Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2023 yılı bütçesinin sunumunda, okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim ve öğretimin her kademesinde bütün bireylerin nitelikli eğitime eriştiği bir eğitim sistemi oluşturmayı hedeflediklerini, bütün çalışmaları bu hedefe uygun olarak yürüttüklerini ve eğitim politikalarını bu doğrultuda şekillendirdiklerini belirtti.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde 2000’li yıllardan itibaren eğitim sisteminin birçok bileşeninde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen tarihi bir dönüşüm sürecine girdiğini ifade eden Özer, eğitimin tüm kademelerinde bir taraftan okullaşma oranlarının artırılması aracılığıyla eğitimin kitleselleştirildiğini diğer taraftan derslik başına ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısının önemli ölçüde azaltılarak OECD ortalamasına yaklaştırıldığını söyledi.
Yaşanan bu dönüşüm sürecinde ana hedeflerden birisinin eğitimde fırsat eşitliğini artırmak olduğunu dile getiren Özer, çok kapsamlı sosyal politikaların hayata geçirildiğini, okullaşma oranlarının okul öncesinden başlayarak tüm eğitim kademelerinde ilk kez yüzde 95’in üzerine çıkartıldığını kaydetti.
Okullaşma oranlarındaki artışın en çarpıcı olduğu eğitim kademesinin okulöncesi ve ortaöğretim kademesi olduğunu vurgulayan Özer, “2012 yılında hayata geçirilen 4+4+4 sisteminin de önemli katkıları neticesinde ortaöğretimde yüzde 44 olan okullaşma oranı yüzde 95’e yükseltilmiştir.” dedi.
“Türk eğitim sistemini dünyayla daha fazla rekabet edebilir hale getireceğiz”
Özer, 2022-2023 eğitim ve öğretim yılında resmi ve özel 15 bin 918 okul öncesi, 25 bin ilkokul, 18 bin 186 ortaokul ve 12 bin 714 lise ile toplam 71 bin 818 okulda 1 milyon 200 bin öğretmen ve 19 milyon 100 bin öğrenci ile eğitim ve öğretime devam edildiğini anlattı. Özer, şöyle devam etti:
“Toplumun tüm kesimlerini içine alan örgün ve yaygın eğitim hizmetlerini yürütebilmek için Bakanlığımız, Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu, ÖSYM, üniversiteler ve diğer Bakanlıklara ayrılan kaynaklarla eğitim bütçemiz, 651 milyar 377 milyon 155 bin lira olarak belirlenmiştir. Bu rakam 2023 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 14,6’sına karşılık gelmektedir.
Eğitime ayrılan bu bütçe ile 2023 yılında eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerinin çok boyutlu desteklenmesine yönelik çalışmalar ön planda olacaktır. Her öğrencimize benzer imkanları sunabildiğimiz, tüm öğretmenlerimize farklı gelişim fırsatları sağladığımız ve işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren bir mesleki eğitim sistemi ile ülkemizin eğitimde çok daha ileri noktalara taşımayı amaçlıyoruz. Tüm bu adımlar sayesinde Türk eğitim sistemini dünya ile daha fazla rekabet edebilir bir hale getireceğiz.”
“2022 sonuna kadar 5 yaştaki okullaşma oranını yüzde 100’e ulaştırmayı hedefliyoruz”
Okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarını OECD ortalamalarına ulaştırmayı hedeflediklerine işaret eden Özer, bu kapsamda bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde 2 bin 50 yeni anaokulu, 15 bin 500 yeni ana sınıfı açtıklarını bildirdi.
Köy okullarında ana sınıfı açılması için gerekli olan asgari öğrenci sayısının 10’dan 5’e düşürüldüğünü, köy okullarında da okul öncesi eğitime erişimin kolaylaştırıldığını belirten Özer, bu düzenlemeyle özellikle düşük nüfuslu alanlarda okullaşma oranlarının artırılmasının sağlandığını, kısa süre içinde bu bölgelerde yaşayan 20 binden fazla öğrencinin okul öncesi eğitime erişim sağladığını kaydetti.
Özer, “Böylece, 3 yaşta okullaşma oranını yüzde 9’dan yüzde 14’e, 4 yaşta yüzde 16’dan yüzde 35’e yükselttik. 5 yaşta ise okullaşma oranını kısa sürede yüzde 65’den yüzde 97’ye ulaştırdık. 2022 yılı sonuna kadar 5 yaştaki okullaşma oranını yüzde 100’e ulaştırmayı hedefliyoruz. Böylece zorunlu eğitim öncesinde tüm öğrencilerimizin en az bir yıl okul öncesi eğitim alma hedefini gerçekleştirmiş olacağız. Okul öncesi eğitimde 3-5 yaş aralığındaki okullaşma oranını 2023 yılında OECD ortalamasına ulaştırmayı hedefliyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
“Amacımız, tüm çocuklarımızın eğitimle buluşmalarını sürdürülebilir kılmak”
Son 20 yılda okullaşma oranlarında meydana gelen iyileştirmelerden en çok kız çocuklarının yararlandığını ifade eden Özer, 2000’li yıllarda ortaöğretimde kızların okullaşma oranı yüzde 39,2 iken bugün bu oran, yüzde 95’e yükseldiğini belirtti. Bakan Özer, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gelecek bir yılda ortaöğretimde okullaşma oranını yüzde 100’e ulaştırmak için yakında kapsamlı bir projeye başlıyoruz. Ortaöğretim çağ nüfusunda okullaşmayan tüm gençlerimize tek tek ulaşarak koşullarına uygun okullaşma seçeneklerinden faydalanmalarını sağlayacağız. Bu kapsamda, 2023 yılında tüm eğitim kademelerinde okul terki riski taşıyan öğrencilerimizin tespitine yönelik erken uyarı ve kayıt dışı öğrenci çağ nüfusu için de takip sistemi kuracağız. Amacımız eğitim çağ nüfusundaki tüm çocuklarımızın eğitimle buluşmalarını sürdürülebilir kılmaktır.”
“2023’te “Ortaöğretimde 10.000 Okul Projesi”ni başlatacağız”
Derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltmak için eğitim altyapısının sürekli güçlendirildiğini, bu çerçevede 2003’ten bugüne kadar toplam 356 bin 438 yeni dersliğin yapımının tamamlanarak eğitim ve öğretimin hizmetine sunulduğunu aktaran Özer, derslik başına düşen öğrenci sayısının temel eğitimde 23’e, ortaöğretimde ise 22’ye düştüğünü söyledi.
Bakan Özer, Mesleki Eğitimde 1000 Okul, Temel Eğitimde 10.000 Okul Projesi’ni tamamladıklarını, 2023’te “Ortaöğretimde 10.000 Okul Projesi”ni başlatarak okullar arası imkan farklılıklarının azaltılmasının hedeflendiğini, destek verilen ortaöğretim kurumlarının sayısının daha da artırılacağını dile getirerek projeler bütün olarak düşünüldüğünde 2023 sonunda 20 binden fazla okula çoklu destek sağlanacağına dikkati çekti.
“Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi” ile iki ay gibi kısa sürede Türkiye genelinde 16 bin 361 okula yeni kütüphane kurulumunu tamamladıklarını anlatan Özer, eğitim sisteminde kütüphanesi olmayan okulun kalmadığını vurguladı.
Özer, okul kütüphanelerinde 28 milyon olan kitap sayısının 85 milyona çıkarıldığını, bu sayının 2022 sonu itibarıyla 100 milyona ulaşmasını hedeflediklerini dile getirdi.
Bakan Özer, köy yaşam merkezleri projesinin detaylarını da paylaştığı konuşmasında, “2023 yılında tüm köy okullarını bu proje kapsamında açarak projeyi tamamlayacağız.” dedi.
Okullar arası imkan farklılıklarını azaltmak ve okulların kendi ihtiyaçlarını kendilerinin karşılayabilmesini sağlamak için 2022-2023 eğitim öğretim yılı öncesinde “okul bütçesi” projesinin uygulandığını belirten Özer, bu uygulamaya 2023’de de devam ederek okulların çok daha güçlü hale getirileceğini bildirdi.
Bakan Özer, 2023 yılında öğrencilerin eğitim alırken aynı zamanda daha modern ve konforlu ortamlarda konaklayabilmelerini sağlamak için tüm pansiyonlarda yenileme çalışmalarının gerçekleştirileceğini, ayrıca, tüm öğretmenevleri, uygulama otelleri ve hizmet içi eğitim enstitülerinin yenileme çalışmaları kapsamına alınarak ISO 9001 kalite belgesi ile belgelendirilmesinin sağlanacağını kaydetti.
“2023’te etkileşimli tahta olmayan sınıfın kalmamasını hedefliyoruz”
Öğrencilerin daha iyi bir eğitim alması ve öğrenme süreçlerinin teknolojik altyapıyla desteklenmesi için okulların teknolojik olarak donatılmaya devam edileceğini aktaran Özer, 2023’te etkileşimli tahta olmayan sınıfın kalmamasının hedeflendiğini söyledi.
Kovid-19 salgınıyla daha da önemli hale gelen elektronik sınav uygulamalarının daha geniş bir ağda daha fazla kişiye ulaştırabilmek için harekete geçtiklerini belirten Özer, “Bu kapsamda 363 olan elektronik sınav merkezi sayısını 2022 yılı sonuna kadar 650’ye çıkararak aynı anda 13 bin kişinin sınavlardan yararlanmasını sağlayacağız. 2023 yılında ise tüm ilçelerde en az bir elektronik sınav merkezi olmasını sağlayacağız.” diye konuştu.
Bakanlığın ilk kez, okuma, yazma, dinleme ve konuşma olmak üzere dört beceride Türkçe dil yeterliklerini bilgisayar tabanlı değerlendirmek üzere sınav uygulaması geliştirdiğini bildiren Özer, “Uluslararası sınav uygulamalarının standartlarında hazırlanan uygulamadan elde edilen çıktılar, Türkçe dil eğitiminin daha etkili hale getirilmesi amacıyla kullanılacaktır. Bu uygulamanın yapılabilmesi için özel hazırlanan elektronik sınav salonlarında diğer kurumlarla protokollü sınavlar da yapılmaktadır. Elektronik sınav salonlarında önümüzdeki yıl açık ortaokul ve lise sınavlarının da yapılabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.
Bakan Özer, öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimlerine destek vermek üzere oluşturulan Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) uygulamasına 2022-2023 eğitim öğretim yılının tüm ara tatillerinde de devam edileceğini söyledi.
Öğrenci/Öğretmen Destek Sistemi’nin devreye konulduğunu, matematik seferberliği kapsamında, matematik eğitim dijital platformunun geliştirildiğini dile getiren Özer, “2022 yılının sonuna kadar Türkçe ve Yabancı Dil ile ilgili dijital platformları, tüm öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin hizmetine sunacağız.” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Özer, 2022-2023 eğitim-öğretim yılı başlangıcında 160 milyon yardımcı kaynağın öğrencilere ücretsiz dağıtımının sağlandığını söyledi.
Kovid-19 salgını dolayısıyla öğrencilerin yaşadığı akademik ve sosyal beceri kayıplarının telafi etmek için yaz okulu uygulamalarının farklı ülkelerde yaygın şekilde uygulandığını dile getiren Özer, bu kapsamda 4 farklı yaz okulu açarak yaklaşık 1 milyon öğrencinin bu imkandan faydalanmasını sağladıklarını belirtti. Özer, “Milli Eğitim Bakanlığı olarak artık yaz dönemini beklemeden ara tatillerde de bu yaz kursu kapsamını genişleterek öğrencilerimize destek olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.