Çanakkale Zaferi’nin 110. Yılı

Osmanlı’nın Varoluş Mücadelesi

Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın yanında yer alarak İttifak Devletleri safında savaşa girdi. Çanakkale Cephesi, milletin bağımsızlık uğruna verdiği büyük bir mücadeleye sahne oldu. İngiltere, Avrupa’daki savaşın mevzi çatışmalara dönüşmesi üzerine yeni bir cephe açarak İstanbul’u ele geçirmeyi ve Osmanlı’yı Almanya’dan koparmayı hedefliyordu. Ayrıca, Bulgaristan’ın İttifak Devletleri’ne katılmasını engellemek istiyordu.

İlk Saldırılar ve Nusret Mayın Gemisi’nin Rolü

Osmanlı’nın Süveyş Kanalı’na 3 Şubat 1915’te gerçekleştirdiği saldırı başarısız olunca, İngiltere dikkatini boğazlara yöneltti. İtilaf Devletleri, 19 Şubat 1915 sabahı güçlü bir donanma ile Çanakkale’deki Osmanlı savunma hatlarını bombalamaya başladı. Hava koşulları nedeniyle ikinci bombardıman 25 Şubat’ta yapıldı ve 26 Şubat-17 Mart arasında İtilaf donanması, boğazda mayın temizleme faaliyetleri yürüttü. Ancak Nusret Mayın Gemisi’nin 17-18 Mart gecesi Erenköy Koyu’na döşediği mayınlar, savaşın seyrini değiştirdi.

18 Mart: Büyük Zafer

18 Mart 1915 günü saat 11.15’te başlayan şiddetli taarruz, akşam 18.00’e kadar sürdü. Nusret’in döşediği mayınlara çarpan Bouvet, Irresistible ve Ocean adlı üç savaş gemisi battı, iki savaş gemisi ve bir kruvazör ağır hasar aldı. Böylece Çanakkale Deniz Savaşı, Osmanlı’nın kesin zaferiyle sonuçlandı.

‘Çanakkale Geçilmez!’

Deniz zaferinin ardından kara muharebeleri başladı. Seddülbahir, Arıburnu ve Anafartalar’da Mustafa Kemal Paşa ve kahraman Türk ordusu, İtilaf Devletleri’ne karşı destansı bir direniş sergiledi. 325 gün süren Çanakkale Savaşları, 9 Ocak 1916’da Osmanlı zaferiyle sona erdi. Türk askeri, büyük fedakârlıklarla düşmanı bozguna uğratarak tüm dünyaya unutulmaz bir mesaj verdi: “Çanakkale Geçilmez!”