Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ankara Üniversitesince 3. Uluslararası Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetim Konferansı’nda, yaptığı konuşmada, dünyanın iklim değişikliği, salgın ve savaş gibi sorunları olduğunu, tüm sektörlerin dünyanın yeni gerçeklikleri doğrultusunda kendi alanlarına ilişkin bir vizyon ve hedef ortaya koyması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin de iklim krizinin ağır sonuçlarıyla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Kurum, konuşmasına şöyle devam etti:
“Sinop, Bartın ve büyük seller yaşadığımız diğer illerimiz, Antalya ve Muğla’daki orman yangınları, Marmara Denizi’nde daha önce görmediğimiz ama 2 yıl önce rastladığımız müsilaj, iklim değişikliğinin en somut örnekleri. Bunları yeni normal olarak gösteren şey ise bu afetlerin sayısının ve çeşidinin her geçen gün artması ve hayatın doğal akışı haline gelmesi. Yani artık doğal karşılıyoruz bu afetleri, emin olun bakanlık sürecimizde hemen hemen hiç yerimizde oturmadık. Seller oldu sellere gittik. Deprem oldu depreme gittik. Yangın vardı, yangında yine vatandaşımızın yanındaydık.”
Kurum, söz konusu sorunların, ekonomik gerilemeye de neden olduğuna işaret ederek, “Tedarik zinciri bozulduğu andan itibaren gayrimenkul ve inşaat sektöründe derin bir daralmayı da beraberinde getirmiştir. İlk daralan sektör de gayrimenkul sektörü olur.” ifadelerini kullandı.
Bu duruma rağmen Türk gayrimenkul sektörünün büyük bir başarı örneği gösterdiğini dile getiren Kurum, “Bütün bu süreçte tüm sıkıntılara rağmen ülke olarak inşaat sektöründe hala dünyada 2. sıradayız. Ve gayrimenkul alanındaki her hamle 250 alt sektörü de beraberinde tetikliyor. Hem gayrisafi yurtiçi hasıladaki hem istihdamdaki değeri, kıymeti çok çok önemli. Bugün 2 milyondan fazla kişiye istihdam sağlayarak; ekonomimize büyük bir katkı sunuyoruz.” diye konuştu.
Gayrimenkul sektörünün küresel ısınmayı tetikleyen unsurlardan biri olduğunu anlatan Kurum, bu nedenle projelerde karbon salınım miktarı ve yenilenebilir enerji üretimi gibi konuların da gözetilmesi gerektiğini aktardı.
Kurum, “Türkiye Yüzyılı, sıfır atığın yüzyılı olacak, sürdürülebilirliğin yüzyılı olacak, 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz doğrultusunda, her alanda koymuş olduğumuz hedefler doğrultusunda büyüyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Mekansal Strateji Planı ile şehirlerin silüetinin korunmasını, vatandaşların hayat kalitesinin artmasını ve istihdamın güçlendirilmesini sağlayacaklarını bildiren Kurum, 10 yıl içerisinde şehirlerin tamamının yapısal dönüşümünü plan çerçevesinde tamamlayacaklarını, mart ayında da tanıtım toplantısını yapacaklarını ifade etti.
Kurum, “Kent içi raylı sistemler, bisiklet yolları, yeşillendirilmiş ve yine güvenliği sağlanmış yürüme ağlarının kurulması gibi uygulamalarla bireylerin kent içi hareketliliğini de artıracağız.” dedi.
“3,2 milyon konutun dönüşümü sağlandı”
Deprem başta olmak üzere tüm afetlere hazırlıklı olunması için canla başla çalışıldığını aktaran Kurum, şunları kaydetti:
“Maalesef bir deprem ülkesiyiz ve nüfusumuzun yüzde 71’i de deprem kuşağında yaşıyor. Burada bize düşen nedir? Ülkemiz ve gelecek nesillerimiz için tedbir almaktır. Ve bu tedbirler çerçevesinde hep diyoruz ya eser üreteceksiniz, eser siyaseti yapacaksınız, milletinize vadettiğiniz işleri hayata geçireceksiniz. Millet bunu bekliyor emin olun bu görevlere gelmemiz, bu görevlerde yaptığımız işler, vatandaşımızın bizden beklentisi bu.”
3,2 milyon konutun dönüşümünün sağlandığı bilgisini paylaşan Kurum, çalışmalarla birlikte 24 milyon vatandaşın güvenli konutlarda yaşamasını sağladıklarına dikkati çekti.
Tüm illerde 250 bin konutun dönüşüm çalışmalarına devam edildiğini ve afetten zarar gören İzmir, Elazığ, Kastamonu, Sinop, Bartın, Antalya ve Muğla’da 45 bin konut yapıldığını dile getiren Kurum, “2035’e kadar kentsel dönüşüme girmemiş hiçbir riskli alan kalmasın istiyoruz.” diye konuştu.
“İlk Evim, İlk İş yerim” projesine 8 milyonu aşkın başvuru yapıldığını ifade eden kurum 2 yıl içerisinde vatandaşlara konutları teslim edeceklerini duyurdu.
Kurum, Yeni Evim projesine de değinerek, “Hazine ve Maliye Bakanlığımızla birlikte orta gelirli vatandaşlarımız da ev sahibi olsun istedik ve bu çerçevede bir kampanyaya daha imza atarak Yeni Konut Finansman Modeli ile ‘Yeni Evim’ projesini başlattık. 81 ilimizde ilk evini alacak vatandaşlarımızı ilk 3 yıl devlet katkısıyla ve hane halkı geliriyle uyumlu ödeme imkanlarıyla huzurlu ve güvenli yuvalarına kavuşturuyoruz.” diye konuştu.