Duman, atölyenin milattan sonra 650’lere kadar üretime devam ettiğini dile getirerek, burada, imparatorluk dönemine ait yapılardan getirilen taşların daha küçük boyutlarda üçgen, altıgen, sekizgen tarzına dönüştürüldüğünü vurguladı.
Atölyenin ahşap aksamı depremde yanmış
Tripolis’te hazırlanan bantlı traverten ve mermer cinsi taşların aynı zamanda bölgenin yakın kentlerine de gönderildiğini düşündüklerini ifade eden Duman, şöyle konuştu:
“Özellikle bantlı traverten cinsi taş milattan sonra 2. yüzyıldan itibaren civar kentlere gönderilmiş. Bu atölyenin benzerleri Akdeniz havzasında farklı bölgelerde var. Milattan sonra yine 5 ve 6. yüzyıllara ait bir buluntu merkez Ürdün’de var. İkincisi Efes’te benzer sistemle çalışan atölye. Bu atölye üçüncü olarak literatüre girmiş durumda. Ancak buluntu anlamında biz daha fazla detaya sahibiz diyebiliriz. Yani o ahşap çark sisteminin birçok unsurunu ekipmanını bu kazı çalışmalarında tespit ettik. Özellikle taşları kesmeye yarayan testerenin bir parçası elimizde. Yine bu atölyeye gelen çeşitli siparişler taşların üzerine kazınmış. Bunlarla ilgili elimizde birkaç buluntu var. 7. yüzyılın ortalarında meydana gelen depremde bu atölyenin ahşap aksamının yandığını ve bunun karbonlaştığını kazılarda ortaya çıktığını söyleyebilirim.”