Kordonciyanlar, Atatürk’ün direktifiyle dört kuşağını smokin işine adamış bir aile. Aradan geçen zamanda Hollywood ünlülerinden Oscar’lara uzanan başarılara imza atıyorlar. Sadece üretimle kalmıyor; redingot nedir, fraktan ne farkı var, hangisi, ne zaman, nasıl giyilir; bu kültürün tanınması ve korunması için de çaba sarf ediyorlar. Levon Kordonciyan, eski İstanbul’u, önemli davetlerdeki giyim kurallarını ve günümüz stilini anlattı.
Dört kuşaktır bu işle uğraşıyorsunuz… Aile kuralı mı, genetik mi?
Sanırım genetik yetenek daha çok.
Atatürk, dedenizi eğitim alması için Paris’e göndermiş. Bu işin başkenti Londra mı, Paris mi?
İlk kuşak dedemiz Levon Kordonciyan eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’a dönmüş. Atatürk, kendi tasarladığı kıyafetleri dedemize diktirmeye başlamış. Kıyafet provalarını Pera Palas otelinde yaparmış. Ama şehir olarak erkek modası denince akla ilk Londra gelir. Paris daha çok kadın modasının başkentidir.
Dedeniz, Atatürk’ün kendisine verdiği hediyelerden en çok hangisini kullanırdı: Bambu baston mu, şapka mı?
Dedemizden o kadar memnunmuş ki, o senelerde Kınalıada’daki evimizi de sık sık ziyaret ediyormuş. Kordonciyan Ailesi için büyük onur ve gurur kaynağıdır. Dedemiz, Atatürk’ün hediyelerinden şapkayı daha çok kullanırdı.
Atatürk giysileri koleksiyonunuz var, davet eden şehirlerde sergiliyorsunuz. En çok hangi hangileri ilgi görüyor: Resmi kıyafetleri mi, spor olanlar mı?
Atatürk, Türkiye’nin ilk stil ikonu aynı zamanda. Fotoğraflarını inceleyerek elimizde bulunan o zamanın kumaşlarından ve fabrikada özel olarak dokuttuğumuz kumaşlardan kostümler diktik. “Yüzyılın En Şık Lideri” ismiyle sergiler düzenliyoruz. En çok ilgi görenler resmi kıyafetler. Çünkü bunlar günümüzde hiç bulunmayan kıyafetler.
Yerli kumaş mı, yabancı mı?
Kordonciyan markasının her zaman sloganı olmuştur: Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı. Zamanında okullarda ders olarak verilirdi. Ayrıca Türkiye’de üretilen kumaşlar zaten çok kalitelidir.
Hangi yüzyıl daha şık: 20 mi, 21’inci mi?
Tabii ki 20’nci yüzyıl. Çünkü savaşlar yeni bitmiş, Cumhuriyet devri başlamış, insanlar kıyafet devrimine ayak uydurmak istiyor… Ailemiz de terzilik sektöründe başarı elde etmek azminde. Dedemin annesinden 30’lu yılları hep masal gibi dinledim.
Hollywood için de smokin hazırlıyorsunuz. Peki hayatınız bir film olsa: “Baba” serisi mi, “Bond” mu?
Aslında her ikisi de… “Bond” filmi, İran asıllı Bijan markasının sahibi Sean Connery’yi İstanbul’a, dedemin atölyesine getiriyor ve filmin kıyafetleri dikilmeye başlanıyor. Connery, dedemi daha sonra Frank Sinatra’yla da tanıştırıyor. Sinatra da “Baba” filminin gizli sponsoru. Filmdeki smokinleri bize diktiriyor. Ailemizin Amerika macerası böylelikle başlamış.
Sizce diğer yıldızlardan hangisi smokinlerinizi daha iyi taşıdı: Robert De Niro mu, Jack Nicholson mu?
Jack Nicholson. O her zaman sanatsal giymeyi başardı.
Sabahları redingot mu giyilir, bonjur mu?
Bonjor, frakın kuyruksuz olanıdır. Sabah 08.30 ile 10.30 arası bu kıyafet giyilir. Bu saatler arası giyildiği zaman, pantolonu beyaz olmalıdır. Saat 11.00-12.00 arası giyildiği zamansa pantolon çizgili olmalıdır. Siyah kuyruksuz ceket ve beyaz pantolonla giyilir. Önemli davetlere başka bir kıyafetle gittiğiniz zaman içeri kabul edilmezsiniz. Redingot ise bir dış mekân kıyafetidir. Ceketi dizaltı, pantolonu siyah ve gümüş çizgili, ata yaka gömlekle siyah, krem ya da beyaz kravat bağlanarak girilir.
Smokinde şal yaka mı daha şık, kırlangıç yaka mı?
Şal yaka. Smokinin babası şal yakadır.
En çok kime smokin satıyorsunuz: Mezun olanlara mı, damatlara mı?
Damatlara satıyoruz. Nedeni de smokini damatlara gelin tarafının hediye etmesi galiba… (Gülüyor)
Smokin… İlle koyu renk mi olur, renklileri de var mı?
Siyah her zaman klasiktir. Ama biz bu sene yaz damatları için rengârenk smokin ve fraklar da hazırladık. Pantolonu siyah, ceketi yeşil, kırmızı ya da mavi… Büyük sükse yaratacak. Ziyaretçilerimize üç çeşit hizmet veriyoruz: Kiralık, hazır giyim ve ısmarlama. Normali, davetten 1 ay önce bize gelmeleri. Çünkü ısmarlama dikim üç provalı yapılıyor.
Kol düğmesi mi, kravat iğnesi mi?
Kravat iğnesi. Çünkü görünürlüğü daha yüksek. Ama kol düğmeleri, kravat iğneleri, gömlekte yaka vidası ve yelek köstekleri genel olarak bu senenin olmazsa olmazı.
Bu yılın trendi tek ceket mi, takım mı?
– 2021-2022 erkek modası diğer yıllara nazaran biraz daha farklılaştı. Tek ceket ve tek pantolon kostümün önüne geçti. Blazer ceketler, büyük kareli ve balıksırtı ceketler… Nefti yeşil ve bordo ceketleri, kareli pantolonları ve dizaltı paltoları da sıkça göreceğiz.
Yeşilçam’dan… Hangisi daha şık: Ediz Hun mu, Cüneyt Arkın mı?
Ediz Hun. Kendisiyle bir görüşme esnasında “Kibrit bacaklara sahip olduğunuz için pantolonlarınızı çok daha şık taşıyorsunuz” demiştim.
Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?
Filiz Akın. Onun tarzını hep daha naif bulmuşumdur.
Peki şimdikilerden… Kıvanç Tatlıtuğ mu, Kenan İmirzalıoğlu mu?
Kenan İmirzalıoğlu. Takım elbiseyi iyi taşır. Kıvanç Tatlıtuğ spor kıyafetleri daha iyi taşır.
Serenay Sarıkaya mı, Farah Zeynep Abdullah mı?
Farah Zeynep Abdullah.
Hangisine smokin tasarlamak isterdiniz: Ajda mı, Sezen mi?
Sezen Aksu. Çünkü Ajda Pekkan zaten smokin giyiniyor.
Kiminle kanka olmak isterdiniz: Louis Vuitton mu, Coco Chanel mi?
Coco Chanel. Çünkü birinci kuşak Levon, Paris’teki E. J. Malle Akademisi’nde eğitim alırken Chanel’le de çalışma fırsatı bulmuş. Ben de dedem gibi onu yakından tanımak isterdim.
İstanbul’un… Anadolu yakası mı, Avrupa yakası mı?
90’lara kadar Avrupa. Bugün artık Anadolu yakası. Çünkü eski İstanbul nostaljisini ancak Anadolu yakasında yaşayıp sürdürebiliyoruz.
Adalardan… Kınalı mı, Burgaz mı?
– Hayatım Kınalıada’dır. Aile kabristanımız dahi Kınalı’da bulunuyor. Ama bana sorarsanız Burgaz Adası.
Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı?
Fakir ama güzel doğmak. Sonra da yaşayabilecek kadar zenginleşmek.
Para saadet getirir mi, getirmez mi?
Getirir. Çünkü yaşam kalitenizi koruyabilmek için paraya ihtiyaç var maalesef.
“Dedelerimin diktiği smokin, frak, redingot, bonjur ve jaketatayları artık kendi gardıroplarında saklayamayacaklarını söyleyen dostlarımız bu kıyafetleri bize bırakıyor. Çünkü çok iyi koruyacağımızı biliyorlar. 200 parçayı aşan bir koleksiyonumuz mevcut. Bunun yanı sıra elimizde kömürlü ütüler, mangallar, dikiş makineleri, makaslar mevcut. Bu muhteviyatı ‘Cumhuriyet Terzihanesi Müzesi’ adı altında sergiliyoruz.Bu sene İstanbul Valiliği Cumhuriyet Resepsiyonu’nda bu muhteviyatı sergilememizi rica etti. Biz de büyük bir onurla kabul ettik ve Çırağan Sarayı’nda sergiledik.”
Kaynak: Hürriyet Kelebek