Bakan Çavuşoğlu: Biz dünyadaki sistemi eleştiriyoruz, dünya 5’ten büyüktür diyoruz ama çözüm de üretiyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Fiyatların düşmesini istiyorsanız madem piyasaya ürün sunacak ülkelerin üzerindeki ambargoları kaldırın. Sadece bir ülkeyi (Suudi Arabistan'ı) tehdit ederek bu sorunu çözemezsiniz." dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “AK Parti 2023’e Doğru Şehir Buluşmaları” kapsamında Mersin’deki Suphi Öner Öğretmenevi’nde düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Ermenistan’ın Azerbaycan sınırında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) değerlendirme grubunu görevlendirmesine ilişkin görüşü sorulan Çavuşoğlu, Azerbaycan’ın işgal edilmiş topraklarının kurtarılmasının AGİT-Minsk Üçlüsü’nün çabalarıyla olmadığını, 30 yıl oyaladıklarını söyledi.

Çavuşoğlu, bu sorun 30 yıldır çözümsüz durumdayken AGİT’in “konsensüsü sağlayamama” mazeretinin olduğunu öne sürdüğünü belirterek, “Şimdi 30 yıl sorunu çözmezken konsensüsü bahane ediyorsun. Şimdi o bölgeye gözlemci veya herhangi bir heyet gönderirken de Azerbaycan’ın bile görüşünü almıyor. Bu, konsensüsle alınır.” diye konuştu.

Bu konular tartışılırken Azerbaycan’ın da olurunun alınması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “AGİT’in iç tüzüğünü, işleyiş kurallarını, geleneklerini yıpratırsanız sonuçta örgütü yıpratırsınız. Burada amaçları ne? Ermenistan’a destek olmaya çalışmak. Bunun bir faydası var mı? Olmadı. Zaten 30 yıl çözülememesinin sebebi de bu AGİT Üçlüsü’nün tek yanlı olması yani Ermenistan’dan taraf olması. İşgalciden yanaydı.” şeklinde konuştu.

“AGİT, çözümsüzlüğün merkezi olmuştur”

Çavuşoğlu, doğruları söylediklerini vurgulayarak, “AGİT, çözümsüzlüğün merkezi olmuştur. Şimdi aldığı kararlar bir kere AGİT’in işleyiş kurallarına da aykırı. Böyle oldubittiler olmaz.” değerlendirmesini yaptı.

Öte yandan Avrupa Birliği (AB) ile Azerbaycan ve Ermenistan’ın AB gözlem heyeti konusunda da mutabakata varıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Daha mürekkebi kurumadan Avrupa Birliği de bunun hilafına hareket ediyor. Sözünde durmuyor. Hani Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) hep diyor ya ‘Dürüst değiller.’ diyor. Gerçekten de dürüst değiller. Bir oturuyorsunuz anlaşma yapıyorsunuz. Anlaşmalara, mutabakatlara uyun. Amacınız ne? Amacınız barışa katkı sağlamaksa önce siz güven verin. Dürüst olun. Biz katkı sağlıyoruz. Azerbaycan’la Ermenistan arasındaki süreci destekliyoruz. Azerbaycan, samimi barış anlaşması teklifinde bulundu Ermenistan’a. Şimdi üzerinde çalışıyorlar. Biz de destekliyoruz.”

Çavuşoğlu, öte yandan Türkiye’nin Ermenistan’la ilişkilerinin normalleşmesi için özel temsilciler atadıklarını hatırlatarak, “Azerbaycan ve Ermenistan arasında atılacak her olumlu adım, bizim de ilişkilerimizi olumlu etkileyecektir. Bunu da söylüyoruz. Dahası önemli projeler var. Bugün Kuzey Koridor alternatif olmaktan çıktı. Doğu-Batı-Orta Koridor hayati önemde. Dolayısıyla buradaki projeleri de hayata geçirmemiz lazım. Bu, Avrupa’nın da çok işine yarayacak ama bunlar işte o anlayıştan kurtulamıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD’nin OPEC+ grubu kararlarına tepkisi

ABD’nin, OPEC ve OPEC+ grubunun günlük petrol üretimini kasımdan itibaren azaltma kararına gösterdiği tepkiye ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, “Biz her ne kadar şu anda hem petrol hem de doğal gaz konusunda sondaj çalışmalarımızı yoğunlaştırsak da Karadeniz’de gelecek sene inşallah sisteme bağlanacak doğal gazı bulsak da halen enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz. Dolayısıyla enerji fiyatlarındaki artış bizi de olumsuz etkiliyor.” dedi.

Çavuşoğlu, enerji fiyatlarını etkileyen birçok etken olduğunu belirterek, “Tabii ki OPEC+ ülkelerinin petrol üretimi konusunda üretimi artırması ya da kısıtlaması da bir etkendir ama bugün enerji fiyatlarının esas artmasının sebebi Ukrayna’da yaşanan savaş ve artık enerjinin bir silah olarak kullanılmaya çalışılması. Sadece enerjiyi üreten ülkeler tarafından değil, enerji konusunda yaptırım uygulayan ülkeler de buna dahil.” ifadelerini kullandı.

 “Sadece bir ülkeyi (Suudi Arabistan’ı) tehdit ederek sorunu çözemezsiniz”

Bu durumdan herkesin etkilendiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Ama öyle veya böyle OPEC ülkelerinin aldığı bir karar. Bu, hoşunuza gidebilir, gitmeyebilir. Burası çok önemli değil ama bir ülkenin kalkıp da Suudi Arabistan’ı özellikle son zamanlarda tehdit ettiğini görüyoruz. Bu kabadayılık doğru değil. Eleştirebilirsiniz, hoşnut olmadığınızı söyleyebilirsiniz, biz de fiyatların artmasından çok hoşlanmıyoruz çünkü yansıyor bu ama bunu bir tehdit diline dönüştürmüyoruz ki. Piyasa şartlarında oluşuyor.” şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, petrol fiyatlarında artış olduğunu ancak son dönemde bu artan fiyatlarda düşüş görüldüğünü de belirterek, şunları kaydetti:

“Ama bunu bu şekilde ABD’nin Suudi Arabistan veya başka bir ülke üzerinde baskı unsuru olarak kullanmasını doğru bulmuyoruz. Aynı şekilde bugün Venezuela’nın petrol ve doğal gazına tüm dünyanın ihtiyacı var. Daha yeni yeni Venezuela üzerindeki ambargoları esnetmeye başladılar. Diğer taraftan İran petrolü üzerinde de ambargo var. İran petrolünü bugün bizim özel şirketler de alamıyor. Rafinerilerimiz başka yerden alıyor. Neden? Yaptırım var. Kaldırın bu yaptırımları kardeşim fiyatların düşmesini istiyorsanız madem piyasaya ürün sunacak ülkelerin üzerindeki ambargoları kaldırın. Sadece bir ülkeyi (Suudi Arabistan’ı) tehdit ederek bu sorunu çözemezsiniz.”

Basın toplantısının ardından AK Parti’ye katılan yeni yol arkadaşlarına rozet takacaklarını vurgulayan Çavuşoğlu, kentte iş insanları, sivil toplum örgütleriyle bir araya geleceklerini, esnafı ziyaret edeceklerini ve gençlerle de buluşacaklarını ifade etti.

İl ziyaretleri vesilesiyle Anadolu’yu ilçe ilçe, mahalle mahalle gezerek milletin kendilerinden beklentilerini dinlediklerini, ihtiyaç ve sorunlarını tespit ettiklerini aktaran Çavuşoğlu, milletin öneri ve görüşlerini alarak tüm politikalarını buna göre hazırladıklarını ve uyguladıklarını dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu, 21 yıldır olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde AK Parti kadroları olarak milletin sesi olmaya devam ettiklerini belirterek, milletten kopuk hiçbir politikanın ya da siyasi hareketin menzile ulaşamayacağını bildiklerini vurguladı.

Akdeniz şehri Mersin’in lojistik ve ticarette stratejik konumda olduğunu bildiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“2023 yılında ilk reaktörünü aktif etmeyi planladığımız Akkuyu Nükleer Güç Santrali’yle (NGS) stratejik önemli bir adımı, projeyi daha hayata geçirmiş olacağız. Mersin bu sayede ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayan bir enerji merkezine dönüşecek. Yani sadece nükleer enerji santraliyle yüzde 10’unu, güneş ve diğer yatırımlarla sağladığı katkı ayrıca takdire şayan. Yine Mersin büyük bir turizm potansiyeline sahip. Turizm bizim özellikle diplomasimizde de önem verdiğimiz bir alandır. İnşallah turizm diplomasimizle de bu bölgeye, Mersin bölgesine nitelikli turistin gelmesi için Kültür ve Turizm Bakanımız ve ilgili kurumlarımız, valimiz, milletvekili arkadaşlarımız ve yerel yönetimlerle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İhracatı, turizmi, tarımıyla ülkemizin kalkınmasına güçlü destek veren Mersin’imizin çalışkan insanlarına, huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum.”

“Diplomasimizin erişimi ve etkisiyle küresel bir güç haline geldik”

Türkiye’nin son yıllarda birçok alanda olduğu gibi dış politikada da atılım yaptığına dikkati çeken Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diplomasimizin erişimi ve etkisiyle küresel bir güç haline geldik. ‘Dünyada küresel güç olarak sayın’ diye dünyanın neresi olursa olsun, öğrenciler olsun, sokaktaki insanlar olsun en önemli aktörler kimler diye… Bugün Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı herkes sayıyor. Tabii diplomatik ayak izimizi büyüttük. 255 misyonla, yurt dışındaki misyonumuzla en büyük temsilcilik ağına sahip ilk 5 ülke arasında yer alıyoruz. Bir yandan girişimci diplomasimizle hak ve çıkarlarımızı savunurken diğer taraftan insani diplomasimizle mağdur ve mazlumlara umut ışığı olmaya devam ediyoruz. Yakın coğrafyada Suriye, Irak, Balkanlar, Kafkaslar’da bir istikrar halkası oluşturuyoruz. Libya’dan Orta Asya ve Türk devletlerine kadar bir refah ve güvenlik iş birliği perspektifimiz var. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda ara buluculuğumuz, İstanbul Tahıl Antlaşması, Zaporijya Nükleer Santrali ve esir değişimindeki kolaylaştırıcı ve yine arabulucu rolümüz küresel istikrara katkı sağlıyor. Afrika ve Latin Amerika’daki açılımlarımız hem siyasi hem kültürel hem ekonomik alanda ayak izlerimizin tüm dünyaya yayıldığını gösteriyor.”

Çavuşoğlu, Asya girişimlerine de değinerek, “Yeniden Asya girişimimizle ki ekonominin gücü Asya’ya kayıyor. Bunu görüyoruz, takip ediyoruz. Yeniden yükselen Asya’yla anlamlı ve içerikli bir iş birliği kuruyoruz. Antalya Diplomasi Forumu, küresel diplomasinin geleceğinin tartışıldığı bir platform haline geldi. İkinci yılında dünyadaki en saygın forumlardan bir tanesi haline geldi. Ekonominin sağlık, turizm, savunma sanayisi gibi alanları diplomasimizin odak noktaları. Diplomasimizde turizmcimizin, ihracatçımızın, yatırımcımızın, öğrencimizin ve yurt dışında yaşayan vatandaşımızın hatta soydaşlarımızın, akraba topluluklarımızın hepsinin yanındayız ve hizmetindeyiz.” açıklamasında bulundu.

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin konsolosluk hizmetlerinde dünyada öncü ülkeler arasında olduğunu belirterek, konsolosluk hizmetlerini 7 gün 24 saat daha iyi verebilmek için yapay zekadan faydalanmaya başladıklarını söyledi.

“Çukurova Bölgesel Havalimanı kısa sürede hizmete girecek”

“2023 ve sonrasında da milletimiz için milletimizle birlikte gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz” diyen Çavuşoğlu, şunları paylaştı:

“Hükümetimiz, son 21 yılda ülkemizin her bölgesinde gerçekleştirdiği kalkınma atılımlarıyla asırlık Cumhuriyetimize iftihar dolu bir hizmet geçmişi armağan ettik. Mersin’de bu hizmet serüveninden faydalanan önemli illerimizden bir tanesi oldu ve en önemli vitrin oldu. Mersin’e son 21 yılda 50 milyar lirayı aşan kamu yatırımı yaptık. Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın altyapı tesislerinin inşaatı tamamlandı. Üstyapı tesislerinin de yüzde 75’i tamamlandı. Bugün sabah yine uçaktan inerken tam da üzerinden geçtik. Havadan da inceleme imkanımız oldu. İnşallah kısa süre içinde bu Çukurova Bölgesel Havalimanı hizmete girecek, hem Mersin’e hem Adana’ya ve bölgemize büyük hizmetler verecektir. En kısa zamanda inşallah Mersin’imizi ve Adana’mızı, bu havaalanına kavuşturarak bu bölgeyi bir lojistik merkezi haline getireceğiz. Zaten Mersin’in lojistik merkez haline geldiğini hepiniz biliyorsunuz. Buna benzer projelerle de bunu inşallah daha da pekiştireceğiz.”

Çavuşoğlu, yolcu ve yük taşımacılığında büyük rahatlık sağlayacak Adana-Mersin hızlı tren projesinin ihalesinin de yapıldığını anlattı.

Akdeniz Sahil Yolu Projesi’yle de bölgenin en büyük sorunlarından birini çözmüş olacaklarını aktaran Çavuşoğlu, “Benim şehrim Antalya ile Mersin arasını inşallah daha konforlu hızlı yollarla, viyadüklerle, köprülerle bağlamış olacağız. Gerçekten şimdiden herkesin takdirini kazanmaya başladı. Tünellerin önemli bir kısmı açıldı, viyadükler yine aynı şekilde ama devam eden çalışmalar var. Yeni merhalelerin, ilave merhalelerin ihaleleri de yapıldı. Bunu da hep birlikte yakından takip ediyoruz.” diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye’de konsept haline gelen şehir hastanelerinin ilk kez Mersin’de açıldığını, bu durumun şehrin hem bir sağlık üssü olmasına hem de sağlık turizmine önemli katkı sunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Açıkladığımız Sosyal Konut Projesi’yle de yine toplamda 5 bin 100 konutu daha Mersin’imize inşallah kazandıracağız. Stadyum, Millet Bahçesi, yurtlar, gençlik merkezleri, halk eğitim merkezleri, derslikler, yeni fakülteler, barajlar, enerji santralleri, hastaneler, yollar, köprüler gibi birçok alanda Mersin’imizin çehresini değiştirecek, hemşehrilerimizin hak ettiği hizmetleri bir bir Mersin’e getirdik ve getirmeye devam ediyoruz. Mersin, ulaşımdan enerjiye, sağlıktan turizme kadar her alanda Türkiye’ye önemli katkı sağlıyor. Biz de Mersin’in potansiyelini en yukarıya taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Çalışmaya inşallah devam edeceğiz.”

“Asya’yı Avrupa’ya bağlayan mega projelerle ülkemizin çehresini değiştirdik”

Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin son 21 yıldaki atılımını ve kalkınmasını sağlamak için hiç durmadıklarını, hiç yorulmadıklarını, “yapılamaz” denilenleri, hatta hayal edilemeyenleri Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde hayata geçirdiklerini aktardı.

21 bir yıl önce ortaya konulan millete hizmet aşklarının bugün yeni Türkiye’yi meydana getirdiğini ifade eden Çavuşoğlu, şunları dile getirdi:

“Ulaşımdan sağlığa, turizmden enerjiye, savunma sanayisinden uzay ajansına kadar her alanda, dünyada rekabet edebilen bir ülke konumuna geldik. Hak ve menfaatlerimizi korumak, enerjide bağımlılığımızı azaltmak için Fatih, Yavuz, Kanuni, Abdülhamid Han, Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis gemilerimiz görevde. TOGG’un biliyorsunuz ilk seri üretim araçları, 29 Ekim’de inşallah Gemlik’te banttan inecek. Hep birlikte o törene katılacağız. TOGG’la yeni nesil teknoloji alanında en üst ligde boy göstermeye başlayacağız. Asya’yı Avrupa’ya bağlayan mega projelerle ülkemizin çehresini değiştirdik.”

“Gerçek muhalefet, doğru yapıldığı zaman söyleyebilen muhalefettir”

“Yani biz laf üretmiyoruz iş üretiyoruz. Milletimizi hak ettiği noktaya taşımaya çalışıyoruz” diyen Çavuşoğlu, şunları söyledi:

“Sorunlar elbette var ama biz çözmek için çaba sarf ediyoruz ve milletimizin küresel krizlerden en az etkilenmesi için çok gayret sarf ediyoruz. Biz tabii çözüm üretmeye çalışırken sırf ‘AK Parti zarar görsün’ diye her konuda Türkiye’yi haksız, AK Parti iktidarını haksız göstermeye çalışan bir muhalefet de var. Olacak. Muhalefetin görevi eleştirmek ama gerçek muhalefet, doğru yapıldığı zaman onu da söyleyebilen muhalefettir. Şimdi dış politikada her konuda bakıyorsunuz ‘Türkiye haksız’. Her yerde Türkiye şikayet ediliyor. ABD’ye gidiyorlar, Türkiye’yi şikayet ediyorlar. Avrupa’ya gidiyorlar, Türkiye’yi şikayet ediyorlar. İçeride Meclisimizde her platformda konuşalım, eleştirelim ama ülkemizi başka ülkelere şikayet etmek, onlardan medet ummak, aşağılık kompleksidir. Eksiğimiz var mı? Olacak. Ne için varız? Eksikliğimizi gidermek için varız. Ne için çalışıyoruz? Son 21 yılda yaptıklarımız 79 yılla kıyaslandığı zaman 3, 4, 5 kat hatta hiç yapılmayanlar, ilk defa yapılanlar say say bitmez. Ama halen yetersiz, daha fazlasını yapmamız lazım. O yüzden hedefler koyuyoruz. Yani muhalefetin de doğruya doğru diyebilmesi lazım. Doğruya doğru, iyi yaptıklarımıza iyi diyebil ki eleştirdiğin zaman da bir kıymet olsun. Her konuda Meclis’teki tartışmalarda da görüyoruz, Türkiye’yi haksız gösterirseniz, her konuda Türkiye’ye haksız, diğer ülkeler haklı, Avrupa Birliği ve diğer örgütler haklı derseniz o zaman eleştirinizin bir kıymeti yok. O nedenle bizim Türkiye olarak tabii ki muhalefete de ihtiyacımız var ama gerçek anlamda alternatif muhalefete her ülkenin ihtiyacı var. İnşallah bizde de bir gün olur.”

Vizyon ve projeler ortaya koyduklarını belirten Çavuşoğlu, “İnanıyoruz ki Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı, Türkiye yüzyılı olacaktır. Türkiye’nin yeri, yerinde durmak değil her zaman ileridir. Dolayısıyla devlet ve millet olarak ileriye doğru hedeflerimize doğru hep birlikte yürüyeceğiz.” ifadesini kullandı.

Çukurova Bölgesel Havalimanı ve Akdeniz Sahil Yolu Projelerinin ne zaman tamamlanacağına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, devlet ihalelerinin en düşük teklifi verene ihale edildiğini ancak bazı ihale alanların iflas edebildiğini belirtti.

Çavuşoğlu, Çukurova Bölgesel Havalimanı’nda da buna benzer sorunlar yaşandığını ifade ederek şöyle konuştu:

“Şu anda son ihalede de ciddi bir rekabet de oldu, ciddi teklifler verildi. Altyapı bitti, üstyapıda da yüzde 75. Yani 4’te 3’ü bitti, 4’te 1’i kaldı. O da en kısa zamanda inşallah tamamlanacak. Hummalı çalışmaların da devam ettiğini bugün aynı şekilde gözlemledim. Şimdi Akdeniz Sahil Yolu, kolay bir yol değil. Daha önce ben de geçtim, mevcut halen yapılmamış yolda bir araç duruyor, diğer araç öyle geçiyordu. Kolay bir proje değil, üst üste ihaleler yapılıyor, önemli tüneller açıldı, viyadükler yapılıyor. İnşallah kısa sürede Akdeniz Sahil Yolu da bitmiş olacak. Bu şekilde sadece Antalya ile Mersin’i değil, tüm Akdeniz’i de bağlamış olacağız.”

“Türkiye bizim, tüm illerimiz bizim”

Çavuşoğlu, kentteki ve Adana’daki konteyner limanı projeleriyle ilgili soruyu şöyle yanıtladı:

“Dün akşam Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’mız da vardı. Bakanımız Mersin’e gideceğimizi söyleyince konteyner limanı konusunu açtı ve limanı Mersin’e yapacaklarını söyledi. Onun dışında oraya kaydırma, buraya kaydırma gibi tartışmaları bilmiyorum. Bu detaya girmem, sizin yönlendirmenizle de yorum yapmam. Ulaştırma Bakanımın ne söylediğini sizlere aktarırım. Sonuçta, bugün Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz hem yol hem havalimanı hem de demir yolu, İstanbul’daki projelere bakın ve Türkiye’ye gelen projelere, Bakü-Tiflis-Kars’a bakın, Türkiye enerjide ve ulaştırmada, taşımacılıkta bir merkez, hat oldu. Sadece bir konteyner limanı değil, yarın ilave konteyner limanlarına da ihtiyaç olacaktır. Adana’da da İskenderun’da da yapılacak. Antalya’daki genişletiliyor, yer aranıyor, Ege limanlarında da aynı şekilde, Karadeniz de aynı şekilde. O yüzden iller arasında gereksiz rekabetleri doğru bulmuyorum. Bazen ilçeler arasında da oluyor. Mesela Antalya’da bu tür rekabetlerin hepsini ortadan kaldırdık. Türkiye bizim, tüm illerimiz bizim. Burada beraber iş birliği yapacağız. Böyle kısır döngülere girmeye gerek yok. Bence tüm şehirlerimize ihtiyaç olan hizmetleri yapmaya devam edeceğiz, buna odaklanmamız lazım.”

Çavuşoğlu, bir gazetecinin “Mersin’in tarım, ticaret ve turizm kenti olduğu ancak böyle anılmadığı, nükleer enerji santrali yapılmasından dolayı bundan sonra enerji şehri olarak mı anılacağını” sorması üzerine şöyle cevap verdi:

“Mersin’de zaten güneş enerji projeleri de var, nükleer enerji santrali de yapılıyor. Mersin aynı zamanda tarımın merkezi, turizmde önemli bir ilimiz. Mersin taşımacılıkta, lojistikte, ihracatta çok önemli bir şehrimiz. Türkiye’de hiçbir şehrimiz sadece bir konuya, sektöre hapsedilemez. Dolayısıyla o şehrin potansiyeli neyse o potansiyeli geliştirmek lazım çünkü sadece Mersin açısından değil Mersin başta olmak üzere her ilimizin potansiyelini hayata geçirmek demek, Türkiye ekonomisine önemli katkı sağlamak demek. İstihdama, ihracata katkıdır. Biz bu açıdan bakıyoruz. O nedenle inşallah Mersin’e daha fazla turist gelecek ve turizmin gelişmesi konusunda da Kültür ve Turizm Bakanımızın çalışmaları olduğunu biliyorum.”

KKTC’nin Avrupa Birliği içinde yeni temsilcilikleri açılacak

Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) uluslararası statüsüne dair soru üzerine, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs Türkü ile hiçbir şeyi paylaşmak istemediğini söyledi.

“Bırakın gücü, hükûmeti, meclisi; suyu ve elektriği bile paylaşmak istemiyorlar.” diyen Çavuşoğlu şöyle devam etti:

“Oysa ki dini liderlerinin de söylediklerini görüyorsunuz, işitiyorsunuz. Bundan bağımsız olarak hamdolsun şehitlerimizin kemikleri de hiç sızlamaz çünkü Kıbrıs’ı ihya ediyoruz. Gerek ekonomisine gerek altyapısına 20 yıldan bu tarafa Kıbrıs’a yaptıklarımıza… ‘Biz Kıbrıs Türkleri ile paylaşmak istiyoruz.’ dediniz, Mersin’den sizlerin suyunu aldık Kıbrıs’a götürdük. Şimdi elektrik üzerinde de çalışıyoruz. Savunma konusunda bir garantör ülke olarak Kıbrıs Türkü’nü yalnız bıraktık mı? Uluslararası tanınma evet olmadı ama şimdi Avrupa Birliği içinde yeni 1-2 ülkede de inşallah yeni temsilcilikler de açılacak. Her yerde temsilciliğin açılması, pasaportunun tanıtımı konusunda da çok gayret sarf ettik. En son Cumhurbaşkanı’mız, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada bir çağrıda bulundu. Bu çağrının yerine gelmesi, yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve uluslararası platformda statüler elde etmesi için yoğun şekilde çaba sarf ediyoruz. O yüzden şehitlerimizin kemikleri sızlamaz.”

“ABD son zamanlarda dengeyi bozdu”

Çavuşoğlu, KKTC’nin tanınması konusunda henüz daha istedikleri noktaya gelemediklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu da biliyoruz ama Kıbrıs’ı hiçbir zaman yalnız bırakmadık, ihya ettik, koruduk, kolladık ana vatan, yavru vatan olarak. Kıbrıs’ta bundan rahatsız olan bazı siyasetçiler var ama olsun. Türk tarafını kastediyorum, Rum tarafı zaten rahatsız. Şunu söylemek isterim; ABD Büyükelçisi geçen gün ‘Taraf tutmuyoruz.’ diye bir açıklama yapsa da ABD son zamanlarda dengeyi bozdu. ABD’nin terazisi bozuldu ve Rum tarafına yönelik silah ambargosunu 1 yıllığına kaldırdı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e ‘Niye yaptınız bunu?’ dedim. ‘Kara para aklama konusunda bizimle iş birliği yaptı.’ diyor. Kara para aklama konusunda Rum kesimi de dünyada en bilinen yerlerden bir tanesi. Kardeşim bunun karşılığı silah vermek mi? Silahı kime karşı veriyorsun? Türklere karşı veriyorsun. Biz ne yaptık? Onlar bir karar aldı biz de ilave takviyeler yaptık, yapıyoruz. Onlar karar alır, biz adım atarız. Hani var ya ‘Onlar konuşur AK Parti yapar’. Onlar konuşur, Türkiye yapar kardeşim. Yunanistan konusunda da biliyorsunuz Yunanistan’da bazı üsler var. Soruyoruz, ‘Bunları Rusya’ya karşı yapıyoruz, Doğu Akdeniz’de Rusya’nın mevcudiyeti var.’ diyorlar ama şunu da söylüyoruz; bunu Yunanistan için de Rum kesimi için de söylüyoruz, onların arkasında kimin olduğu önemli değil, karşısında kim var o önemli. Türkiye önemli, arkasında kimin olduğu hiç önemli değil.”

Çavuşoğlu, kentin turizminin gelişmesi adına yatırımcılara yönelik çağrısının sorulması üzerine, ilgili bakanlıkların Mersin’e her türlü desteği vereceğini ifade etti.

Konuşmaların ardından AK Parti’ye katılanlara rozet takıldı.

Toplantıya AK Parti Mersin Milletvekilleri Zeynep Gül Yılmaz ve Hacı Özkan, Adana milletvekilleri Ahmet Zenbilci, Tamer Dağlı ve Abdullah Doğru, Hatay milletvekilleri Hüseyin Yayman, Hüseyin Şanverdi ve Sabahat Özgürsoy Çelik, Antalya Milletvekili Kemal Çelik, Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu, AK Parti MKYK üyeleri Fatma Güldemet Sarı ve Nazan Aytop, AK Parti Mersin İl Başkanı Cesim Ercik ve partililer katıldı.

Exit mobile version