Deprem acısı

Güneydoğu’da 11 ilimizde onarılanaz yıkım yaratan, bölge halkının birçoğunun yaşamlarına son veren, mal varlıklarını yok eden, hayatta kalanların yaşadıklarına pişman olduklarını söyleyecek kadar acı içinde olduklarını gördüğümüz, büyük deprem felaketi diğer yörelerde yaşayan tüm Türkiye halkının insanî duygularını ayağa kaldırdı. Ülke çapında bir hafta yas ilan edildi. Felaketin üzerinden 15 gün geçti. Acılar bitti mi? […]

Güneydoğu’da 11 ilimizde onarılanaz yıkım yaratan, bölge halkının birçoğunun yaşamlarına son veren, mal varlıklarını yok eden, hayatta kalanların yaşadıklarına pişman olduklarını söyleyecek kadar acı içinde olduklarını gördüğümüz, büyük deprem felaketi diğer yörelerde yaşayan tüm Türkiye halkının insanî duygularını ayağa kaldırdı.

Ülke çapında bir hafta yas ilan edildi. Felaketin üzerinden 15 gün geçti. Acılar bitti mi? Hayır! Belli ki bu acılar yıllarımızı alacak! Unutulmayacak! Bölgedeki 12 ilimizde yaşayan yaklaşık 14 milyon insanımızdan resmî olarak yapılan açıklamalara göre 41.156 can kaybımız olduğu, aslında 4-5 kat fazla kayıp olmasına rağmen halâ enkazdan çıkarılamayan, çıkarılıp kayıtlara geçmeden defnedilen canlarımız olduğu da biliniyor. Köy, ilçelerde bu gibi olaylar daha çok gerçekleşmiştir. 

Onur Abi Çocuk Derneği çocukların bulunduğu enkazların üstüne balonlar bırakarak dayanılmaz acıyı gözler önüne sermiştir. Boğazımızda bir yumruk, gözlerimizde yaş eksik değil. Canlarını yitirenlerimizin yakınları ülkemizin her yerinde. Acı Heryerde! Yaraların  sarılmasına yardım etmek isteyenlerin gösterdiği dayanışma örneği,  engellemelere rağmen anlatılmakla bitmez. Belediyeler, Siyasi Parti yetkilileri, STK lar, meslek örgütleri, işçi, emekli örgütleri,  sosyal medya inisiyatifleri vs.  yardım için seferber oldular. Açlık sınırının altında gelir düzeyi olanlar dahi maddi manevi desteklerini esirgemediler. 

Bu arada fırsatçılara da gün doğmadı diyemem. Kiralar, gayrimenkul satış değerleri uçuşa geçti. İnşaat sektöründe fiyatlar katlandı. Depremzedelerimiz  yerleşmek istedikleri şehirlerde de acılarla karşılaşıyorlar. Konuşlandırılacakları başka yer kalmamış gibi Üniversiteli gençlerimizin eğitimi yüzyüzeden uzaktan eğitime çevirilip, kaldıkları yurtlar depremzedelere tahsis ediliyor. Gençlerimizin düzenini bozan bu karar haklı olarak heryerde isyan etmelerine yol açtı. 

Olanları kadere bağlayanlar, bilime, teknolojiye değer vermeyenler, suçlular var, bu sonucun ortaya çıkmasında. Cezalandırılacaklar mı? Önümüzdeki günlerde göreceğiz. Çürük yapılan binalar ile gerçekleşen ölüm ve yaralanma neticeleri arasında açık seçik bir nedensellik bağı mevcuttur. 

Halâ din tacirliği yaparak yara sarmaya çalışanlar, 4-5 yaş çocukları için Kur’an kursu çadırı kurup küçücük çocukların beynini yıkamak istiyorlar. Yetkililerde alkış tutuyor. 

Yaşananlarla ilgili çok kitap yazılacaktır. 

Tüm halkımıza yaşanmakta olunan travmadan kurtulmaları ve her  an depreme hazırlıklı olarak yaşamlarını sürdürmeleri dileklerimle…

Exit mobile version