Suriye’de terör örgütü DEAŞ’ı finanse ettiği gerekçesiyle “insanlığa karşı suça ortak olmakla” suçlanan Fransız şirketi Lafarge’ın Suriye’deki tesisi ABD askerleri tarafından üs olarak kullanılırken Beşşar Esed rejimi ordusu da tesisin yaklaşık 3 kilometre doğusunda birkaç noktada konuşlandı.
Terörü örgütü DEAŞ’ı finanse ettiği AA tarafından 7 Eylül 2021’de belgelenen Lafarge’in tesisi, Türkiye sınırından yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
AA’nın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, çimento fabrikası halihazırda ABD güçlerince üs olarak kullanılıyor.
Halep ilinin kuzeydoğusunda terör örgütü YPG/PKK işgalindeki Çelebiye kasabası yakınlarında bulunan tesiste 60 civarında Amerikan askeri konuşlu.
Fransız şirketi Lafarge’a ait tesiste ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine ait zırhlı araçlar ve ağır silahlar bulunuyor.
Rejim güçleri tesisten 3 kilometre uzakta
YPG/PKK, Türkiye’nin askeri harekat olasılıklarının arttığı dönemlerde, Rusya’nın teşvikiyle Esed rejimiyle hızlı yakınlaşmalara girdi.
İşgal ettiği yerleri rejim kontrolünde gibi gösterip Türkiye’yi caydırmayı deneyen terör örgütü, işgalindeki bölgelerde bazı noktalara rejim askerlerinin konuşlanmasına izin verdi.
Bu çerçevede rejim güçleri temmuz sonundan itibaren Çelebiye’deki tesisin yaklaşık 3 kilometre doğusundaki bölgede birkaç noktada konuşlandı.
Bölgede halihazırda 300 ila 400 rejim askeri, tanklar, ağır silahlar ve zırhlı araçlar bulunuyor.
Tesis ve rejim güçleri görüntülendi
Sahadaki AA muhabirleri, ABD güçleri koruması altındaki Lafarge tesisinin ve yakınına kurulan rejimin askeri noktalarının görüntülerine ulaştı.
Üretim faaliyetlerinin yapılmadığı fabrikada sessizliğin hakim olduğu görülen kayıtlarda, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine ait olduğu düşünülen bir askeri helikopterin tesis çevresinde uçuş yaptığı kaydedildi.
Rejim noktasından elde edilen görüntülerde ise rejim unsurlarının yanı sıra tanklar, obüs ve mühimmatlar kaydedildi.
Bölgede rejim unsurlarının çadırlarda kaldığı elde edilen görüntülere yansıdı.
AA’nın soruları yanıtsız kaldı
AA muhabirleri, e-posta yoluyla, Temmuz 2015’te İsviçre’deki rakibi Holcim ile birleşerek isim değişikliğine giden şirkete “Suriye’nin kuzeyinde Çelebiye bölgesindeki tesisler halen Lafarge’a mı ait?”, “Bu tesislerin askeri unsurlarca kullanıldığını biliyor musunuz? Buna rızanız var mı?” sorularını yöneltti.
Ancak şirket yetkilileri söz konusu sorulara yanıt vermekten kaçındı.
Lafarge’ın YPG/PKK’nın işgal ettiği bölgedeki geleceği merak konusu
ABD’nin, 12 Mayıs’ta Suriye’de YPG/PKK’nın işgali altındaki bölgelere tarım, telekomünikasyon, ulaştırma, inşaat ve üretim gibi alanlarda yatırım yapacak şirketlerin uygulanan yaptırımlardan muaf tutulacağı yönündeki kararının ardından eski adıyla Lafarge olarak bilinen şirketin Çelebiye’deki tesisinde hareketlilik kaydedildi.
Yatırım muafiyeti kararının ardından 16 Mayıs’ta ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri tesise geldi ve ertesi gün tesis çevresindeki toprak setleri yükseltme çalışmaları başlatıldı.
Lafarge’ın Suriye’deki tesisini yıllar sonra yeniden faaliyete geçirip geçirmeyeceği merak konusu olurken geçen ay uzman bir heyet tesiste incelemeler yaptı.
AA belgeleriyle Fransız Lafarge’ın DEAŞ’a finansmanı kanıtlandı
Anadolu Ajansı, 7 Eylül 2021’de Fransız şirketi Lafarge’ın terör örgütü DEAŞ’ı Fransa istihbaratının bilgisi dahilinde finanse ettiğini kanıtlayan belgeleri yayımlamıştı.
Belgelere göre, Lafarge, terör örgütü DEAŞ’la ilişkisi hakkında Fransız istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdi. Fransız istihbarat ve devlet kurumları, Lafarge’ı terörü finanse ederek insanlığa karşı suç işlediği konusunda uyarmadı ve bu durumu gizli tutanaklarda itiraf etti. DEAŞ, Lafarge’dan aldığı çimentoları sığınak ve tünel yapımında kullandı.
Şirket hakkında Haziran 2017’de açılan soruşturma kapsamında, Lafarge’ın yönetim kurulu başkanı Bruno Lafont’un da aralarında bulunduğu bazı üst düzey yöneticiler “teröre finansman sağlamak” ile suçlanmıştı.
Haziran 2018’de şirkete yöneltilen “insanlığa karşı suçlara ortak olmak” suçlaması, Kasım 2019’da düşürülmüştü.
Davaya müdahil olan sivil taraflar yolsuzlukla mücadele sivil toplum kuruluşu Sherpa ile Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi, suçlamanın düşürülmesine itiraz ederek Yargıtay’a başvurmuştu.
Fransa Yargıtayı, 7 Eylül 2021’de Lafarge’ın Suriye’de DEAŞ’lı teröristleri finansmanı nedeniyle “insanlığa karşı suça ortak olmak” suçlaması yöneltilebilmesinin önünü açan kararı almıştı.
Paris Temyiz Mahkemesi de 18 Mayıs’ta Suriye’de terör örgütü DEAŞ’a finansman sağladığı, AA’nın ulaştığı belgelerle ispatlanan Fransız çimento devi Lafarge’a “insanlığa karşı suça ortak olduğu” iddiasıyla soruşturma açılmasını onaylamıştı.
Şirketin Suriye’de kuruluşundan DEAŞ’a finansmana uzanan süreç
Dünyanın en büyük çimento şirketlerinden Fransız Lafarge, Suriye’de Mart 2011’de başlayan iç savaşa rağmen faaliyetini sürdürdü.
Terör örgütü DEAŞ’ın bölgeyi ele geçirmesine rağmen üretim faaliyetlerini sürdüren şirket, 2014’ün sonlarında çalışmalarını sonlandırdı.
Ancak şirketin Çelebiye bölgesindeki faaliyetlerini devam ettirebilmek için DEAŞ’a haraç ödemenin dışında örgütten malzeme ve akaryakıt temin ettiği ifşa oldu.
Şirket, Temmuz 2015’te İsviçre’deki rakibi Holcim ile birleşerek isim değişikliğine gitti.
Tesisin bir bölümüne 2015 başlarında yerleşen ABD ve Fransız askerleri, Türkiye’nin 9 Ekim 2019’da Suriye’de terör örgütlerine karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı öncesinde, yaklaşık 4,5 yıl boyunca buranın bir kısmını üs olarak kullandı.
TRT World de Kasım 2021’de yayınladığı “The Factory” isimli belgeselinde Fransız devletiyle yakın ilişki içinde olan Lafarge’ın, terör örgütü PKK ve DEAŞ’a 10 milyonlarca dolar ödeme yaptığını belgeleriyle ortaya koymuştu.