Muğla Olgunlaşma Enstitüsünde görevli el sanatları deri işleme usta öğreticisi Gülhasret Tunç ve el sanatları resim öğretmeni Nilgün Karatopraklı, kültür turizminin 12 aya yayılmasına katkı sağlamak için kentin tarihi değerlerini sanat eserinde göstermek üzere proje hazırladı.
Çalışmaya başlayan Tunç ve Karatopraklı’ya, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Tarih Bölümü akademisyenleri de destek verdi.
Böylece, Rodos’un fethi için Muğla’ya gelen Kanuni Sultan Süleyman’ın 1522 yılında kullandığı güzergah, konaklama alanları, cami, han, köprü, sarnıç gibi Osmanlı eserleri ve deniz yolundaki gemilerin tasviri oluşturuldu.
Yatağan’ın Bozüyük Mahallesi’nden başlayan sefer hazırlığının Marmaris’e kadar olan güzergahındaki detaylar, tarihçilerin de onayıyla sanatsal anlatım için hazırlandı.
Deri işleme usta öğreticisi Gülhasret Tunç, güzergahı hayvan derisine işledi. Daha sonra el sanatları resim öğretmeni Nilgün Karatopraklı’nın ahşaba aktardığı güzergah özel tekniklerle boyandı.
Güzergahın deriye çizimi, işlenmesi, ahşaba aktarılması, boyanması ve son olarak bekletilmesi gibi süreçler yaklaşık 3 haftada tamamlandı.
Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’u fethini bir bakışta anlatan, kentin kültür turizmine de katkı verecek bir sanat eseri ortaya koyuldu.
“Fethin 500. yılı için hazırladık”
Usta öğretici Gülhasret Tunç, AA muhabirine, Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos seferinin 500. yıl dönümü dolayısıyla belge niteliğinde bir sanat eseri ortaya koyduklarını bildirerek, “Kanuni’nin sefer öncesi Muğla güzergahında ordusunun istirahat edebilmesi için otağını kurduğu alanlardan Rodos’a kadar kuşatmayı da içine alan bölümü fethin 500. yılında sanatsal bir çalışmayla günümüze taşımak istedik.” dedi.
Kanuni Sultan Süleyman’ın 1522 yılındaki Rodos seferinde Bozüyük’ten Marmaris’e buradan Rodos’a kadar kullandığı güzergahı birçok tekniği bir arada kullanarak çalıştıklarını belirten Tunç, güzergahları olması gereken konumlarda deri ve ahşapla buluşturduklarını kaydetti.
Tunç, Kanuni’nin Muğla güzergahında otağını kurduğu alandan Rodos’a kadar kuşatmayı da içine alan bölümü aktarmaya çalıştıklarını dile getirerek, “Bu çalışma Muğla’nın kültürel değerini artırmak ve korumak için yaptığımız önemli bir tasarım. Bundan sonra binlerce yıl birçok medeniyete hizmet eden ve bu topraklarda ortaya çıkan tarihi yapıları deri ve ahşaba işleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Ressam ve eğitmen Nilgün Karatopraklı ise Kanuni’nin Rodos seferi güzergahını resim sanatında kullanılan tekniklerle hazırladıklarını kaydetti.
Çalışmanın hem bir tasarım hem de bütün alanların orijinal yerlerinde gösterilmesi nedeniyle bir belge niteliğinde olduğunu dile getiren Karatopraklı, bu kapsamda kente önemli bir eser kazandırdıklarını ifade etti.
Titiz çalışmanın başarıyı getirdiğini belirten Karatopraklı, şöyle konuştu:
“Ahşap üzerine orijinal hayvan derisi oyularak güzergah işlendi. Bütün çizimler, deriler bıçakla oyulup, suyla ıslatılarak kesilen yerlerde oyuklar açıldı. Ayakkabı boyasıyla doldurulan bu noktalarda yanık etkisi bırakıldı. Bu çalışma bittikten sonra tasarımın boyama aşaması başladı. Önce deri boyaması yapıldı. Deniz kısmı boyamasında özel teknikler kullanılarak deriye bal mumu sürüp akrilik yapıldı. Ahşap deriyle olan görselin birleştirilmesi için özel bir boyama yapıldı. Kara için daha koyu, deniz için daha hafif bir renk kullandım.”
İki öğretmenini de tebrik ettiğini dile getiren Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Mehmet Keleş de projeye destek veren Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi akademisyenlerine teşekkür etti.