Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, AA muhabirine, su çekilme olayının doğal olduğunu, her sene şubatın ikinci yarısı ile mart sonu arasında görülebildiğini ifade etti.
Poyraz rüzgarının bu dönemde sert ve 7 – 8 günü bulan uzun sürelerce estiğini kaydeden Yaşar, “Bu rüzgar Marmara’dan Muğla’ya kadar olan Ege’nin suyunu Afrika’ya doğru şişirir. Özellikle Burhaniye, Seferihisar gibi sığ yerlerde çekilme 100 metreye kadar ulaşır ve hemen fark edilir. Geçen sene 20 Mart’ta o kadar çekilmişti ki İzmir’de vapur seferleri iptal olmuştu. Şu anda 60 santimetre kadar çekildiğini gözlemliyoruz.” diye konuştu.
Yaşar, poyrazın tersi olan lodosun ise güneyden kuzeye su bastığını, bu nedenle şiddetli lodosun Ege kıyılarında zaman zaman deniz taşmasına neden olabildiğini kaydederek, “Görülen su çekilmesinin sismik olaylarla ilgisi yok. Tamamen meteorolojik. Korkulacak bir şey yok.” dedi.
“Depremden önce denizde çekilme olur algısı yanlış”
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Gündüz ise İzmir Körfezi’nde su çekilmesinin her yıl tekrarlanan bir olay olduğunu vurguladı.
Poyrazın yanı sıra atmosfer basıncındaki mevsimsel değişikliklerin de su çekilmesine neden olduğunu anlatan Gündüz, körfezdeki su seviyesi istasyonunun ocak ayı sonundan bu yana düşüş eğiliminde olduğunu söyledi.
Gündüz, çekilmenin kış mevsimi sonuna doğru biteceğini dile getirerek, “Bunun depremle ilişkisi yok. Depremden önce denizde çekilme olur algısı yanlış.” dedi.