Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bakan Kirişci Edirne’de konuştu

Planlı üretim yapmamız lazım, buradan hareketle de her türlü sevk ve idarenin bakanlığımız tarafından yürütüldüğü bir çalışma sürecine girdik. ‘İstediğimi ekerim, dikerim’ devri kapanacak

Bu haberin fotoğrafı yok

Bu topraklarda toprağın ekolojisine, iklimin yapısına, sanayi ve endüstriye ve oradaki insanların bazı alışkanlıklarına göre ekim yapılmasını istiyoruz.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, planlı üretim için çalışma yaptıklarını belirterek, “Her türlü sevk ve idarenin bakanlığımız tarafından yürütüldüğü bir çalışma sürecine girdik. ‘istediğimi ekerim, dikerim’ devri kapanacak.” dedi.

Edirne Ticaret Borsasında tarım sektörü temsilcileriyle bir araya gelen Kirişci, göreve geldiği günden bu yana düzenledikleri sektör temsilcileriyle buluşmalarının 29.’sunu Edirne’de yapmaktan mutlu olduğunu belirterek, “Sizlere hizmet etmek boynumuzun borcu.” ifadesini kullandı.

İklim değişikliği, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının, gıda arz güvenliğinin önemini bir kez daha gösterdiğini ifade eden Kirişci, savaş nedeniyle tüm dünyanın gıda sıkıntısı çektiği bir dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde imzalanan tahıl sevkiyatı anlaşmasının önemini vurguladı.

Sevkiyatın başlamasıyla tüm dünyanın rahat bir nefes aldığını, 20 yıldan bu yana iktidarda olduklarını ve artık iyiyi değil daha iyiyi yapmak için çalıştıklarını dile getiren Bakan Kirişci, Türkiye topraklarının sınırsız, ölçüsüz ve herkesin ekip dikeceği bir alan olmadığını söyledi.

Kirişci, şöyle devam etti:

“Böyle bir Türkiye toprağı söz konusu değil, biz bir Latin Amerika ülkesi değiliz Nüfusumuz hızla artmaya devam ediyor. Bizim çocukluk yıllarında sofralarımızda tükettiğimiz ürünlerle bugünküleri mukayese edelim, benzerlik var mı? Çeşitler ve alışkanlıklar değişmiş, refah seviyesi yükselmiş. Dışarda tüketen bir toplum haline gelmişiz. Bir taraftan da ülkemizi ziyaret eden turist sayısı da her geçen gün arıyor. Her bakımdan kendimizi hazırlamak zorundayız. Topraklarımız, istediğimizi, istediğimiz kadar üretime uygun değilse, nüfusumuz artıyorsa, ülkeye gelecek olan turist sayısı da artmaya devam ediyorsa, ihracat da olsun istiyorsak, bizim planlı üretim yapmamız lazım. Buradan hareketle de her türlü sevk ve idarenin bakanlığımız tarafından yürütüldüğü bir çalışma sürecine girdik. Tarlanız var ‘istediğimi ekerim, dikerim’ devri kapanacak. Biz bu topraklarda toprağın ekolojisine, iklimin yapısına, sanayi ve endüstriye ve oradaki insanların bazı alışkanlıklarına göre ekim yapılmasını istiyoruz. Önceliğimiz ‘un, yağ, şeker’ diyoruz. Un için hububata, yağ için yağlı tohumlara, şeker için de şeker pancarına atıfta bulunuyoruz. Hayvansal ürünler de bizim için önemli. Et, süt, yumurta, büyükbaş, küçükbaş, kanatlı, hepsinde planlı bir üretime geçeceği,z dijitalleşmeyi sağlayacağız.”

-Tarımda dijitalleşme

Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) e-Devlet üzerinden başvuruların 1 Ekim’de başladığını anımsatan Kirişci, uygulamanın başladığı günden bu yana 800 bine yakın ÇKS belgesi oluşturulduğunu ifade etti.

Zaman alan bir uygulamanın artık istenilen yerden 2 dakikada halledilebilecek bir duruma geldiğini aktaran Kirişci, şunları kaydetti:

“Bu belgeyi alalım dediğimizde 100 liralık bir harcamamız olsa, 800 bin kişi 80 milyon lirayı şu an cebine koydu, egzoz emisyonu yok, çevre kirliliği yok, zamanımızı iyi kullanıyoruz, bulunduğumuz yeri terk etmiyoruz, öbür taraftan da bu işle meşgul olan aralarında mühendis, veteriner olan 15 bin kamu görevlisi vardı. İlkokul mezunu birinin yapacağı işleri bunlara yaptırıyorduk sonra da ‘bu mühendisler, bu veterinerler keşke bizim tarlaya gelseler, ahıra gelseler bize bildiklerini anlatsalar…’ Hem belge düzenleyecek, hem de gidecek bildiklerini anlatacak, bu mümkün değildi ama şimdi bu 15 bin çalışanımız sektörün ihtiyacı olan know how’u bilgiyi, yol göstericiliği gerçekleştirecek.”

Tarımda dijitalleşmeyi önemsediklerine işaret eden Kirişci, yılın sonunda “Tarım Cebimde” uygulamasını da hayata geçireceklerini duyurdu.

Uygulamada da planlama dahilinde çiftçinin ekebileceği ürünleri görebileceğinin altını çizen Kirişci, sözleşmeli üretim ve Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi’nden de söz etti.

Desteklemelerde de yeni bir uygulamaya geçileceğini duyuran Kirişci, “Kiralıyoruz ama mülk sahibinin kendi hesabına yattığı için bu paraları bize vermiyor. ‘Sadece ÇKS’yi esas alan bugünkü destekleme uygulamasında bunun yerine bakanlığın diğer kayıtları da esas alınır diyerek, esas üreteni desteklemek anlamında da bu adımı atmış olacağız.” dedi.

– Kent Tarımı Projesi

Kirişci, kent tarımının taze ürüne erişim, istihdam, refah ve çevreye daha duyarlı bir sistem olduğuna dikkati çekerek, stratejik ürünlerin üretilmediği, üretilmesinde fayda görülmeyen alanları, taban arazi olmayan yerlerin kent tarımı için kullanılacağını duyurdu.

Bakan Kirişci, “Özellikle raf ömrü kısa olduğu için meyve ve sebzede, açıkta yetiştiriciliğin yanında örtü altı yetiştiriciliği dahil bunların ihtiyacı olabilecek enerji kaynaklarının, jeotermalden, güneşten, rüzgar enerjisinden sağlanabildiği uygulamalarla seraları birleştireceğiz. İstanbul’un sebze ihtiyacını 800 kilometrelik Antalya’dan değil de 250 kilometre uzaklıktaki Edirne’den tedarik edeceğiz. Lojistik maliyetlerini, karbon ayak izini düşüreceksiniz, ürünün tazeliği konusunda avantajlı olacaksınız, en önemlisi istihdama neden olacak.” değerlendirmesini yaptı.

– Tarım müşavirlikleri kurulacak

Kirişci, tarladan sofraya, zincir içerisinde her bir kademeyi garanti altına almak, bunu güvenilir gıda adına iyi bir zemine oturtmak istediklerini, denetimi de tarım müşavirlerine bırakmak istediklerini bildirdi.

Yasa değişikliği gerektiren konuyla ilgili düzenlemeyi TBMM’nin takdirine sunacaklarını ifade eden Kirişci, “Yeminli müşavirlik, mali müşavirlik gibi ziraat mühendislerini, veteriner hekimlerini, gıda mühendislerini ve su ürünleri mühendislerini yetkilendirerek denetimleri onlara yaptıracağız. Böylelikle Bakanlığımızın 5996 sayılı yasaya göre korumakla mükellef olduğu pek çok iş ve işlemi de artık bu meslek gruplarına vermiş olacağız. Bunun hem daha hızlı ve kaliteli sonuç vereceğine ve meslek insanlarının kendi mesleklerine sahip çıkmaları adına da çok önemli olacağına yürekten inanıyorum.” diye konuştu.

Vahit Kirişci, Edirne’ye son 20 yılda 19,9 milyar liralık tarımsal destek verildiğini, yatırım yapıldığını ifade ederek desteklemelerin ayrıntılarını anlattı.

Bakan Kirişçi, Edirne’nin nüfusuna göre yaptığı üretimi Türkiye’de örnek gösterilen iller arasına getirdiğini vurguladı, sulamayla ilgili planlanan yatırımlar hakkında bilgi verdi.

– Diğer konuşmacılar

Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık da kent ekonomisinde başat sektörün tarım olduğunu söyledi.

Kırbıyık, 1 metrekare tarım alanının dahi boş bırakılmadığı, tarımsal hasılanın kent ölçeğine göre çok yüksek olduğu Edirne’de sulama imkanlarının artmasıyla bu katkının daha da artacağına inandığını belirtti.

TBMM Tarım Komisyon Başkanı ve AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç da Edirne’nin tarımsal üretimde çok kıymetli olduğunu vurguladı.

TBMM Kadın – Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı ve AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal ise kentin verimli topraklara sahip ve çalışkan teknolojiyi iyi kullanan çiftçileriyle ülke tarım ekonomisine büyük katkılar sunduğunu söyledi.

Aksal, son 20 yılda büyük sulama projelerine imza atıldığını bunların üretime önemli katkılar sunduğunu, sulamanın artırılması durumunda üretimin daha da artacağını kaydetti.

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir, AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, MHP Edirne İl Başkanı Zakir Tercan, oda ve borsa başkanları ve üreticilerin katıldığı toplantı daha sonra basına kapalı şekilde gerçekleşti.