ÜLKEMİZDE YEDİ YAŞINDAKİ ÇOCUK SİYASET KONUŞUYOR!
Programın açılışında genç kuşak hakkındaki düşüncelerini paylaşan Feride Hilal Akın, Gökhan Çınar’a şunları söyledi; ‘’Öncelikle burası benim cennet ülkem. Burada yaşamayı seviyorum ancak insanımız da ülkemiz de hakkettiği değeri görmüyor diye bir düşünceye de kapılıyorum. Bu ülkenin gençleri önemsenseydi 7 yaşındaki çocuk siyaset konuşmazdı. Ya da 14 yaşındaki çocuk sokak röportajında ekonomiden veya ülkenin dertlerinden konuşmazdı. Bu yüzden gençlerin çok önemsendiğini düşünmüyorum. Z kuşağındaki yaşama hakkını anlayamıyorlar. Bir gencin başka ülkelere gitme şansı olmalı, hayatı ve dünyayı keşfedecek tecrübesi olmalı bana göre. Sadece olduğun yerde kendini ne kadar geliştirebilirsin? Bizim gençler biraz yaşlılar. Çocukluklarını ve gençliklerini yaşadıklarını düşünmüyorum.’’
NESLİMİZİN SORGULAMASI UMUT VERİYOR!
Ülkemiz gençliği hakkındaki düşüncelerini aktarmaya devam eden Feride Hilal Akın, sözlerini şu şekilde sürdürdü; ‘’Ülkenin gençliğinden umutluyum. Birileri artık dur demeli. Özellikle artık neslimizin sorgulamaları çok umut veriyor. Bir şeyleri tamam böyle oldu, böyle kabul edelim demiyorlar, bir dakika burada bir sorun var diyebiliyorlar. Atatürk bu dünyaya zor gelir, bir daha onun gibisi gelmez ama onun izini takip eden yeni atalarımız olabilir. Ülkemizdeki gençler normal bir yaşam standardı istiyor. Tüm dünyada olduğu gibi gezme hakkı, okuma hakkı istiyorlar. Onlar da görülmek istiyorlar. İmkanlar doğrultusunda bence bu ülkenin geçleri birçok şeyi yapabilecekleri güçteler. Daha çok özgür olabilecekler alanlar tanınabilir, daha fazla imkan sağlanabilir. İmkanlar doğrultusunda bir şeyler başarılıyorsa bunu bizim ülkemizin gençlerine de sağlamamız gerekiyor.
BABAM İLE 7 YAŞINDA TANIŞTIM!
Programın ilerleyen dakikalarında kendi kişisel dünyasını anlatmaya başlayan Feride Hilal Akın, çocukluğunu ve ailesiyle ilişkisini Gökhan Çınar’a şu şekilde açıkladı; ‘’Kendi çocukluğumu severdim. Biraz yaramaz ve tatlı bir çocuktum. Anneme biraz aksiyon yaşatarak büyümüş olabilirim. Ben babam ile 7 yaşında tanıştım. Birlikte yaşamamız üç yıl kadar sürdü. Babam ile bu yüzden bir baba-kız ilişkisi yaşadığımızı düşünmüyorum. Annem melek gibi bir kadındı, ismi de Melek zaten. Çocukluk güzel ama karışık ve biraz da acılıydı. Annem gerçekten fedakar bir kadındı. Biz üç kardeşiz ve bize bakmak için tek başına çok çaba gösterdi. Anneme baktığımda güçlü bir kadın görüyorum. Kendimi de onunla özdeşleştiriyorum. Onu idol olarak ele alıyorum. Üç çocukla o kadar sağlam durdu ki hayatına tek bir erkek bile almadı. Sen bizim için bu kadar çok çabaladın bir gün seni çok mutlu edeceğim diyerek müziğe adım attım. Benim başarımın en büyük kaynağı annemdir. Yaşım 18 olduğunda cebimdeki 20 lira ile dışarı çıktım. Anneme bir gün başarıp bu eve geri döneceğim dedim. Kimse beni kullanmadan bunu başarabilmeyi göstermek istedim ona. Allah sesimi duydu ve şu an buradayım.’’
KADINLARI GÖZLERİNDE BÜYÜTMELERİ GEREK ARTIK!
Programın sonlarına gelindiğinde ise kadın olmanın yaşattığı zorluklar karşısında ise Feride Hilal Akın şunları dile getirdi, ‘’Bu mesleğe başladığımdan beri kadın olmanın engelleriyle karşı karşıya oldum. Bu ilk başta ailemde başladı. Belki bir erkek olsam çok daha kolay olabilirdi bazı şeyler. Artık bizi gözlerinde bir tık daha büyütmeleri gerekiyor. Kadınlar her şeyi yapabilir. Kadınların bastırılmış varlıklar olarak görüyorum. Bence çok daha güçlü ve çok daha donanımlıyız. Kadın olmak özel bir şey, kadınların tabiatında üretmek var. Kadınların her şeyi yapabileceğini göstereceğimize inanıyorum. Erkek işi diye bir şey yok bence.’’