Eyüpsultan Belediyesince “100. Yılında İstiklal Harbi” temasıyla Eyüpsultan İlçe Müftülüğü Diyanet Sitesi Seminer Salonu’nda düzenlenen Uluslararası 15. Eyüpsultan Sempozyumu’nun açılışına katılan Kurtulmuş, burada yaptığı açıklamada, Eyüpsultan’ın tarihiyle İstanbul içerisinde ayrı bir yeri ve öneminin olduğunu anlattı.
Kurtulmuş, geçmişle gelecek arasındaki bağı kurabilmek için bugünü en iyi şekilde değerlendirmeye gayret ettiklerini belirterek “Bütün çabalarımız, bütün gayretlerimiz, Türkiye’yi daha ileriye taşıma mücadelemiz, her alanda güçlü ve büyük Türkiye’yi kurma mücadelemiz ve inşallah önümüzdeki yıldan itibaren Cumhuriyet’in 100’üncü yılıyla birlikte inşallah milletimizin sonuna kadar kapılarını açacağı, Türkiye Yüzyılı ile daha güçlü, daha büyük Türkiye’yi kurabilme hayalimiz, hedefimiz, amacımız ortadadır.” diye konuştu.
Bu tür çalışmaların sadece kültür, sanat ve tarih okumaları olarak değil, bir gelecek okuması olarak görülmesi gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, bu çabaların her birinin, her alanda güçlü, büyük Türkiye’nin, aynı zamanda bir çalışma atölyesi gibi olduğunu ifade etti.
Kurtulmuş, tarih boyunca hiçbir milletin başkasının köklerinin üstünde yükselemediğini anlatarak, “Her ağacın kendi kökünde yükselmesi gibi bizim milletimiz de kendi kökleri üzerine yükselecektir ve inşallah önümüzdeki yüzyıl teknolojide, sanatta, kültürde, tarihte, edebiyatta kendi değerlerimizi ve bütünleşmiş olarak Türkiye’nin yüzyılı olacaktır.” dedi.
Sempozyumun başlığındaki “İstiklal Harbi’nin 100. yıl dönümü” ifadesine dikkati çeken Kurtulmuş, sadece kültür ve medeniyet olarak büyük bir birikime sahip olan bir millet değil aynı zamanda emperyalizme karşı mücadelede de çok şerefli ve güçlü bir tarihsel müktesebata sahip bir millet olduklarını vurguladı.
– “Emperyalistin metotları değişti ama niyeti hiç değişmedi”
Numan Kurtulmuş, emperyalistin metotlarının değiştiğini ancak niyetlerinin hiç değişmediğini ifade ederek dün Osmanlı cihan devletini yok ederek, bölüp parçalayarak, 30 küsur devleti çıkartmayı, üretmeyi başarmış olan emperyalistlerin, bugün de bu coğrafyayı dağıtmak, paramparça etmek telaşı içerisinde olduklarını anlattı.
Onların milli menfaatlerinin 100 sene evvel de şimdi de aynı olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, “Onların milli menfaatleri, bu coğrafyanın dağılmasından, parçalanmasından yanadır. Bizim milli menfaatlerimiz ise bu coğrafyanın derlenmesi ve toparlanmasından yanadır. Onun için nasıl dün Osmanlı’nın payitahtı olan İstanbul, mazlum milletlerin birleşmesinin, bütünleşmesinin sembolü ise Allah’a çok şükür, Türkiye Yüzyılı’nın İstanbul’u da mazlum milletlerin birliğinin beraberliğinin sembolü olacaktır.” dedi.
Birilerinin bu birleşmeyi, bütünleşmeyi parçalamaya gayret ettiğine işaret eden Kurtulmuş, “Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada dün kendi ordularıyla gelip buraları işgal etmek isteyenler, buraları dağıtmak isteyenler, bugün kendileri buraya gelmek yerine maşalarını bu coğrafyaya uzatarak, bu coğrafyayı karıştırmak istiyorlar. Adına da ne yazık ki süslü bir cümleyle ‘vekalet savaşları’ diyorlar. Yani kendileri ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmadan bu bölgeyi, bu coğrafyayı ve bu bölgenin kalbi mesafesinde olan Türkiye’yi, bu coğrafyanın birliğinin beraberliğinin sembolü olan İstanbul’u karıştırmaya çalışıyorlar. Bugün adı ne olursa olsun terör örgütleri üzerinden yapmaya çalıştıkları tablo budur.” diye konuştu.
– “Bu coğrafyada terör örgütlerini kullanıyorlar”
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, vekalet savaşlarının unsurları olan terör örgütlerinin sadece Türkiye’de değil, Irak’ta, Suriye’de, diğer bölge ülkelerinde, Afrika’da, Asya’da hayatı sivil insanlara zindan ettiklerini söyledi. Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Niçin? Beylerin menfaatleri bunu gerektiriyor da onun için. Şu soruyu çok açık söylüyorum. Burada da söyleyeceğim. Şu DEAŞ’ı kim bu noktaya getirdi? PKK’yı, PYD’yi, YPG’yi kimler bu noktaya getirildi? Afrika’da içecek bir damla temiz suyu olmayan o insanları, Boko Haram diye bir örgüt kurdurarak, eğitim haram diyerek bir örgüt kurdurdular. Ellerine on binlerce dolarlık silahlar verdiler. Asya’da, Afrika’da başka yerlerdeki örgütler… Bunlara kim silah veriyor? Bunlara kim lojistik destek veriyor? Kim bunlara istihbarat desteği sağlıyor. Kim bunlara siyasi destek sağlıyor? Kendi başkentlerini açarak oralarda sözde birtakım siyasal siyaset büroları açmaları ve oraların meclislerini etkileyecek siyasetini etkileyebilecek siyaset zeminini kim hazırlıyor?”
Buradaki amacın 100 sene evvel İstiklal Harbi’nde karşılaştıkları o amaçla aynı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Daha fazla bölünmesi, daha fazla parçalanması için bu coğrafyada terör örgütlerini kullanıyorlar. Buradan nasıl o silah sevkiyatını İstiklal Harbi’nin en zor zamanda ecdadımız yaptıysa, nasıl şuurla, gönül ve zihin uyanıklığıyla emperyalist devletlere ‘dur’ demeyi başardıysa, nasıl Çanakkale geçilmez diyerek burada bütün insanlık cephesinin bir hattı müdafaasını kurabildiyse, Allah’ın izniyle bugünün güçlü ve büyük Türkiye’si de terör vasıtasıyla yapılmak istenenlere müsaade etmeyecek ve terör örgütleri üzerinden emperyalizmin yeni oyunlarına fırsat vermeyecektir. Bu bizim için sadece söylenen bir söz değil, tarihten aldığımız bu ilhamla emperyalizmin yeni yüzünü en iyi şekilde bilen bir millet olarak bu konudaki kararlılığımızın ifadesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Bu coğrafyanın lime lime edilmesine müsaade etmeyeceğiz”
Kurtulmuş, Türkiye olarak, terör örgütlerini yakın coğrafyalarında tamamıyla etkisiz hale getirmek için operasyonları sürdürmekte kararlı olduklarını belirterek şöyle konuştu:
“Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gerçekleştirmiş olduğu Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki harekat oradaki sivil halka asla ve asla zarar verecek bir harekat değildir. Ayrıca bu harekatın sadece ve sadece Türkiye’yi korumak için değil, aynı zamanda Irak’ın da Suriye’nin de toprak bütünlüğünü korumak için büyük bir fayda sağlayacağı aşikardır. Biz terör örgütleri üzerinden bu coğrafyanın lime lime edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Nereye giderse, arkasında kim olursa olsun sonuna kadar gidilerek, Türkiye bu bölgenin esenlik adası olarak, Türkiye Yüzyılı’nın kapılarını esenlik içerisinde, huzur içerisinde açacağız. Sadece 85 milyon vatandaşımız için değil, başta yakın coğrafyamız olmak üzere bütün insanlık için huzurun, selametin adresi olan bir ülke olacağız.”
Kurtulmuş, bu milletin karakterinin bağımsızlık olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
“Bu milletin karakteri, kendi izzetine ve onuruna düşkün bir şekilde yaşamaktır. Bu milletin karakteri merhamet ve adaletle hareket etmektir. Bu milletin mayası sağlamdır. Bu milletin mayası, Müslümanlık ruhuyla yoğrulmuştur ve Allah’ın izniyle bu millet geleceğe bu adımlarla devam edecektir. Türkiye, Türkiye’nin ve insanın düşmanı olan hiçbir gruba, oluşuma müsaade etmeyecek. Eğer kuklayla uğraşırsanız, gündelik meselelerle uğraşırsınız. Biz kuklayı görüyoruz ama esas kuklanın ipini elinde tutan kuklacıların da kim olduğunu biliyoruz. Dün İstiklal Harbi’nde, Çanakkale Savaşı’nda buralara gelen niyetin arkasındaki esas gücün ne olduğunu bildiğimiz gibi bugün de terör örgütlerinin arkasındaki güçlerin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Aslolan kuklayla uğraşmak değil, kuklayı yöneten o ellerin yönetemez hale gelmesini sağlamaktır. Onun için diyoruz ki sadece son terörist kalmayıncaya kadar değil, onun da üstünde terörün arkasındaki bütün sosyal ve toplumsal gerekçeler, sebepler ortadan kalkarak ve teröre güç, destek veren bütün unsurlar bir şekilde bundan vazgeçene kadar terörle mücadelemizi bir insanlık vazifesi olarak sürdüreceğiz ve bu milletin Türkiye Yüzyılı’nda güçlü bir şekilde yürümesine kimsenin mani olmasına müsaade etmeyeceğiz.”