Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çavuşoğlu: (Kur’an-ı Kerim yakılması) İsveç hükümeti bu alçak eyleme izin vererek bu suça ortak olmuştur

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sırbistan Başbakan Birinci Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ivica Dacic ile bakanlıktaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Bu haberin fotoğrafı yok

İsrail askerlerinin Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği baskınla ilgili Çavuşoğlu, “İsrail tarafı bunun bir terörle mücadele operasyonu olduğunu söylüyor. Ama burada öldürülen kişiler arasında yaşlı kadınlar da var. Dolayısıyla hükümet, yeni hükümet göreve geldikten bu yana çeşitli provokasyonları devam ettiriyor. Ve İsrail hükümetinden bu tür saldırı ve provokasyonlardan vazgeçmesini istiyoruz. Burada özellikle ölen kardeşlerimiz için de başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum.” değerlendirmesini yaptı.

Çavuşoğlu, İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılmasına ilişkin bir soru üzerine, bunun bir nefret suçu, ırkçı bir eylem olduğunu vurguladı.

“Kimse bunu fikir özgürlüğü diye bize anlatmaya çalışmasın. Hiç alakası yok.” diyen Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi farklı inançlara yönelik aynı eylem yapılabilir mi? Yapılamaz. Oysa biz antisemitizmin de insanlık suçu olduğuna inanıyoruz. Hristiyan düşmanlığının da İslam düşmanlığının da… Ama Batı’ya geldiğiniz zaman sadece İslam düşmanlığı fikir özgürlüğü oluyor. Eğer İsveç diyorsa ki ‘ben artık radikal ırkçı bir ülke oldum. Dolayısıyla ben de İslam düşmanı bir ülke oldum. İslam düşmanlığı ve ırkçılık serbesttir’ diyorsa o kendi bileceği iş. Ama bu Avrupa Konseyi sözleşmelerine de aykırı. Her zaman bize ders vermeye çalışıyorlar. Sırbistan’a da çok ders vermeye çalışıyorlar.”

Saldırının Avrupa Birliği normlarına da aykırı olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Yani bunu ‘orada bir yasa var. O yasaya göre serbest. Dolayısıyla olsun’ diye savunanlar da aynı şekilde bu suça ortaktır. Kim olursa olsun. Şimdi terörle mücadele kanunlarında da doğru dürüst terörle mücadele edecek bir unsur yok. Şimdi değiştirmek zorunda kaldılar anayasayı ve terörle mücadele kanununu… Yani İsveç yönetimi bu alçak eyleme izin vererek buna ortak olmuştur. Bu kadar basit. Kimse bize başka bir şey anlatmaya çalışmasın. Tüm dünya böyle görüyor.” ifadelerini kullandı.

“Sırbistan’la ilişkilerimizi nasıl geliştirebileceğimizi görüştük”

Çavuşoğlu, Sırbistan Yeni Pazar’da meydana gelen sel felaketi nedeniyle geçmiş olsun dileklerini ileterek, mevkidaşına her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.

“Bugün yaptığımız görüşmelerde Sırbistan’la ilişkilerimizi nasıl geliştirebileceğimizi görüştük. İlişkilerimizde en iyi dönemi yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı Vucic ile biraz önce telefonda da sohbet etme imkanımız oldu, Vucic’in söylediği gibi ilişkilerimizde altın çağı yaşıyoruz.” diyen Çavuşoğlu, iki ülke arasında farklı alanlarda birlikte çalışmaya devam etmeleri gerektiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, son 1,5 yıl içinde farklı vesilelerle Sırbistan’ı 5 kez ziyaret ettiğini belirterek, mevkidaşıyla ilişkileri enine boyuna değerlendirdiklerini aktardı.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin hızlı bir şekilde artarak 2022’de 2,5 milyar dolara yaklaştığını kaydeden Çavuşoğlu, iki ülke liderinin 5 milyar dolar hedef koyduğunu ve gelecek dönemde bu hedefe ulaşacaklarına inandığını vurguladı.

Bakan Çavuşoğlu, Sırbistan’da Türk yatırımlarının arttığını ve Sırbistan yönetiminin Türk firmalarıyla yakından ilgilendiğini ifade ederek, “Ekonomik işbirliğimizin boyutlarını enine-boyuna derinlemesine ele almak için de 4. Karma Ekonomi Komisyonu Toplantısı’nı bu sene gerçekleştirmek istiyoruz.” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Sırbistan Ticaret ve Sanayi Odası arasında ikili ticaret odası kurulacağı bilgisini veren Çavuşoğlu, 2022’de 345 bin turistin Sırbistan’dan geldiğini, Türkiye’den 116 bin kişinin Sırbistan’ı ziyaret ettiğini söyledi.

Türkiye’nin Sırbistan’da iki temsilciliğinin olduğunu belirten Çavuşoğlu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) Belgrad’daki Bayraklı Camisi’nin restorasyonuna bu sene başlayacağını, Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) Türkçe kursları düzenlediğini ve 3 binden fazla Sırbistan vatandaşının bu kurslara katıldığını ifade etti.

Bakan Çavuşoğlu, mevkidaşıyla terörle mücadeleyi de değerlendirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle FETÖ konusunda verdikleri destek için Sırbistan’a çok teşekkür ediyoruz. PKK iltisaklı bir kişi, terörist var. Onun iadesi konusunda da desteklerini bugün istedik. Düzensiz göç ortak sorunumuz. Bu konuda işbirliğimizi daha da güçlendireceğiz. İçişleri Bakanlarımız da sürekli görüşüyorlar. Balkanlar’ın istikrarı, huzuru, hepimiz için önemli, Bosna Hersek’te gerginliğin artmaması için yeniden hükümet kuruluyor. Burada istikrar ve huzur için Türkiye ve Sırbistan’ın oynayacağı ve oynadığı rol çok önemli. Özellikle Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek üçlü mekanizmasının çok faydası oldu.”

Avrupa’da ırkçılık, İslam düşmanlığının giderek arttığına dikkati çeken Çavuşoğlu, İsveç’te Kur’an-ı Kerim’in yakılmasının bir nefret suçu olduğunu vurguladı.

Bakan Çavuşoğlu, bu eylemlerin bir amacının da İsveç’in NATO üyeliğini engellemek olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:

“PKK/YPG ve onları destekleyen o ülkedeki aşırı sol partilerin amacı da zaten İsveç’in NATO üyeliğini engellemek. Onların içinde hem Finlandiya’da hem İsveç’te benim tanıdığım, Avrupa Konseyi’nden tanıdığım, yani aşırı sol ideolojiye inanan siyasetçiler var. Onlar da beni arıyorlar. ‘Engelleyin bizim ülkelerimizin NATO üyeliğini’ diyorlar. Aynı şey. PKK’yla zaten işbirliği yapıyor onlar. Sonuçta bir karar vermesi lazım İsveç’in. Daha önce de söyledim, bu üyelik sürecine mayınlar döşüyor bunlar. Bu mayınları temizleyerek yolunda ilerlemek de o mayınların üzerine basarak kendisini patlatmak da İsveç’in elinde. Şimdi bu ortamda üçlü toplantının bir anlamı olmaz.” dedi.

İsveç’in Üçlü Ahitnameyi uygulama konusunda ciddi bir adım atmadığını kaydeden Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın üyelik süreçlerinin ayrılması yönünde Türkiye’ye resmi bir teklif gelmediğini, göreceli olarak Finlandiya’yla olan sorunların, karşı karşıya kalınan problemlerin İsveç’e göre daha az olduğunu sözlerine ekledi.