Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Küresel piyasalar merkez bankaları haftasını karışık seyirle tamamladı

Geçen hafta yatırımcıların odağında merkez bankaları, yoğun makroekonomik takvim ve bilançolar bulunurken, alınan karışık sinyaller piyasaların yön bulmasını zorlaştırdı.

Bu haberin fotoğrafı yok

Küresel pay piyasaları, ABD, Avrupa ve İngiltere merkez bankalarının para politikası kararlarını açıkladığı haftada karışık bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler başta ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı olmak üzere dünya genelinde merkez bankası yetkililerinin sözle yönlendirmeleri ve açıklanacak makroekonomik verilere çevrildi.

Geçen hafta yatırımcıların odağında merkez bankaları, yoğun makroekonomik takvim ve bilançolar bulunurken, alınan karışık sinyaller piyasaların yön bulmasını zorlaştırdı.

Fed, hafta içindeki toplantıda politika faizini 25 baz puan artırarak 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4,50-4,75 aralığına yükseltti.

Politika metninde Komite’nin para politikasının enflasyonu yüzde 2’ye çekecek kadar kısıtlayıcı bir duruş sergilemesi için faiz oranında “devam eden” artışların uygun olacağının öngörüldüğü belirtildi. Politika metninin şahin bulunmasına karşın Powell’ın açıklamalarıyla birlikte piyasalarda risk iştahının arttığı görüldü.

Powell, ilk defa dezenflasyonist sürecin başladığını söylerken, şimdiye kadarki hızlı sıkılaşmanın tam etkilerinin henüz hissedilmediğini dile getirdi.

Buna karşın, perşembe günü açıklanan bilançolarda beklentilerin altında karlılıklar risk iştahını olumsuz etkiledi.

ABD’li teknoloji devleri Apple ve Google’ın ana kuruluşu Alphabet’in gelirleri geçen yılın 4. çeyreğinde beklentilerin altında kalırken, Amazon’un satışları aynı dönemde piyasa beklentilerini geride bıraksa da şirketin net karı öngörüleri karşılamadı.

Analistler, teknoloji devi firmaların son dönemde önemli sayıda çalışanı işten çıkardıklarını hatırlatarak, açıklanan bilançoların da resesyon riskini beslediğini ifade etti.

Dün ülkede açıklanan istihdam raporunda iş gücü piyasasının güçlü seyrini sürdürdüğüne işaret eden verilerin Fed’i beklenenden daha uzun süre şahin kalmaya zorlayabileceği endişesi, pay piyasalarındaki satış baskısını artırdı.

ABD’de tarım dışı istihdam ocakta beklentilerin aksine 517 bin kişi artarken, işsizlik oranı yüzde 3,4 ile 50 yılı aşkın sürenin en düşük seviyesine geriledi. Piyasa beklentilerinin aksine artış gösteren tarım dışı istihdam verisinin, bu dönemde 185 bin kişi artması öngörülüyordu.

İstihdam raporu verilerinin ardından ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 15 baz puan artarak yüzde 3,53’e çıkarken, altının ons fiyatı yaklaşık 50 dolar gerileyerek 1.866 dolara indi. Altının ons fiyatı ve bakırın libresindeki haftalık düşüş yüzde 3,1 oldu.

Dolar endeksi haftalık bazda yüzde 1,2 yükselerek yüzde 103’e çıkarken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 7,4 azalışla 79,7 dolara indi.

ABD’de belirsizlik arttı

ABD’de pay piyasaları geçen hafta karışık bir seyir izlerken, gelecek hafta Fed Başkanı Powell’ın salı günkü sempozyumda para politikasına ilişkin olası mesajları yatırımcıların odağına yerleşti.

Geçen hafta ülkede açıklanan veriler ekonominin özellikle iş gücü piyasaları tarafında güçlü kaldığına işaret ederken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in mart ayının ardından ve mayısta da 25 baz puan faiz artıracağına yönelik beklentiler ağırlık kazanmaya başladı.

Analistler, ülkede makroekonomik verilerin yakından takip edilmeye devam edileceğini belirterek, Fed yetkililerinin sözle yönlendirmelerin gelecek döneme ilişkin beklentilerin şekillenmesinde önemli rol oynayacağını bildirdi.

ABD’de açıklanan verilere göre, Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) imalat dışı endeksi, ocakta aylık bazda 6 puanlık artışla 55,2’ye çıkarak beklentileri geride bıraktı.

Ülkede fabrika siparişleri, geçen yılın son ayında yüzde 1,8 artışla piyasa beklentilerinin altında kalırken, ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 28 Ocak ile biten haftada 183 bine gerileyerek Nisan 2022’den bu yana en düşük seviyesini kaydetti.

ABD’de JOLTS Açık İş Sayısı ise geçen yıl aralıkta piyasa beklentilerinin aksine yükselerek 11 milyon 12 bine çıktı.

Öte yandan, ABD’li şirketler çalışan sayılarını azaltmaya devam ederken, son olarak Amerikan kargo devlerinden FedEx, “daha verimli” bir şirket olmak için memur ve yönetim pozisyonlarındaki çalışanlarının sayısını yüzde 10’un üzerinde azaltacağını açıkladı.

Yoğunlaşan bilanço sezonunda petrol şirketleri öne çıkarken, ABD’nin büyük enerji şirketlerinden ExxonMobil’in karı, artan enerji fiyatlarının etkisiyle geçen yıl 55,7 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı.

Bu gelişmelerle, geçen hafta New York borsasında, S&P 500 yüzde 1,62 ve Nasdaq endeksi yüzde 3,31 değer kazanırken, Dow Jones endeksi yüzde 0,15 değer kaybetti.

6 Şubat ile başlayan haftanın veri takviminde, salı dış ticaret dengesi, perşembe haftalık işsizlik maaşları ve cuma Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi ile hazine bütçe dengesi verileri edilecek.

Avrupa’da merkez bankaları piyasaları sınırlı da olsa rahatlattı

Avrupa borsalarında geçen hafta yükseliş eğilimi öne çıkarken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) şahin tutumlarını gelecek toplantının ardından yumuşatabileceklerine ilişkin vurgulamalar risk iştahını artırdı.

Hafta içinde, ECB ve BoE politika faizini beklentiler doğrultusunda 50’şer baz puan artırdı.

ECB karar metninde, enflasyonun yüzde 2 olan orta vadeli hedefe dönmesini sağlamak için faiz oranlarını kademeli ve ciddi şekilde artırmaya devam edeceğine vurgu yapılarak, “Banka Yönetim Konseyi, martta yapılacak para politikası toplantısında faizi 50 baz puan daha artırmaya niyetli.” denildi.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, enflasyona karşı ECB’nin faizleri istikrarlı bir şekilde artırma patikasına devam edeceğini belirterek, “Henüz işimizin bitmediğini biliyoruz.” dedi.

Bununla birlikte Avrupa’da gaz arzının daha güvenli olduğunu, arz baskılarının hafiflediğini, tüketici güveninin iyileştiğini ve artan ücretler ile düşük enerji fiyatlarının tüketimi artıracağını vurgulayan Lagarde, ekonomik büyüme görünümüne yönelik risklerin daha dengeli hale geldiğini söyledi.

BoE’nin Para Politikası Kurulu karar metninde ise İngiltere ekonomisinin bu yılın içerisinde resesyona girmesinin beklendiği, fakat bu resesyonun daha önce tahmin edilenden daha kısa sürmesinin öngörüldüğü kaydedildi.

Açıklamada, ülkede geçen yılın son çeyreği itibarıyla son 41 yılın en yüksek seviyelerini görmesinin ardından gerilemeye başlayan enflasyonun, bu yıl da azalma eğilimini sürdürmesinin beklendiği ifade edildi.

Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, Avro Bölgesi’nde enflasyon yıllık yüzde 8,5 ile yüzde 9 olan beklentilerin altında kalırken, Almanya ekonomisi, 2022’nin son çeyreğinde, enerji krizi ve rekor enflasyonun etkisiyle bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2 küçüldü.

Öte yandan, ECB’nin Profesyonel Tahminciler Anketi katılımcıları bu yıl için enflasyon beklentilerini yeniden yükseltti. Buna göre, Avro Bölgesi’nde yıllık harmonize enflasyon beklentisi 2023 ve 2024 yılları için sırasıyla yüzde 5,9 ve yüzde 2,7 oldu.

Geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,76, Almanya’da DAX endeksi yüzde 2,15, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,93 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,95 yükseldi.

Gelecek hafta pazartesi Avro Bölgesi’nde perakende satışlar ve Almanya’da fabrika siparişleri, salı Almanya’da sanayi üretimi, ve cuma İngiltere’de sanayi üretimi ile büyüme verileri takip edilecek. Almanya’da geçen hafta teknik aksaklıklar nedeniyle açıklanamayan enflasyon verilerinin de gelecek hafta açıklanması bekleniyor.

Asya piyasaları karışık seyretti

Asya borsalarında geçen hafta karışık bir seyir öne çıkarken, Çin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerini kaldırmaya devam ediyor.

Buna göre, Çin, Kovid-19 salgını nedeniyle Hong Kong ve Makau Özel İdari Bölgelerine uyguladığı sınır kısıtlamaları ile salgın kontrol tedbirlerini 6 Şubat’tan itibaren kaldırılacağını bildirdi.

Öte yandan, Japonya’da artan Kovid-19 vakaları ve ABD’nin Çinli şirketlere ilişkin olası yaptırımları bölgede risk iştahını sınırlayan gelişmeler olarak öne çıktı.

Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, Çin’de ocak ayı imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 50,1 seviyesinde gerçekleşerek hem beklentileri aştı hem de imalat sanayinin daralma eğilimini sonlandırdığını gösterdi. Ülkede hizmet sektörü PMI da 54,4’e çıktı

Analistler, Çin’in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında tedbirleri kaldırmasının ekonomik aktiviteyi olumlu etkilediğinin birçok makroekonomik veride görüldüğünü kaydederek, hızlanan ekonomik aktivitenin dünya geneline olumlu yansımasının beklendiğini ifade etti.

Japonya’da sanayi üretimi aylık yüzde 0,1 gerilese de beklentilerin üzerinde bir performans sergilerken, perakende satışlar da aralıkta yıllık bazda yüzde 3,8 artarak öngörüleri geride bıraktı.

Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,47 değer kazanırken, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,04, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 4,53 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,15 geriledi.

6 Şubat ile başlayan haftanın veri takviminde çarşamba Japonya’da dış ticaret dengesi ve cuma Çin’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Japonya’da ÜFE verileri takip edilecek.

Yurt içinde gözler sanayi üretimine çevrildi

Yurt içinde geçen hafta satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, haftanın son işlem gününde güçlenen alıcılı seyirle Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi kayıplarının önemli kısmını telafi etti. BIST 100 endeksi haftayı yüzde 3,74 azalışla 4.997,63 puandan tamamladı.

Yurt içinde açıklanan verilere göre, TÜFE ocakta aylık yüzde 6,65, yıllık yüzde 57,68 arttı.

Dolar/TL haftayı bir önceki haftalık kapanışın yüzde 0,1 üzerinde 18,8212’den tamamladı.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 5.100 ve 5.130 seviyelerinin direnç, 4.950 ve 4.900 puanın ise destek olarak öne çıkabileceğini söyledi.

Gelecek hafta yurt içinde pazartesi reel efektif döviz kuru, salı hazine nakit dengesi ve cuma sanayi üretimi verileri ile işsizlik oranı takip edilecek.