Moriwaki, Türkiye’nin yapı yönetmeliğinin bazı konularda Japonya yönetmeliğine göre bile daha katı olduğunu ama yönetmeliğin uygulanması konusunda aksaklıklar olduğunu belirtiyor. Birçok bina ruhsatsız, izinsiz, kaçak olduğu veya yönetmeliğe uygun olmadığı için tamamen çöküyor. Oysa Japonya’daki gibi yeryüzü şartlarına ve yapı yönetmeliklerine uygun binalar inşa edildiğinde bina tamamen çökmüyor, sadece bazen birinci katta çökme veya yamulma görülebiliyor. Hatta binalar kullanılamaz hale gelse bile tamamen çökmediği için insanların kurtulma imkânı daha yüksek oluyor.
Moriwaki ayrıca deprem konusunda eğitimin de çok önemli olduğunu belirtiyor. Japonya’da çocuklara anaokulundan itibaren deprem sırasında yapılması gerekenler ve bilinçlendirme konularında eğitim verilmesinin çok önemli olduğunu; hükümet, belediyeler ve şirketlerin herkesi depreme hazır olmaları için gerekli bilgilendirmeleri yapmaları gerektiğini öne sürmüştür.
Yönetmeliklere göre müteahhit, olmak Japonya’da çok zor. İnşaat mühendisleri ve mimarlar Japonya’da diploma aldıktan sonra 2 sene staj yapıyor, neler yapmaları gerektiğini sahada öğreniyorlar. Staj bittikten sonra zor bir sınava tabi tutuluyorlar. Bütün bunlardan sonra inşaat mühendisi ve mimar olarak imza atma yetkisi kazanıyorlar. Küçük müteahhit şirketlerinde de mühendis ve mimarlar yönetmeliklere mutlaka uyuyorlar.
Binaların yapımı, bulundukları zeminin özelliklerine göre bir zemin etüdü yapılarak sağlanıyor. Bu zemin etüdü konusunda çok sayıda mühendisin birlikte çalışması gerekiyor. Jeoloji, jeofizik, inşaat, makine mühendisleri ve mimarlar bir arada çalışarak binaların dayanıklılığı için disiplin sağlamalıdırlar.
Yaşanan depremlerden sonra yapı yönetmeliğine uygun yeni binaların yapımının yanı sıra, hasar tespiti, hesaplamalar ve güçlendirmeler belirli disiplin çerçevesinde sağlandığı sürece başka sarsıntılar olsa da büyük oranda güvenlik sağlanacak ve çok sayıda kurtulan insan hayatı olabilecektir.