Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İlk Yazılı Roman Hangisi

İnsanlar, ezelden beri iletişim kurma dertleri vardı. Duvarlara çizdikleri motifler, çıkardıkları seslerden sonra zamanla dil kavramanı ortaya çıkardılar.

Bu haberin fotoğrafı yok

İnsanlar, ezelden beri iletişim kurma dertleri vardı. Duvarlara çizdikleri motifler, çıkardıkları seslerden sonra zamanla dil kavramanı ortaya çıkardılar. İletişim kurabilecekleri bil dil yarattılar. Böylelikle insanlar yazılı iletişime ve bu vesile ile yazılı eserlerin ortaya konulduğu zamana geldiler. Zamanın ilerlemesi ile şiirler, hikayeler, romanlar oluşturdular geliştirdikleri dil sayesinde. Bu ortaya konulan ürünler ise insanlara yol gösteren, onların ruhuna dokunan yapıtlar olarak tarihe geçtiler.

İlk Yazılı Roman

Herkes ilk roman olarak Don Kişot eserini bilmektedir. Tabi bu genel bir yanılgıdır. İlk edebi eser olarak tarihe geçen eser Genji’nin Hikayesi adlı romandır. Japon yazar olan Murasaki Shibiku tarafından yazılan bu eser 1010 yılında yayımlandı. Yani edebiyat kavramı o zamandan beridir hayatımızda, bize yol gösterme çabası içinde var olmakta.

Bu yazılan ilk eser ise 18.yüzyılda bir kitap eleştirmeni tarafından keşfediliyor ve bu keşif sayesinde edebiyat camiasında çokça önemsenen bir keşif oluyor. Sonuçta binlerce yıllık bir eserin neredeyse 1000 yıl kadar sonra bulunup birçok dile çevrilmesi durumu çok ses getirecek bir olay.

Edebiyatın İnsanlığa Faydası

Günümüzden yüzyıllar öncesinde yaşamış ya da günümüzde yaşayan yazarların bizlere anlattıkları şeyler çok yabancı şeyler değil. Bir kitap alır okursunuz ve sonrasında o kitapta bütünüyle kendinizi bulursunuz.

Hayat böyledir, bizim yaşadıklarımızı bizden önce yaşamış, bu sorunlar içerisinde mücadele vermiş, çabalamış, çözüm yolu aramış birçok yazar kitapları aracılığıyla bizlere yol gösteriyor, düştüğümüz durumlar içerisinde ne yapmamız gerektiği hakkında bizlere öğütler veriyor, içinde bulunduğumuz karmaşanın içinden çıkabilmek için bizlere yardım eli uzatıyorlar.

Tek bununla sınırlı değil tabi insanlığa faydası, bizlere ilham vermek, bilgi sahibi yapmak, hayal gücümüzü geliştirmek, dil bilgimizi ve kelime haznemizi genişletmek, bir olguyu tüm yönleriyle düşünebilme yeteneği gibi birçok faydası var edebiyatın insanlığa. Sadece romanlar ya da öykülerden ibaret değildir edebiyat. Şiir, deneme yazısı, gezi yazısı ve nicesi.

En çok insan ruhuna dokunan ve ona hem hüznü hem de mutluluğu yaşatan tür ise şiirdir. Şiir, insanlığın serzenişinin, var olma çabasının bir tezahürü, yazıya dökülmüş şeklidir. Bu yüzden edebiyat ile iç içe olmak, edebiyat çatısı altında tüm türlerden okuma yapmak ve bunları sindirip zihne kazımak, bir insanın hayat denen yolcuğunda kendine katabileceği en büyük fayda olur.