Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Egemen Sayın, 29 Eylül Dünya Kalp Günü dolayısıyla sağlıklı yaşam için sporun önemini vurgulayarak, dikkat çekici bilgiler paylaştı. Düzenli egzersiz yapmanın kalp hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, obezite, çeşitli kanserleri önlemede ve yönetiminde etkili olduğunun görüldüğünü ifade eden Dr. Sayın, düzenli egzersizin; kişilerin yaşla birlikte azalan fiziksel güç ve becerilerinin korunmasında, hayat kalitelerinin artmasında, mental sağlıklarını korumada, kilo kontrolü ve sağlıklı bir görünüşe kavuşmalarında yardımcı olduğunun altını çizdi.
Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için bir kişinin hayatının ilk yıllarından itibaren spor yapmaya başlayabileceğini dile getiren Öğr. Üyesi Egemen Sayın, “Hayatın ilk 3 yılında yüzme karşımıza tek seçenek olarak çıkmaktadır. Yaşamın ilk aylarında dahi bebekler yüzebilirler. 3-5 yaşında çocuklar kuralları öğrenmeye, araçları tanımaya başlarlar, koordinasyon, denge gelişir; bu yaşlar jimnastik ve koşu sporlarına ilk başlangıç yaşları olabilir. 6-10 yaş aralığı ise maksimum gelişim ve koordinasyon potansiyeline ulaşılan aralıktır. Çocukların ilgileri, fiziksel özellikleri, içinde bulundukları çevresel şartlar, sosyoekonomik durum gibi etmenler, yapılacak sporu seçmede göz önünde bulundurulmalıdır. Çocukluk döneminde yapılan sporun büyüme ve kişisel gelişime olumsuz yönde etki edebildiğine dair olan bilgiler yanlıştır; tam tersine büyüme ve gelişmeyi desteklemektedir.
Ben kişilerin bedensel ve mental sağlığının korunmasına yardımcı olduğundan dolayı hemen her yaşta düzenli egzersiz yapılmasını öneririm. İlk başta söylediğim faydalı etkilerinin yanında egzersiz/ spor yapmanın ciddi sakatlık/ ölüme yol açabilmesi, pahalı olabilmesi, yorgunluk gibi negatif etkileri de olabilmektedir” dedi.
Kişilerin, yaşına ve hastalıkları varsa doktorunun önerilerine uygun egzersiz/spor dallarını tercih etmesi gerektiğini söyleyen Dr. Sayın, erişkin sağlıklı kişilerin bir sağlık engeli olmadıkça ilgi/ isteği doğrultusunda her sporu yapabileceğini, spor dallarının birbirine kanıtlanmış bir üstünlüğünün olmadığını vurguladı. Sağlıklı ve ileri yaştaki kişilerin; uzun süredir devam ettiği, tecrübeli olduğu spor dalında egzersizlerini yapmayı sürdürebileceklerini söyleyen Sayın, ileri yaşlarda sakatlanma riski arttığından daha önce egzersiz/spor tecrübesi olmayan kişilerin, daha hafif egzersizler olan; yürüyüş, hafif tempoda koşu, bisiklete binme ve yüzme gibi spor dallarını tercih etmelerinin daha uygun olacağını ifade etti.
Düzenli olarak egzersiz yapan kişilerin; zihinsel sağlık ve duygu durumlarının daha iyi, psikiyatrik hastalık oranlarının daha düşük olacağını söyleyen Dr. Sayın, “Egzersiz, psikiyatrik hastalığı olan kişiler için önemlidir; yalnızca ruh halimizi, konsantrasyonumuzu ve uyanıklığımızı artırmakla kalmaz, aynı zamanda kardiyovasküler ve genel fiziksel sağlığımızı da iyileştirir” dedi.
“Sedanter (hareketsiz) yaşamın birçok hastalık için değiştirilebilir bir risk faktörü olduğunun bilinmesine rağmen, düzenli egzersiz/spor yapan, sağlıklı beslenen kişilerin sayısı maalesef çok çok az” diyen Dr. Öğr. Üyesi Egemen Sayın; obezite, hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, kanserlerin sıklığının zamanla artması sedanter yaşam tarzının arttığını kanıtlar nitelikte olduğunu sözlerine ekledi.
2016 yılında dünya genelinde 11-17 yaş arası ergenlerin yüzde 81'inin fiziksel olarak aktif olmadığının kabul edildiği bilgisini paylaşan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Egemen Sayın, “Covid-19 salgını durumu daha da kötüleştirdi. Ne yazık ki kronik hastalıklar genç yaşlarda görülmeye başlandı. Çocuklarda ve ergenlerde fiziksel hareketsizlik küresel bir halk sağlığı önceliği haline geldi. Herkesin haftada en az 3 kez, sağlık, yaş, engel durumuna uygun, mümkünse direnç egzersizlerini içerecek şekilde düzenli egzersiz yapmasını dilerim” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.