“Emeğimizin Karşılığını İstiyoruz”
Eylemde, sendika temsilcileri ve üyeleri sloganlar atarak, maaş artışının yetersiz olduğunu belirtti. Eğitim Gücü Sen Bursa Şube Başkanı Okan Atar, yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bugün burada yalnızca maaşlarımız için değil, emeğimizin onuru ve insanca bir yaşam hakkımız için toplandık. Bizler, haksızlıklar karşısında susmaya ve görmezden gelinmeye artık tahammül edemiyoruz. Eğitimciler ve kamu emekçileri olarak iş bırakmamız, bıçak kemiğe dayandı. Devletin açıkladığı %11,45’lik zammın, enflasyon oranlarıyla karşılaştırıldığında yetersiz olduğu ortada. Aylık maaşım 38 bin 844 TL, ancak ev kirası 22 bin TL. Bu durum, bize yapılan zammın ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor.”
Atar, TÜİK’in enflasyon oranı ile sahanın gerçekleri arasında büyük bir fark olduğuna dikkat çekerek, kamu çalışanlarının ekonomik zorluklarla başa çıkabilmesi için daha adil bir maaş artışı yapılması gerektiğini ifade etti.
“Yetersiz Maaş Artışı Eğitimcileri Zorluyor”
Genç Eğitim Sendikası Bursa Şube Başkanı Metin Öksüz de yaptığı açıklamada, maaş artışlarının eğitim emekçilerinin yaşam standartlarını iyileştirmekten uzak olduğunu belirtti: “Yüksek enflasyon karşısında yapılan maaş artışları, eğitim emekçilerini yoksulluk sınırına mahkum etti. Öğrencilerimize en iyi eğitimi sunabilmek için gece gündüz çalışıyoruz, ancak ekonomik kaygılarla boğuşmak zorunda bırakılmak adil değil. Eğitimcilerin ekonomik haklarının güvence altına alınması bir zorunluluk haline gelmiştir.”
Öksüz, hükümetin toplu sözleşme sürecinde kabul ettiği düşük zam oranlarını da eleştirerek, eğitimin ve eğitimcilerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
“Emeğe Saygı Gösterilmeli”
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Bursa Şube Başkanı Mehmet Tuncay Alkan ise, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı: “Emeğimizin değersizleştirilmesine, yaşam şartlarımızın ağırlaştırılmasına karşı alanlardayız. TÜİK’in açıkladığı %44,38 enflasyon oranı, pazardaki gerçek fiyatlarla örtüşmüyor. Kamu emekçilerinin maaşlarına yapılan %11,54’lük zam, bizlere yapılan bir hakarettir. Bu hakaret yalnızca bizleri değil, tüm toplumun geniş kesimlerini yaralamaktadır. Eğitimcilerin ve kamu çalışanlarının hakları savunulmalı, ekonomik kriz ve yüksek enflasyon karşısında daha gerçekçi adımlar atılmalıdır.”
Alkan, ayrıca asgari ücretin belirlenmesi sürecinde işçi sendikaları ve konfederasyonların daha fazla söz sahibi olması gerektiğini de dile getirdi.
Eylemde Talepler
Eğitimciler, maaş artışlarının enflasyon karşısında yaşam standartlarını iyileştirecek şekilde yeniden düzenlenmesini talep ederken, hükümetin ekonomiyi düzeltecek daha kapsamlı politikalar üretmesini beklediklerini de belirttiler.