Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
İzmir’den bu hedefimize, bu vizyonumuza uygun daha kuvvetli, daha samimi, daha coşkulu bir destek bekliyoruz. Maalesef bu şehir bir süredir kendini temsil edenler bakımından talihsizlikler yaşıyor. Malum İzmir’in CHP’nin de başında olan bir milletvekili var. İzmirli vatandaşlarımın kendilerini temsil etmesi için Meclis’e gönderdiği bu zat, İzmir’in yolunu dahi bilmiyor. Bu şehrin milletvekili olmasına rağmen bizim kadar İzmir’e gidip gelmiyor. İzmir’in derdiyle dertlenmek yerine mesaisinin çoğunu Silivri’deki millet ve memleket düşmanlarını yargıdan kaçırmak, Türkiye’yi yabancılara şikayet etmek, terör örgütlerine payandalık yapmak için harcıyor.
Bu şehrin yerel yönetimler kaynaklı sorunlarına çözüm geliştirmek yerine şahsımızla ve aile fertlerimizle ilgili sürekli yeni iftiralar üretiyor. Bugün bir dava daha kazandım. O böyle yaptıkça biz de davaları kazanıyoruz. Nihai kararlar da geldikçe onları da uygun olan yere Bay Kemal’in adına hayır yapıyoruz.
Kendisi daha önce İstanbul milletvekilliği yaptı. Ama oranın da ilçelerini bilemeyecek kadar seçildiği yerden habersizdi. Daha vahimi bu zat, bazı şehirlerimize ayrı ülke diyecek bazı şehirlerimizi başka bölgelerde sanacak kadar Türkiye’den de habersiz. Eline ne tutuşturulursa belge diye kürsüde sallayan, her seferinde mahcup olduğu halde yalandan ve iftiradan vazgeçmeyen bu zatın bugüne kadar ne seçildiği şehirlere ne de ülkeye ve millete hiçbir hayrı dokunmadı.
Devletteki tek müktesebatı Genel Müdürlüğünü yaptığı SSK’yı batırmaktan ibarettir. Siyasi kariyerinde ise kasetle geldiği Genel Başkanlık koltuğunu korumak dışında ülkenin ve milletin geleceği adına hiçbir çabasını görmedik. Kırıklarla, başarısızlıklarla dolu siyaset karnesine rağmen bu zat, şimdi de Cumhurbaşkanlığı peşinde koşuyor. Bunu da çıkıp adam gibi, delikanlıca yapmak yerine tıynetine uygun şekilde, sütre gerisinden, dolambaçlı yollarla gerçekleştirmeye çalışıyor. Meramını doğrudan millete anlatmak ve desteği halkımızdan istemek varken, siyasi ikbalini yabancı büyükelçilerin inayetinde arıyor. Gerçi hakkını da yememek lazım. Cehaletinden kaynaklanan gafları ve kurnazlığından mülhem çelişkileriyle bizleri zaman zaman güldürmüyor, eğlendirmiyor da değil.
Fakat bu da bir yere kadar. Ülkenin yönetimine talip olmak, CHP grup kürsüsünde gece yarıları sosyal medyada masasının etrafına ve yanına doldurduğu şürekası önünde şaklabanlık yapmaya benzemez. Artık masa etrafında top çevirme, ortaklarını idare etme adına milleti oyalama devri geride kaldı. Vakit karar verme vakti.
Biliyorsunuz geçen haftaki grup konuşmamda bu zata çok açık ve net bir çağrıda bulundum. Çağrımızın amacı hem bu zatı hem partisini hem de CHP’ye oy veren vatandaşlarımızı büyük bir yükten kurtarmaktı. Ama kendisi sorularımıza dürüstçe cevap vermek yerine iftira ve hezeyanlarını sürdürerek yine topu taca atmaya çalıştı. Biz de hafta sonu Kızılcahamam’da çağrımızı tekrar ettik. Şimdi buradan, milletvekili seçildiğin İzmir’den aynı davetimi bir kez daha yapıyorum. Bay Kemal’e diyorum ki; artık kaçak güreşmeyi bırak. Artık ipe un sermekten, sürekli bahane üretmekten, lafla peynir gemisini yürütmeye çalışmaktan vazgeç. Havaya bakıp ıslık çalarak etrafta gezinmekle bu iş olmaz. Adaylık meselesini daha fazla geçiştiremezsin. Seçim tarihi belli olsun diyorsun. İşte söylüyorum, seçim önümüzdeki yıl haziran ayının ortasında yapılacak. Kaçacak yerin yok Bay Kemal. Ha bire Cumhur İttifakı’nın adayı belli olsun diyorsun. İşte söylüyorum. Cumhur İttifakının adayı Tayyip Erdoğan.
Ayrıntılar geliyor…