Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Paşabahçe” vapurunun hizmete alınma töreninde konuştu

Devleti yönetirken devletin saydam olmasını, devleti yönetenlerin kendi halkına hesap vermesini ve bu hesap vermenin de onurlu bir görev olduğunu sadece Türkiye’ye değil bütün dünyaya anlatacağız. (Şehir Hatları) Bu vapurların İstanbul’un kültüründe de tarihinde de önemli bir yeri var ve bunların yaşatılması lazım.”

Bu haberin fotoğrafı yok

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, devleti yönetirken devletin saydam olmasını, devleti yönetenlerin kendi halkına hesap vermesini ve bu hesap vermenin de onurlu bir görev olduğunu sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya anlatacaklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Şehir Hatları AŞ tarafından restorasyonu tamamlanan “Paşabahçe” vapurunun Haliç Tersanesi’nde gerçekleştirilen hizmete alınma töreninde yaptığı konuşmada, ulusları ulus yapanın onların tarihleri, kentleri kent yapanın da o şehrin kendi tarihi olduğunu ifade etti.

Yöneticiler kendi yaşadıkları veya yönettikleri kente yabancılaşırlarsa tarihi de unutmuş olacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, bu bağlamda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul’un tarihini yeniden restore edip ortaya çıkarmasının, olağanüstü güzel bir olay olduğunu söyledi.

Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul’un neresi kazınırsa, neresine el atılırsa mutlaka bir tarih çıktığını anlatan Kılıçdaroğlu, Şehir Hatları vapurlarına ilişkin hatıralarından şöyle bahsetti:

“Şehir Hatları vapurları benim hayatımda da çok önemli. İstanbul’da yukarı Göztepe’de Çemenzar’da oturduk 12 yıl. Dolayısıyla cumartesi-pazarları hariç hemen hemen her gün Kadıköy’den Karaköy’e, Karaköy’den Kadıköy’e gittim vapurlarla. O zamanlar Boğaz Köprüsü henüz yapılmamıştı. İlk geldiğimde 1970’li yıllarda vapurun neresine oturabiliriz diye beğendiğimiz bir yeri bulur, oraya otururduk. Sonraki yıllarda İstanbul çok kalabalıklaştı. Bir yer boş bulabilirsek oraya oturmaya başladık. Ama her sabah gazetemizi açar okurduk. Çaycı bağırarak çay dağıtırdı. Arzu edenler çay alırlardı. Bazıları arka taraftan martılara ekmek parçaları atarlardı ve biz hep birlikte onu seyrederdik. Dolayısıyla bu vapurların İstanbul’un kültüründe de tarihinde de önemli bir yeri var ve bunların yaşatılması lazım. Paşabahçe’ye binip binmediğimi bilmiyorum ama yüzde 100 bindiğimden eminim de ama Paşabahçe diye özel bir belirleme olmadı hayatımda ama burada gördüm tabii. Bunları yaşatmak lazım.”

Ekrem İmamoğlu’nun büyük bir özveriyle İstanbullulara hizmet etmek istediğini, çalıştığını, kendisi ve kadrosuyla beraber olağanüstü çaba harcadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Engellerin çıkarıldığını biliyorum. Zorlukların çıkarıldığını biliyorum. Ama Ekrem Başkan bir konuda çok başarılı; bütün engelleri aşıp amaca ulaşma konusunda son derece başarılı.” değerlendirmesini yaptı.

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun konuşmasında medyadan verdiği bir örneğe işaret ederek, bunların hiç önemi olmadığını, İstanbullu’nun İmamoğlu’nu gördüğünü, tanıdığını, İstanbul için ne yaptığını İstanbulluların da bütün dünyanın da bildiğini kaydetti.

Aynı anda 10 büyük metro inşaatını yapan dünyada başka bir metropol olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

“Bunların tamamı durmuştu. Çalışmıyordu bunlar. Ama şimdi buralarda harıl harıl insanlar çalışıyorlar. İstanbullulara hizmet etmek için. Belediye başkanlarımızın çok güzel bir özelliği var. Hizmet ettikleri kente hesap verme gibi. Yaptıkları harcamaların kuruşu kuruşuna hesabını vermek gibi. Yani saydam bir yönetimi savunuyorlar, saydam bir yönetimden yanalar. İnşallah bunu Türkiye bağlamında da gerçekleştireceğiz. Devleti yönetirken devletin saydam olmasını, devleti yönetenlerin kendi halkına hesap vermesini ve bu hesap vermenin de onurlu bir görev olduğunu sadece Türkiye’ye değil, bütün dünyaya anlatacağız. Bundan da bütün arkadaşlarımın emin olmasını isterim.” ifadelerini kullandı.

Fatih Sultan Mehmet’ten kalan Haliç Tersanesi’nin de bir tarih olduğunu ve buranın da yaşaması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, İstanbul’un aynı zamanda dünyanın bir kültür merkezi olduğunu, ciddi bir entelektüel birikimin tüm dünyaya buradan yayılmasını, buradan anlatılmasını da çok arzu edeceğini dile getirdi.

Bu konuda da İmamoğlu’nun elinden gelen çabayı gösterdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, kendisine teşekkürlerini sundu.

Kılıçdaroğlu, Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş’a da teşekkür ederek, “Kadınların artık çalışma yaşamında çok daha fazla ve etkin yerlerde olması lazım. Geçen yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı arkadaşıma dedim ki ‘Kazandığımız belediyelerde eskiden kaç kadın yönetici vardı, şimdi kaç kadın yönetici var, bunu bir çıkar’ diye. Aşağı yukarı önemli bir artışımız var Ama belli bir zaman dilimi içinde bu artışın daha belirgin olarak ortaya çıkacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

– “Restorasyonda seyir emniyeti ve yolcu güvenliği temel alındı”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da 1952’de bu şehrin hayatına giren Paşabahçe vapurunun çok sevildiğini, kentin deniz sevgisinin simgelerinden olduğunu söyledi.

Haliç Tersanesi devralındığında 2019’da cirosunun 1 milyon lira olduğunu aktaran İmamoğlu, “2021 itibarıyla bunu 132 milyona çıkarttık. Yani burası bir gemi inşa edemez hale gelmişti ama artık kendi deniz taksilerini üreten, birçok kompozit yolcu gemisinden römorköre, kılavuz tekne inşasına kadar geleceğe dönük fırsatlarını ortaya koyan, önemli bir imalat yapan tersaneye döndü. Şehir Hatları’nın elinde olan ya da Büyükşehir Belediyesine ait olan teknelerin dışında da sektöre hizmet veren bir tersaneye dönüştü burası.” bilgisini verdi.

Paşabahçe vapurunun 1,5 yıldaki restorasyonu konusunda kendilerini yalnız bırakmayan Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın’a da iş birliğinden dolayı teşekkür eden İmamoğlu, geminin, seyir emniyeti ve yolcu güvenliği temel alınarak, orijinal yapısı ve tasarımı da korunarak, sac değişiminden güverte ağacı yenilemeye kadar işlemlerden geçtiğini anlattı.

İmamoğlu, Haliç Tersanesi’nin bu yapıları, imalathaneleri ve havuzlarıyla beraber korunarak, aynı zamanda büyük bir bölümünün de İstanbul’un kültür-sanat yaşamına hitap edecek biçimde belki de kentin en kıymetli sanat galerilerine dönüşmek üzere olduğunu ve bu sonbaharda bunları da bitireceklerini İstanbullulara duyurdu.

Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş da Paşabahçe vapurunda yapılan yenilemelere ilişkin bilgi verdi.

Konuşmaların ardından İmamoğlu ve Dedetaş, 1952’de inşa edilen Paşabahçe vapuru için 1952 adet bastırılan hatıra pulundan Kılıçdaroğlu’na hediye etti.

Kılıçdaroğlu, daha sonra İmamoğlu ve Dedetaş eşliğinde, yenilenen Paşabahçe vapurunu gezdi. İlk yolcularıyla hareket eden vapurda yolculuk yapan Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, şair ve yazar Sunay Akın’dan Paşabahçe vapurunun hikayesini dinledi.