Bakan Kirişci, Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü Sözleşmeli Besicilik Projesi” tanıtım toplantısına katıldı.
Kirişci, burada yaptığı konuşmada, Erzurum’un bölgedeki öncü konumu nedeniyle projenin tanıtımını bu şehirde yapma kararı aldıklarını anlattı.
Sözleşmeli besicilik ile tarımda “yerli ve milli üretim” hamlesinde yeni bir aşama kaydettiklerini aktaran Kirişci, “Bu proje ile ‘alım garantisi’ ile maliyete göre fiyat politikasıyla üreticimize mutlak karlılık sunuyoruz. Üreticimizin geçmişte yaşadığı endişeler ve karamsarlıklar ortadan kalkmış olacak. Öncelikle, bu alanda uzmanlardan oluşan bir maliyet komisyonu kurulacak. İşletmelerin ölçek durumu ile bölgesel girdi fiyatlarına göre aylık maliyetler belirlenecek ve bu rakamlar kurum web sitesinde yayınlanacak.” dedi.
Bakan Kirişci, projeyle besicilikte ara aktörlerin olmayacağını dile getirdi.
Projeyle alıcı ile satıcının doğrudan muhatap olacağını ifade eden Kirişci, şöyle konuştu:
“Burada hedef kitlemiz küçük ve orta ölçekli üreticilerimizdir. Elbette büyük işletmelerin de destekçisiyiz ama Türkiye’de işletmelerin yüzde 90’ı aile işletmeleridir. Asgari 5, azami 200 baş için sözleşme yapılacak. Sözleşmeler yıllık olacak, her yıl yenilenecek ve 5 yıl devam edecek. Besicimize teşvik primi vereceğiz. Sözleşmeli besicilik uygulamamızın önemli yanlarından biri de verime dayalı olarak vereceğimiz teşvik primleridir. 200 kilogram karkasın üzerine teşvik primi veriyoruz. 201-250 kilogram arası her kilogram için 2,5 lira, 251-300 kilogram arası her kilogram için 3,5 lira. 301-350 ve üzeri her kilogram arası için 5 lira verimlilik primi verilecek. Böylece hem her bir hayvandan en ideal parametrelerde et üretimini hedefliyoruz hem de emeğinizin karşılığını almanızı sağlıyoruz.”
Kirişci, verimliliği artırmak suretiyle arz talep dengesine önemli katkı sunacaklarını vurguladı.
Söz konusu teşvik priminin uygulanma şekli hakkında bilgi veren Kirişci, “Türkiye şartlarında besiye alınmış karkasların ortalama ağırlığını 320 kilogram olarak kabul edersek, 300 kilogramın üzerinde teşvik primimiz 5 lira olduğuna göre, 100 başlık bir işletmede, işletme sahibine 7-8 aylık bir besi sonrası 100x320x5=160 bin lira teşvik verilecektir. Kilogram başına 5 lira da kar olarak hesaplarsak yaklaşık 320 bin lira gibi 7-8 aylık bir gelir söz konusudur. Bu da ülkemiz şartlarında iyi bir gelir olarak kabul edilebilir.” ifadelerini kullandı.
“Uzmanlarımız ihtiyaca göre mahallinde eğitim hizmeti verecek”
Bakan Kirişci, söz konusu çalışmayla hayvancılık yapan çiftçilerin kazanmalarını ve emeklerinin karşılığını almalarını istediklerini anlattı.
Her zaman “Siz üretin yeter” dediklerini anımsatan Kirişci, şunları kaydetti:
“Siz gücünüzü, alın terinizi, akıl terinizi, üretime, daha verimli, daha kaliteli üretime yöneltin. Emeğinizin karşılığını almanız için çalışmak da bizden. Gerek Bakanlığımızın bürokratları ve gerekse akademisyen arkadaşlarımla gece-gündüz sizin emeğinizi daha iyi değerlendirecek, ülkemize katkı sağlayacak projeler üzerinde çalışıyoruz. Her zaman sizin yanınızdayız. Üretirken de satarken de sizin yanınızda olacağız. Bu projeyle çiftlik yönetimine de destek olacağız. Projemizin yönetim kademesindeki uzmanlarımız, besi periyodu boyunca en az bir defa çiftliği ziyaret edecek ve bir gözlem raporu hazırlayacak. Uzmanlarımız ihtiyaca göre mahallinde eğitim hizmeti de verecek.”
Kirişci, projeyle üreticilerin planlı ve öngörülebilir biçimde hayvanlarını yetiştirmelerini sağlayacaklarını aktardı.
Besicilerin isterse Et ve Süt Kurumunun belirlediği fiyatlara etini satmayabileceğinin altını çizen Kirişci, şunları kaydetti:
“Bu sözleşmelerle hiç kimseyi yetiştirdiği hayvanları bizim fiyatlarımıza mecbur bırakmıyoruz. Üreticilerimiz, besi sonunda kurum fiyatlarını piyasanın altında görmesi halinde sözleşmeden vazgeçme hakkına sahip olacak. Yani hiç kimse yetiştirdiği hayvanını istemediği fiyata satma zorunluluğu içinde bulunmayacak. Ancak sözleşmeden cayan üreticiler, teşvik primi alamayacak. Kesime yakın tarihlerde üreticinin ihtiyacı durumunda, kurum imkanları dahilinde avans da verilebilecek.”
Ülkede zaman zaman kırmızı etle ilgili gerçekle alakası olmayan yorumlar yapıldığını belirten Kirişci, “Bu sistemle Besi Kayıt Sistemi’ni oluşturacağız. Besi işletmelerinde mevcut hayvan sayıları ve kesim programları kayıt sistemi ile izlenecektir. Böylece Canlı Hayvan Stok Yönetimi yapmak da mümkün olacaktır. Et ve Süt Kurumu’muz, piyasa şartlarına göre erken kesim veya geç kesim primleri ile canlı stokunu yönetecektir.” dedi.
Kirişci, Sözleşmeli Besicilik Projesi kapsamında besi periyodunun sonuna doğru Et ve Süt Kurumu imkanları ölçüsünde besicilere avans verileceğini dile getirdi.
Bakan Kirişci, şöyle devam etti:
“Bu sistemle hem üreticimizi hem de tüketicimizi korumayı hedefliyoruz. Üreticilerimiz hayvanlarını yetiştirirken ‘yarın ne olacak’ diye endişe etmesinler, her türlü sorunlarında destek olalım istiyoruz. Amacımız, verime dayalı gerçekçi fiyat politikası ile hem üreticimizin hem de tüketicimizin memnuniyetini sağlamaktır. Sözleşmeli besiciliğin çok geniş anlamda faydalar sağlamasını bekliyoruz. Biliyorsunuz, yaşanan doğal afetlerin artması, mevsimlerdeki değişiklikler nedeniyle iklim değişikliği son yıllarda en çok konuşulan konuların başında geliyor. Bu projeyle, iklim değişikliğini etkileyen faktörleri de azaltmayı hedefliyoruz. Nasıl mı? Karbon salınımını azaltacak çiftlik operasyonlarına katkı yapacağız.”
Projenin Erzurum’da hayata geçirilmesinin önemi
Kirişci, sözleşmeli besicilik yapan üreticilerin örnek bir model oluşturacağına yürekten inandıklarını söyledi. Oluşturulan modelle rasyonel çiftlik yönetiminin ortaya çıkacağını belirten Kirişci, “Hayvansal gübrelerin, toprağın ihtiyaç duyduğu zamanda ve miktarda kompost şeklinde kullanılmasını sağlayacağız. Hayvan beslemede doğru rasyonlar hazırlamak suretiyle enterik metan emisyonunu azaltacağız. Alın ve akıl terini korumakta ne kadar kararlı olduğumuzun en yakın şahidisiniz.” diye konuştu.
Erzurum’un toplam tarım alanının 1,2 milyon hektar olduğunu dile getiren Kirişci, bunun 880 bin hektarının çayır mera, 340 bin hektarının ise işlenen tarım arazisi olduğunu ifade etti.
İşlenen tarım arazilerinin yüzde 70’inin ise yem bitkileri ekilişi için kullanıldığını söyleyen Kirişci, şunları kaydetti:
“Erzurum’da yıllık ortalama 2 milyon ton kaliteli kaba yem üretilmektedir. Erzurum tarımında, hayvancılığında payı yüksek olan bir şehirdir. Erzurum, 2021 rakamlarıyla 860 bin büyükbaş hayvan mevcuduyla Türkiye’de ikinci, 970 bin ton süt üretimiyle üçüncü sıradadır. Hayvansal üretimde ham madde tedarikiyle ön plana çıkmaktadır. Ham maddelerin Erzurum’da işlenmesi durumunda kentin ekonomisinde önemli bir kaldıraç olma potansiyeli vardır. 70 yıl önce Erzurum’da Et ve Süt Kurumu, o zamanki adıyla Et ve Balık Kurumu, yatırımı ile nasıl hayvancılıkta yeni bir çığır açtıysa, yine Erzurum Sözleşmeli Besiciliği Projesi ile de ülke geneline yaygınlaşacak bir model üretime öncülük edeceğine inanıyorum. Sizin gayretleriniz, sizin çalışmalarınız ülkemizin tüm besicilerine yol gösterecek, örnek olacaktır.”
Konuşmaların ardından Bakan Kirişci ve protokol tarafından üreticilere sertifikaları verildi, toplu fotoğraf çekimi yapıldı.
Programa, Erzurum Valisi Okay Memiş, AK Parti Erzurum milletvekilleri Recep Akdağ ve Selami Altınok, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mustafa Kayhan, İl Tarım ve Orman Müdürü Osman Akar, AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz, MHP İl Başkanı Naim Karataş ve çiftçiler katıldı.
Kirişci ve beraberindekiler, tanıtım toplantısının yapıldığı alanda Bakanlığa bağlı kurumlarca açılan stantları gezdi.