Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulunda, 2023 yılı bütçesinin tümü üzerinde hükümet adına söz aldı.
Bütçe görüşmelerinin sonuna gelindiğine işaret eden Oktay, harcanan yoğun mesai ve katkı için Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a, başkanvekillerine ve tüm milletvekillerine, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine, bakanlara, kamu kurumlarına ve yöneticilerine şahsı ve Cumhurbaşkanı adına teşekkür etti.
Diyarbakır’da polis servis aracına yönelik terör saldırısı sonucu yaralanan polislere ve sivil vatandaşlara şifa dileyen Oktay, “Milletimizin birlik ve beraberliğini hedef alan bu saldırılar tam tersine milleti birbirine kenetleyecektir, terörle mücadele kararlılığımızı da perçinleyecektir.” diye konuştu.
Yürütmenin temsilcileri olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve bakanların muhalefetin emir eri olmadığını ifade eden Oktay, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve bakanların siyasi parti üyesi, kurucusu, yöneticisi olabileceğini, siyasi açıklama yapabileceğini, Anayasa’ya göre dokunulmazlıkları bulunduğunu, suç işlemeleri halinde de Yüce Divanda yargılanabileceklerini anlattı.
Oktay, sistemin geliştirilebileceğini, eleştirilebileceğini dile getirerek, “Biz hiçbir zaman statükocu olmadık ve hep ileriye baktık.” dedi.
Ekrem İmamoğlu hakkındaki mahkumiyet kararı
Fuat Oktay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki mahkumiyet ve siyaset yasağı kararına değinerek, İmamoğlu’nun aldığı ceza üzerinden, gerek kamuoyunda gerekse Mecliste konuyla ilgisi olmayan bir gündem inşa edilmeye çalışıldığını belirtti.
Anayasaya göre yargı yetkisinin Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanıldığını, kendilerinin bir yargı kararı hakkında beyanda bulunamayacağını kaydeden Oktay, “Yargısal süreçler devam etmektedir. Yani karar henüz kesinleşmemiştir. Bu kararın daha istinaf ve Yargıtay aşamaları bulunmaktadır. Kararı verecek olan da ne karalama siyasetiyle muhalefet ne yürütme ne de TBMM’dir. Şayet verilen kararda herhangi bir eksik veya yanlış varsa, bunun düzeltileceği yer yine yargı kademeleridir. Mahkeme kararlarının arkasında ‘siyasi akıl’ aramak, ‘siyasal akılsızlığın’ ta kendisidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Oktay, bugüne kadarki safahatı ve bundan sonraki süreci açıkça ortada olan bir konuyu, mitinglerle, ateşli beyanatlarla, asıl bağlamından kopartılmış çıkarsamalarla gündeme getirmenin başka bir niyetin ifadesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bu konuda mağduriyet edebiyatı yapanları, yine bu kürsüde ‘biz mağduriyet edebiyatı’ yapmayız diye haykıran muhalefet milletvekillerine havale ediyoruz. Siyasette söz millete karşı söylenir, milletin iradesi muhatap alınır. Muhalefetin kendi içindeki Cumhurbaşkanı adaylığı kavgasına bu mahkeme kararının alet edilmesi trajikomik bir görüntüdür. Mağduriyet ve oyun arıyorsanız kendi içinizdeki hizipleşmelere bakın. Hele hele adaylık kavgasının Cumhurbaşkanımıza ve Hükümetimize yönelik kirli bir kampanya üzerinden yürütülmeye kalkılması en hafif ifadesiyle bunu yapanların kendi yetersizliklerini ikrarıdır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadarki tüm seçimlerde olduğu gibi, bu seçimde de siyasi rakiplerini yenmek için mahkeme kararına ihtiyacı olmadığını ifade eden Oktay, “Cumhurbaşkanımız mücadelesini siyaset meydanında verir, desteği milletten ister, neticeyi sandıkta alır. Kendine güvenenleri, herhangi bir bahaneye sarılmadan delikanlıca adaylığını ilan edip meydana çıkmaya çağırıyoruz. Gerisi lafıgüzaftır. Milletimizin de bu laflara karnı toktur.” diye konuştu.
“Bütçe her alanda Türkiye’nin önünü açacak özelliklere sahip”
AK Parti hükümetlerinin 21’inci, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin ardından hazırlanan 5. bütçenin, Cumhuriyetin 100. yılının bütçesi olduğunu dile getiren Oktay, şunları söyledi:
“Geçmiş yıllarda olduğu gibi vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına, taleplerine, beklentilerine odaklanan 2023 yılı bütçesi, Türkiye Yüzyılı’nın ilk mali zeminidir. 100’üncü yılın bütçesi; 20 yılda yapılan Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını daha da öteye taşıyacak yapıdadır. Bütçe görüşmelerinin başladığı ilk günden bu yana vurguluyoruz; 2023 bütçe kanun teklifimizi vatandaşımızı küresel belirsizliklerden ve risklerden koruyacak, her kesimden insanımızı kollayacak şekilde hazırladık. Sosyal yönlerinin yanı sıra yerli-milli teknoloji, yenilenebilir enerji, dijitalleşme, herkes için spor, yeni nesil turizm ve ihracat destekleriyle bütçemiz, dengeli şekilde, her alanda Türkiye’nin önünü açacak özelliklere sahiptir.”
Oktay, bütçenin 85 milyonun bütçesi olduğunu vurgulayarak, “Biz eser ve hizmet siyaseti derdindeyiz, muhalefetin buram-buram reklam kokan hareketler içinde olduğunu kamuoyu net şekilde görmektedir.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla hedefli büyüme” dedikçe muhalefetin ayrım, gerilim, intikam, fecaat ve icazet hedefli bir modelden yana olduğunu söyledi.
Kimi zaman rakamların ve gerçeklerin muhalefet tarafından çarpıtılmaya çalışıldığını dile getiren Oktay, muhalefetin pandemi hiç olmamış, Rusya-Ukrayna savaşı hiç çıkmamış, sınırlarda her şey güllük gülistanlıkmış gibi yaşananları görmezden geldiğini belirtti.
Muhalefetin yapılanları görmediğini ve duymadığını söyleyen Oktay, “Milletin bütçesini bir kenara bırakıp şahsıma ilişkin aslı astarı olmayan iddiaları, burada, proje ödevi gibi kartonla, el işi kağıdıyla sunmaya kalktığınız anları da yaşadık.” diye konuştu.
Oktay, muhalefet mega eserlerin üzerini kara propagandayla örtmeye çabalarken 1 dakika durmadıklarını vurgulayarak, bütçe görüşmeleri sürerken eş zamanlı olarak sayısız eseri, hizmeti millete kazandırmaya devam ettiklerini belirtti.
Türkiye’yi ilmek ilmek, emek emek dokuyup yükselttiklerini anlatan Oktay, “Ayın her haftasını, günümüzün her anını büyük bir aşkla, şevkle, azimle çalışarak geçiriyoruz. Şu an ben burada konuşmamı yaparken ülkemizin dört bir yanında yatırımlarımız yükselmeye devam ediyor.” dedi.
Oktay, aralık ayı sonuna kadar asgari ücreti makul düzeyde belirleyeceklerini, çalışanları enflasyona ezdirmeyeceklerini ifade etti.
2023 yılı kredi burs rakamlarını lisans öğrencileri için 850 liradan 1250 liraya, yüksek lisans öğrencileri için 1700 liradan 2 bin 500 liraya, doktora öğrencileri için 2 bin 550 liradan 3 bin 750 liraya çıkardıklarını aktaran Oktay, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemeyi hükümet olarak söz verdikleri gibi bu ay tamamlayacaklarını kaydetti.
Oktay, “Yine durmaya, dinlenmeye niyetimiz yok. Çarpıtmalarla gündemi değiştirerek bizi hedeflerimizden alıkoyamazsınız. Siz boş mağduriyet tiyatrolarıyla vakit tüketirken, biz her an hizmet her an eser üretiyoruz.” diye konuştu.
“Doğal gazda kaynak ülke olma yolunda ilerliyoruz”
Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’nda üretilecek doğal gazı 2023’ün ilk çeyreğinde vatandaşların kullanımına sunacaklarını kaydeden Oktay, “Doğal gazda kaynak ülkelere yakınlığa ek olarak kaynak ülke olma yolunda ilerliyoruz. Trakya’da kurmayı planladığımız doğal gaz merkezi için atacağımız adımlarla Türkiye bir enerji üssü olacak. Bu yoldaki çalışmalarımız ciddiyetle ve hızla devam etmektedir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali ilk ünitesinin 2023 yılında devreye alınması planlanmakta.” ifadeleri kullandı.
Eskişehir Kırka’da 600 tonluk, Balıkesir Bandırma’da 100 tonluk olmak üzere toplam 700 ton kapasiteli lityum karbonat üretim tesisinin kurulma çalışmalarını ilerleteceklerini ve böylece yeşil dönüşümde önemli bir adım daha atacaklarını söyleyen Oktay, “Bu tesisin özelliği dünyada nadir bulunan elementlerden olması. Bu anlamda tesislerimiz önem arz ediyor.” dedi.
“Gelir Koruma Sigortası’nı yaygınlaştıracağız”
Oktay, Konya’da pilot olarak başlatılan ve üreticileri hem verim düşüşü hem de fiyat azalış riskine karşı koruyan en gelişmiş tarım sigortacılığı ürünü olan Gelir Koruma Sigortası’nı 2023’te tüm illerde yaygınlaştıracaklarını ifade etti.
Türkiye’nin 100. yılının bütçesiyle, Cumhuriyetin yeni yüzyılına, ‘Türkiye Yüzyılı’na güçlü bir başlangıç yapacaklarını kaydeden Oktay, “Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun öncelikli hedeflerinden birisi, ülkemizde huzurun kökleştirilmesi. Güvenliğimize yönelik tehditleri sınırlarımıza dayanmadan kaynağında bertaraf eden, yerli, milli teknolojilerle donanmış, etki alanı üç kıta, ilgi alanı ise bütün dünya olan bir milli savunma anlayışıyla stratejik güvenliğin yüzyılı olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni yüzyılın, dış temsilcilik ağıyla dünyayı saran, bölgesel ve küresel meselelerde söz sahibi, belirleyici diplomasinin yüzyılı olacağını anlatan Oktay, “Bugüne kadar aştığımız badireler, katettiğimiz mesafe ve taviz vermeden geldiğimiz noktaya da kolay gelmedik. Bugün de sergilenen tiyatrolardan zerrece etkilenecek değiliz. Siz kara bulutlardan örülü senaryolar yazsanız da biz aydınlık geleceğimize yürüyoruz. Küresel piyasalardaki olumsuzluklar da bizi yıldıramaz. Yine zorlukları geride bırakacak, milletimizi feraha çıkaracak olan bizleriz. Cumhur İttifakı olarak milletimize fayda, ülkemize katma değer sağlayacak adımlara birlikte imza atmayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Türkiye’nin son 20 yıldır karşılaştığı krizleri fırsata, sınamaları kazanca dönüştürme konusunda tecrübe sahibi olduğunu belirten Oktay, vesayetin ayak oyunlarından terör örgütlerinin saldırılarına, darbe girişimlerinden küresel ekonomik tuzaklara kadar nice engeli aşarak Türkiye’yi dünyada hak ettiği yere getirmek için çalıştıklarını söyledi.
“Uluslararası kuruluşlar büyüme tahminlerini yükseltti”
Oktay, Türkiye’nin geçmişten edindiği tecrübelerle bütçeyi, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla hedefiyle Türkiye’yi büyütme esasına dayanan ekonomi politikasına uygun şekilde hazırladıklarını belirtti.
Oktay, “Her bütçemiz gibi 2023 teklifinde de bir yanda çalışanından işverenine, öğrencisinden emeklisine, esnafından çiftçisine tüm kesimleri koruyacak, diğer yandan da yatırımı, üretimi kesintisiz destekleyecek bir yaklaşımı esas aldık.” ifadelerini kullandı.
Küresel ekonominin temel belirleyicisi konumundaki ürünler başta olmak üzere, emtia fiyatlarında keskin artışların yaşandığını anımsatan Oktay, işsizliğin küresel bir sorun olarak varlığını devam ettirdiğini, pek çok ülkede bütçe açıkları, enflasyon ve borçluluk oranlarının tarihi seviyelere ulaşmış durumda olduğunu aktardı.
Pek çok yerde resesyon, yani ekonomik durgunluk ve daralma tartışmalarının yaşandığını vurgulayan Oktay, uluslararası kuruluşların Türkiye ile ilgili 2022 yılı büyüme tahminlerini yükselttiğini hatırlattı. Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz ekonomi politikalarımızı insanımızın işini, aşını, geçimini birinci sıraya koyduğumuz bir yaklaşımla uygulamaktayız. Yeni hükümet sistemi döneminde de ülkemiz ekonomisi, arz güvenliğindeki kırılmalar ve salgın, küresel belirsizlik, çatışmalara ve savaşlara rağmen dirayetle yönetilmiştir.
Bu dönemde ortalama yüzde 4,2 büyüme performansı gösteren ülkemizde istihdam edilen kişi sayısı 2017 yıl sonundaki toplam 28,2 milyon seviyesinden 2022 yılı Ekim ayı itibarıyla 31,6 milyon seviyesine ulaşmıştır. Salgının tüm dünyada büyük hasarlar verdiği, maalesef milyonlarca insanın öldüğü 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3 daralırken, hatta Avro Bölgesi yüzde 6,1 oranında daralırken, Türkiye ekonomisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çerçevesinde aldığı proaktif kararlarla yüzde 1,9 oranında büyümeyi başarabilmiştir. 2021 yılında yüzde 11,4 büyüme ile rekor bir seviyeye ulaşarak G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmayı da başarmıştır.”
Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında sanayi üretimini en hızlı artıran 5. ülke olduğuna işaret eden Oktay, bu dönemde Türkiye’nin turizmde de sürekli zirveyi zorladığını belirtti.
Dünyanın borç seviyelerinde rekor kırarken Türkiye’nin AB tanımlı borç stokunu yüzde 39’da tutmayı başardığını kaydeden Oktay, “AB üyesi ülkeler bile Maastricht Kriteri olan yüzde 60’ın üzerinde borçluluk oranına sahipken, Türkiye son dönemdeki küresel gelişmelere rağmen bu oranı düşük tutmayı başarmıştır.” diye konuştu.
Aynı dönemde vatandaşların borçluluk oranlarının da hızla gerilediğine dikkati çeken Oktay, “2017 yılında hane halkı borcunun milli gelire oranı yüzde 16,7 iken 2022 yılı ikinci çeyreği itibarıyla bu oran yüzde 12,2’ye gerilemiştir. Ülkemiz satın alma gücü paritesine göre milli gelirde 2021 yılında 2,95 trilyon dolara çıkmış ve dünyanın en büyük 11. ekonomisi olmuştur.” bilgisini verdi.
Oktay, koşullar ne olursa olsun mali disiplinden taviz vermediklerini bildirerek, Ocak-Kasım 2022 döneminde bütçe açığının 20 milyar 449 milyon lira olarak gerçekleştiğini ifade etti.
2022 yıl sonu bütçe açığının milli gelire oranının, OVP ile tahmin edilen yüzde 3,4 seviyesinin oldukça altında gerçekleşeceğini öngördüklerini vurgulayan Oktay, şöyle devam etti:
“Bununla birlikte küresel ekonomi açısından öngörülen riskler, piyasa ihtiyaçları ve maliyet avantajları da dikkate alınarak borçlanma programı revize edilmiştir. Bu revizyon, borç geri ödemesi ve borçlanma takvimi arasındaki uyum dikkate alınarak yapılmıştır. Özellikle yatırım amaçlı projelere uygun koşullu dış finansman sağlanması ve geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi önümüzdeki yılın başındaki ödemelerimiz için yeni yıla güçlü nakit rezervi girilmesi amaçlanmıştır. Yeni bütçemizle aksaklıkları azaltıp kazanımları artırarak daha müreffeh imkanları milletimize sunuyor olacağız. Hedefimiz ve uygulamalarımız, üreterek ekonomiyi canlı tutmak ve arz açığını kapatarak enflasyonu program dönemi sonunda kalıcı olarak düşürmek yönündedir.
2022 yılı başlangıç ödeneklerine göre, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin artış oranı yüzde 106,9 ve ek bütçe dahil ödeneklere göre ise yüzde 35,1’dir. 2023 yılında bütçemizden tarıma ayırdığımız kaynağı 142,9 milyar liraya çıkartıyoruz. 2023 yılı bütçesinde, 2022 yılı bütçesine göre mazot desteğini yüzde 282, gübre desteğini yüzde 140 oranında artırıyoruz. Tarım ürünlerindeki net dış ticaret fazlası 2021 yılında 7,2 milyar dolara, son 20 yılda ise toplam 87 milyar dolara ulaşmıştır. Ülkemiz tarım ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı konumunu devam ettirmektedir. 125 milyon dolar saman ithal edilmesi olayı, böyle bir şey yok, nereden geldi size veriler.”
“Dünyanın en geniş temsil ağına sahip ilk 5 ülkesinden biriyiz”
Oktay, Türkiye’nin, küresel ve bölgesel sorunların çözümünde inisiyatif alan dış politikasıyla etrafında barış ve refah kuşağı kurulması için çalışmaya devam ettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen akil, gerçekçi, girişimci, insani ve milli dış politikayla dünyadaki krizler karşısında Türkiye’nin küresel aktör olarak öne çıktığını vurgulayan Oktay, “2002’de 163 olan yurt dışındaki temsilcilik sayımızı, yükselen diplomatik gücümüzle orantılı olarak 255’e çıkararak dünyanın en geniş temsil ağına sahip ilk 5 ülkesinden biri haline geldik.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından sonra müzakereler yoluyla çatışmaları sona erdirmek için yoğun çaba gösterdiğini anımsatan Oktay, Türkiye’nin ara buluculuk girişimleri sonucunda imzalanan Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden uluslararası piyasalara ulaştıracak İstanbul Mutabakatı ile küresel bir gıda krizinin önüne geçildiğini söyledi.
Oktay, her iki ülkeyle görüşmelerin devam ettiğini, önce ateşkesi, ardından da bölgede kalıcı barışı sağlamaya dönük umutlarını koruduklarını ifade etti.
Suriye halkının içinde bulunduğu çatışma, insani kriz ve terör sarmalından kurtulması için de 10 yılı aşkın süredir çaba gösterdiklerini vurgulayan Oktay, şunları kaydetti:
“Terör örgütleri üzerinden Suriye krizinin ülkemize ihracı gayretleri, bizi bu meselede sahada fiilen var olmak mecburiyetiyle karşı karşıya bırakmıştır. Sınırlarımıza dayanan tehditleri yaptığımız harekatlarda güvenlik güçlerimizin gösterdiği kahramanlıkla başarıya ulaştırdık. Ülkemizi itibarsızlaştırmaya yönelik nice sinsi girişimi dik duruşumuzla ve tavizsiz mücadelemizle boşa çıkardık. Milletin kanını emen terör bataklığının kaynağı her neredeyse, orada bulup yerinde kurutacağız. Güvenlik güçlerimiz tarafından sınır ötesinde icra edilen terörle mücadele harekatlarını ‘savaş’ olarak nitelendirerek, terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürülmesini de kesinlikle kabul etmiyoruz. PKK/YPG/PYD, FETÖ ve DEAŞ olmak üzere terörün her türlü biçim ve tezahürüyle mücadelemizi hem sahada hem masada sürdürüyoruz.”
“Mücadele kararlılığımızı sorgulayamazlar”
İnsani yardımlar ve göç yönetiminde Türkiye’nin dünyada örnek ülke konumunu sürdürdüğüne dikkati çeken Oktay, “Bugüne kadar 525 binden fazla Suriyeli terörden arındırdığımız bölgelere geri döndü.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son bir yıl zarfında; Doğu Akdeniz ve Körfez’de aleyhimizde oluşturulan ittifakları bertaraf ederek bölge ülkeleri ve ülkemiz lehine kazan kazan işbirliğine dönüştürme yolunda ciddi adımlar attık, açılımlar yaptık. Bu çerçevede Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail ile ilişkilerimize olumlu anlamda ciddi bir ivme kazandırdık. Mısır ile de benzer çerçevede ilişkilerimiz olumlu bir atmosfere doğru ilerlemektedir.
Biz, Doğu Akdeniz’de egemenlik haklarımızı savunup, deniz yetki alanlarımızı netleştirmeye çalışırken ‘Libya’da ne işiniz var?’ diye sorgulayanların bugün bizim normalleşme adımlarımızı anlamalarını beklemiyoruz. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı dahil Suriye ve Irak sınırındaki terör kamplarına yaptığımız operasyonlara destek vermeyenler, Suriye’de bir terör devleti kurulmasını engellemeye yönelik mücadele kararlılığımızı sorgulayamazlar.”
Muhalefetin, “Arkamda Cumhurbaşkanı var.” diyebilen kimsenin olmadığı eleştirisine Oktay, “Bugün dünyanın neresinde olursa olsun başına bir iş gelen, hastalanan ya da herhangi bir afette zarar gören her bir vatandaşımız güvenle ve gururla ‘Arkamda devlet, Cumhurbaşkanımız var.’ demektedir. Siz milletten kopuk olduğunuz için bunları göremiyorsunuz.” karşılığını verdi.
“Siz duymadıysanız, o sizin probleminiz”
Diyanet İşleri Başkanlığının, küçük yaşta evlilikle net ifadesinin olmadığı iddialarını da Oktay, “Bugün cumaya giden ve hutbeyi dinleyen herkes Diyanet İşleri Başkanlığının erken yaşta çocukların evlendirilmesinin ‘İslam dışı’ olduğunu ifade ettiğine açıkça şahit olmuştur. Siz duymadıysanız, o sizin probleminiz.” diye yanıtladı.
Bütçenin, Türkiye Yüzyılı’nın sıçrama zemini olacağına inandığını belirten Oktay, bu inançla insanların işini, aşını ve geleceğini güvence altına almaya devam edeceklerini vurguladı.
Oktay, “2023 bütçemiz ile ülkemizin bütünlüğü, milletimizin birliği ve devletimizin gücünü daha da perçinleyerek, Cumhur İttifakı olarak, Cumhuriyetimizin 100. yılında yeni yükseliş destanları yazacağız.” dedi.
Cumhuriyetin 100. yılının bütçesiyle milletin istikbalinde yeni bir sayfa, aydınlık bir ufuk açıldığına dikkati çeken Oktay, “Türkiye Yüzyılı’nda maziden aldığımız güçle atiye daha güçlü yürümeye, istiklalimize ve istikbalimize birlik, beraberlik, kardeşlik içinde sahip çıkmaya devam edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.