Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığına yönelik itirazlara ilişkin sosyal medyadan yaptığı açıklamada, 21 Ocak 2017 tarih ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1982 Anayasası’nda en kapsamlı ve en köklü değişikliklerin yapıldığını belirtti.
Değişikliklerle, parlamenter hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiğini, Bakanlar Kurulu kaldırılarak yürütmedeki iki başlılığa son verildiğini, yasama ve yürütme kuvvetlerinin birbirinden tam ayrı ve birbirine karşı tam bağımsız hale getirildiğini vurgulayan Bozdağ, yürütme yetkisi ve görevinin münhasıran cumhurbaşkanına verildiğini ifade etti. Bozdağ, Anayasa’nın 8. maddesindeki “Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa’ya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.” hükmünü hatırlattı.
Anayasa’nın 104. maddesinde “Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir.” hükmünün bulunduğuna işaret eden Bozdağ, söz konusu düzenlemelerle artık cumhurbaşkanının hem devletin başı hem de tek başına yürütme organı olduğunu bildirdi.
Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki yeni konumuna uygun olarak cumhurbaşkanına yürütme yetkisine ilişkin konularda cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilk elden asli düzenleme yapma yetkisi verildi. Anayasa’da hukuki statüsü, yetkisi ve görevi ile hukuki ve cezai sorumluluğu yeniden düzenlenen ve artık devletin başı ve münhasıran yürütme organı olan ve yürütme erkini tek başına kullanan cumhurbaşkanının görev süresi beş yıl olarak belirlendi. Bir kimseye en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilme hakkı verildi, cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesiyle TBMM üyeliği seçimi ile cumhurbaşkanı seçiminin birlikte aynı gün yapılması kabul edildi. Ayrıca cumhurbaşkanının siyaset yapma yasağı kaldırıldı. Artık isterse cumhurbaşkanı siyaset de yapabilir, partili de olabilir. Anayasa’nın 101. maddesinin değiştirilmesi, önceki düzenlemenin tümüyle yürürlükten kaldırılması ve yerine yenilik doğuran yeni bir maddenin getirilmesi biçiminde yapılmıştır. Bu açık ve tartışmasız gerçeğe rağmen, maddenin tümden değiştirildiği gerçeğini reddedip maddenin tümüyle yenilik doğurucu bir hukuki durum yaratmadığını iddia, kabul ve takdim mümkün değildir.”
Anayasa’da yapılan köklü değişikliklerin yürürlüğe girme tarihinin de açıkça düzenlendiğinin altını çizen Bozdağ, 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 18. maddesindeki hükümleri anımsattı. Bu maddeye göre, cumhurbaşkanının adaylığı ve seçimini düzenleyen Anayasa’nın 101’inci maddesinin yürürlük tarihinin, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarih olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:
“Anayasa’daki bu köklü değişikliklere göre, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması anayasal hakkıdır. Çünkü, 2017 anayasa değişikliği ile parlamenter hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesine bağlı olarak cumhurbaşkanının yetki, görev, sorumluluğu ve hukuki statüsü tümden değiştirilmiş, yürütme organı topyekun yeniden düzenlenmiş ve öncekinden tamamen farklı bir tasarımla, var olan yürütme organı kaldırılmış ve yerine yeni bir yürütme organı ihdas edilmiştir. Yeni hükümet sisteminde artık cumhurbaşkanı, yürütmenin sembolik ve sorumsuz kanadı değil münhasıran yürütme yetkisi ve görevi kendisine ait ve yaptığı her iş ve eylemden sorumlu olan devletin başı ve yürütme organıdır. Dolayısıyla 2017 yılı değişikliğinden önceki Anayasa’nın tanımladığı cumhurbaşkanı ile 2017 yılı değişikliğinden sonraki Anayasa’nın tanımladığı cumhurbaşkanı aynı değildir, birbirinden tamamen farklıdır. Seçilenin unvanının aynı olması, bu anayasal hakikati değiştirmez. Zira 2017 Anayasa değişikliği sonrası halkın seçtiği Cumhurbaşkanı, yürütmenin sembolik ve sorumsuz kanadı olan Cumhurbaşkanı değildir, yürütme yetkisi ve görevi münhasıran kendisine ait olan ve yaptığı her iş ve eylemden sorumlu olan, tek başına yürütme organını oluşturan Cumhurbaşkanıdır. Bu nedenle 2017 anayasa değişikliği öncesindeki cumhurbaşkanı ile meri Anayasa’da yer alan cumhurbaşkanı arasında hukuki bir devamlılık halinin varlığından da bahsedilemez. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hükümet sistemi değişikliği sonrası münhasıran yürütme yetkisi kendine ait olan ve bizzat yürütme organı olan cumhurbaşkanı unvanı ile ilk defa 24 Haziran 2018’de Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu nedenle 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden cumhurbaşkanı adaylığı, ikinci adaylığıdır ve anayasal hakkıdır.”
Bozdağ, 2017’de 6771 sayılı kanunla parlamenter hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesi nedeniyle cumhurbaşkanın Anayasa’da belirlenen yetki ve görevlerinde de işin doğası gereği ciddi değişikliklere gidildiğini belirtti.
Bakan Bozdağ, “Anayasa koyucu tüm bu köklü değişiklikleri yaparken parlamenter hükümet sistemine nazaran karşılaştırılamayacak nitelikte yeni yetki ve görevlere sahip olan cumhurbaşkanının kaç kez seçilebileceği konusunda da hüküm ihdası ihtiyacı duymuş ve 101’inci maddeyi tümüyle değiştirerek bu yeni yetki ve görevlerle donatılmış cumhurbaşkanının iki defa seçilebilmesi iradesini ortaya koymuştur. Dolayısıyla 2017 yılında yapılan değişiklikle Anayasa’ya konulan bu hükmün 2017 yılından önce cumhurbaşkanlığı yapmış kişileri de kapsayacak şekilde yeni bir seçme hakkı ortaya çıkardığı çok açıktır. Bir başka ifadeyle söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra daha önce cumhurbaşkanlığı yapmış olup olmadığına bakılmaksızın şartları taşıyan herkese iki defa cumhurbaşkanı seçilebilme hakkı tanıdığı tartışmadan varestedir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Görevdeki ve önceki cumhurbaşkanları, ayrımsız yeni hak ve imkanlardan yararlanma hakkına sahiptir”
Anayasa’nın cumhurbaşkanı adaylığını ve seçimini düzenleyen 101’nci maddesinin yürürlük tarihinin kanunda açıkça belirlendiğini kaydeden Bozdağ, bu yöndeki tarihin birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarih olduğunu hatırlattı.
Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:
“Bu yürürlük hükmü de açıkça göstermektedir ki iki defa cumhurbaşkanı adayı olma ve seçilme hakkına ilişkin anayasa hükümleri, birlikte yapılacak ilk Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anayasa’nın yeni 101’inci maddesinin ilk uygulandığı seçim, 24 Haziran 2018’de birlikte yapılan ilk Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimidir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, devletin başı ve bizzat yürütme organı olan ilk Cumhurbaşkanı/Başkan olarak 24 Haziran 2018’de seçildi. 14 Mayıs 2023’te birlikte yapılacak Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi, hem Anayasa’daki yeni 101’inci maddenin ikinci uygulamasıdır hem de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın devletin başı ve bizzat yürütme organı olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı olarak katılacağı ikinci seçimdir. Anayasa’nın 101’inci maddesinin önceki hali, baştan aşağı tamamen yeniden yazılarak tümü değiştirilmek suretiyle tamamen yürürlükten kaldırılmış, yerine yeni bir hüküm ihdas edilmiştir. Bu gerçek, Anayasa’nın 101’inci maddesini değiştiren 6771 sayılı Kanun’un 7. maddesinde, ‘2709 sayılı Kanunun 101’inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu nedenle de Anayasa’nın önceki 101’inci maddesindeki bazı ibarelerin, yürürlükteki 101’inci maddede de yer almış olması, 101’inci maddenin baştan aşağı yeniden yazıldığı ve tümden değiştirildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz, kaldıramaz. Anayasa’nın 101’inci maddesinde yer alan cumhurbaşkanının görev süresinin beş yıl olması, bir kimsenin en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilmesi, isterse cumhurbaşkanının partili olması ile bu maddenin içerdiği hak ve imkanlar, ilgili herkes için yeni haklar ve imkanlardır. Görevdeki ve önceki cumhurbaşkanları, ayrımsız bu yeni hak ve imkanlardan yararlanma hakkına sahiptir.”
Seçme ve seçilme hakkının temel bir hak olduğunun altını çizen Bozdağ, Anayasanın 101’inci maddesinin, şartlarını taşıyan herkese partili, devletin başı ve yürütme organı olan cumhurbaşkanlığına en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilme hakkı, halka ise yürütme organı olan cumhurbaşkanını doğrudan seçme hakkı verdiğini bildirdi. Bekir Bozdağ, bu hakkın cumhurbaşkanı seçilecekler ve cumhurbaşkanını doğrudan seçecekler için yeni bir hak olduğunu belirtti.
Bakan Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İki defa cumhurbaşkanı adayı olabilme ve cumhurbaşkanı seçilebilme hakkının Anayasa’ya konulmasının, mevcut ve önceki cumhurbaşkanları lehine ileriye dönük olumlu etkiler doğurduğu, bu lehe olan düzenlemeden görevdeki ve önceki cumhurbaşkanlarının yararlanmasının da hakları olduğu tartışma dışıdır. Zira temel haklarda ileriye dönük uygulanmak üzere getirilen yeni imkânlar, yeni haklar doğurur. Bu nedenle de görevdeki veya önceki cumhurbaşkanları, Anayasanın yeni 101’inci maddesi ile verilen iki defa daha cumhurbaşkanı seçilme hakkından mahrum edilemezler; geçmişte cumhurbaşkanı seçilenlerin kullandıkları seçilme hakları, yeni 101’inci madde ile verilen iki defa daha cumhurbaşkanı seçilme hakkından mahsup edilemez. Çünkü haklarda, mahsuplaşma olmaz. 2017 anayasa değişikliği, görevdeki ve önceki cumhurbaşkanlarının yeni Anayasa hükümlerine göre iki defa daha cumhurbaşkanı adayı olabilme ve seçilebilme hakkını ortadan kaldırmamıştır. Eğer anayasa koyucu, görevdeki ve önceki cumhurbaşkanlarının yeni 101. maddeye göre iki defa seçilme hakkının olmadığını murat etse idi, bu iradesini açıkça Anayasa’ya yazardı. Bu maksatla Anayasa’da ya bir istisna hükmü ya da istisnayı içeren geçici madde düzenlemesi yapardı. Oysa ki Anayasa koyucu, bu iradesini ifade maksadıyla Anayasa’da bir istisna hükmü düzenlemediği gibi istisnayı içeren geçici bir madde düzenlemesi de yapmamıştır. Anayasa koyucunun bu yönde bir iradeye Anayasa’da yer vermemesi, görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanlarının yeni 101. maddeye göre iki defa daha cumhurbaşkanı seçilme haklarının varlığını göstermek ve bu haklarını korumak içindir. Görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanlarının yeni 101. maddeye göre iki kez daha cumhurbaşkanı seçilemeyeceklerine dair Anayasa’nın koymadığı yasak ya da yasağı içeren geçici istisnai hüküm, yorumla ya da içtihatla konulamaz. Bunun aksini iddia veya kabul, Anayasa ile de anayasa koyucunun iradesiyle de bağdaşmaz.”
Anayasa değişikliklerinin TBMM Anayasa Komisyonu ve Genel Kurulundaki görüşmeleri sırasında hiçbir milletvekilinin, görevdeki ve önceki cumhurbaşkanlarının iki defa daha seçilemeyeceğini iddia etmediğini, bu yönde bir görüş bildirmediğine dikkati çeken Bakan Bozdağ, görevdeki ve önceki cumhurbaşkanlarının yeni 101’inci maddeye göre ayrıca iki defa daha cumhurbaşkanı seçilebilecekleri yönündeki Anayasa koyucunun iradesine, hiçbir tereddüde ve tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde, açık ve net bir biçimde TBMM Anayasa Komisyonu raporunda yer verildiğini bildirdi.
Bozdağ, Anayasa Komisyonu Raporu’nda, “Yine, yürürlükteki ve teklifte yer alan Anayasa hükümlerinde ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesi aynen kullanılmakla beraber, mevcut hükümlere göre cumhurbaşkanının görev ve yetkileri ile yürütme içindeki konumu teklifle getirilen hükümlerde esaslı bir şekilde değiştirildiği ve bütünüyle farklı bir hükümet sistemi içinde cumhurbaşkanının düzenlendiği açık bir husus olduğu için, teklifin kanunlaşması ile getirilen iki dönem seçilebilme imkanında bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce görev yapmış cumhurbaşkanlarının görev dönemlerinin hesaba katılmayacağı tartışmasızdır.” ifadelerinin yer aldığını kaydetti.
“Demokrasiye gölge düşürmekten ve demokratik yarıştan korkmaktan vazgeçin”
Kanunların geçmişe etkili olamayacağını ve uygulanamayacağını belirten Bozdağ, Anayasa’nın 101’inci maddesinde yapılan değişikliklerin geçmişi kapsamadığında ve yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak cumhurbaşkanı seçimleri hakkında uygulanacağı hususunda tereddüt bulunmadığını vurguladı.
Bakan Bozdağ, “Görevdeki ve önceki cumhurbaşkanlarının Anayasa’nın yeni 101. maddesini ihdas ettiği iki defa cumhurbaşkanı seçilme hakkından yararlanamayacağına dair Anayasa’da ve Anayasa’nın verdiği izne müsteniden çıkarılmış bir kanunda herhangi bir hüküm bulunmadığı için de görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanları, yeni 101’inci maddede düzenlenen iki defa cumhurbaşkanı seçilme hakkından mahrum edilemez. Öte yandan Anayasa’nın 116. maddesindeki, ‘Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir’ hükmü, ancak cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde uygulanabilir.” ifadelerini kullandı.
Bakan Bozdağ, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa 101’inci maddenin yürürlüğe girdikten sonra devletin başı ve tek başına yürütme yetkisini kullanan ilk Cumhurbaşkanı/Başkan olarak 24 Haziran 2018’de seçildi. Bu seçim, yeni hükümet sistemine ve Anayasa’nın yeni 101. maddesine göre Cumhurbaşkanlığının/Başkanlığının birinci dönem seçimidir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimindeki cumhurbaşkanı adaylığı ikinci dönem cumhurbaşkanı adaylığıdır. Bu nedenle de Anayasa’nın 116/3 hükmünün uygulanma imkanı yoktur. Bu hüküm, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023’te Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında, ancak 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde uygulanabilecektir. O nedenle Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesinin ya da verilmemesinin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci defa adaylığı üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Anayasa’nın 116. maddesi, ancak 2028’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanabilir.
Sonuç olarak, gerek anayasa hukukunun temel ilkeleri, gerek Anayasa ve yasa hükümleri ve gerekse yasama belgeleri uyarınca Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olması ve cumhurbaşkanı seçilmesinin önünde hiçbir anayasal ya da yasal engel yoktur. Siyasi hesaplarla ya da Anayasa’ya aykırı yorumlarla Anayasa hükümleri değişmez ve değiştirilemez. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimindeki cumhurbaşkanı adaylığı, Anayasa’nın yeni 101. maddesine göre ikinci adaylığıdır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olması anayasal hakkıdır. Bu hakkını kullanmasının önünde de hiçbir anayasal ya da kanuni engel yoktur. Ayrıca bu hakkın kullanımı da Anayasa’nın teminatı altındadır. Hiç kimse Anayasa teminatı altındaki bir hakkın kullanımına sınır ya da engel koyamaz. Hukuk bunu diyor. Muhalefet partilerinin, anayasaya aykırı yorum ve değerlendirmelere sığınıp, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasal ve kanuni hakkı olan cumhurbaşkanlığı adaylığını hukuka aykırı olarak engelleme girişimlerine bel bağlamaları, beyhude bir gayrettir. Anlaşılan o ki muhalefet, seçimi kazanabilmek için cumhurbaşkanımızın adaylığını engellemekten başka bir çaresi kalmamış ki böylesi hukuksuz teşebbüsten medet umuyor. Gelin hukuksuzluktan medet umma yerine hukuka uygun hür, serbest ve rekabetçi bir seçimde bir demokratik yarış yapalım. Demokrasiye gölge düşürmekten ve demokratik yarıştan korkmaktan vazgeçin.”
Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Mayıs’taki seçimlerde yeniden cumhurbaşkanı seçileceğini, hukuksuz ve Anayasa’ya aykırı gayretlerin, kirli hesapların, kurulmuş tuzakların buna mani olamayacağını ifade etti.