Türkiye’nin yüksek gelir statüsüne geçiş sürecini desteklemeyi amaçlayan program, özellikle özel sektörün geliştirilmesine odaklanarak şirketlerin daha yüksek katma değerli ve teknolojili faaliyetlere geçişini teşvik ediyor.
Program çerçevesinde Türkiye ile Dünya Bankası Grubu kuruluşları arasındaki iş birliği güçleniyor. Dünya Bankası, Türkiye’nin üçüncü en büyük ülke programı olan 17 milyar dolar tutarındaki mevcut portföyüne ilave olarak, 18 milyar dolarlık kaynak sağlamayı hedefliyor.
Programın öncelikleri arasında yüksek ve sürdürülebilir üretkenlik artışı bulunuyor. Bu kapsamda, iklim değişikliğine karşı dirençliliği artırmak, gıda güvencesini sağlamak ve depremlerden etkilenen bölgelerde ekonomik toparlanmayı desteklemek amaçlanıyor.
Ayrıca, program gelir ve diğer eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına, kadınlar, gençler ve kırılgan gruplar için işlerin iyileştirilmesine, istihdama ve doğal afetlere karşı dayanıklılığın güçlendirilmesine odaklanıyor.
Dijital teknoloji kullanımının hızlandırılması da programın önemli bir bileşeni. Üretkenliğin artırılması ve kamu hizmet sunumunun iyileştirilmesi için dijitalleşmenin önemi vurgulanıyor. Bu doğrultuda, dijital iş ekosisteminin geliştirilmesi, depreme ve iklime dirençli kentsel planlamanın desteklenmesi ve dijital eğitim fırsatlarının yaygınlaştırılması gibi alanlarda çalışmalar yapılacak.
Program, Türkiye’nin 12. Kalkınma Planı’nı temel alıyor ve hükümet, özel sektör, sivil toplum, düşünce kuruluşları, akademi ve diğer kalkınma ortaklarıyla yapılan istişarelerden besleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dünya Bankası ile güçlü iş birliği çerçevesinde 18 milyar dolarlık finansman paketinin üç yıl içinde Türkiye’ye sunulmasını beklediklerini belirtti.