Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, “asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerin ardından MTA ekipleri yıkımın etkilerini ve fay hattının durumunu incelemek için sahaya indi.
Ekiplerin saha çalışması kapsamında, kuzeydoğuda Yarpuzlu ile güneybatıda Antakya Havalimanı güneyine kadar olan alanda toplam 315 kilometre uzunluğundaki yüzey kırığı üzerinde 271 gözlem yapıldı.
İlk olarak, 6 Şubat 04.17’de meydana gelen Kahramanmaraş Pazarcık merkezli depremle ilgili olarak havadan ve karadan 225 kilometre alan tarandı ve modelleme oluşturuldu. Devamında, 6 Şubat 13.24’te meydana gelen Kahramanmaraş Elbistan merkezli depremle ilgili olarak kuzeydoğuda Eskiköy (Doğanşehir-Malatya) ile batıda Göksun (Kahramanmaraş) arasında kalan alanda 177 kilometre uzunluğundaki yüzey kırığı üzerinde toplam 80 gözlem yapıldı. Son olarak, 20 Şubat’ta Hatay’ın Defne ilçesinde 6,4 büyüklüğünde meydana gelen depremle ilgili olarak depreme neden olan 45 kilometre uzunluğundaki Antakya Fay Zonu üzerinde 26 gözlem yapıldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, MTA ekiplerinin saha inceleme ve çalışmalarını günlük takip ederek, ekiplerden sürekli bilgi aldı.
Söz konusu haritaların hazırlandıktan sonra hem kamuoyuyla hem de ulusal ve uluslararası yer bilimcilerle paylaşılacağı öğrenildi.
– Deprem sonrası bataklık gölü oluşmuş
Açıklamada görüşlerine yer verilen MTA deprem araştırma ekibinde görevli Dr. Akın Kürçer, yüzey faylanmalarıyla alakalı gözlemler yaptıklarını söyledi.
Depremin yüzeye etkilerinden bahseden Kürçer, Hatay Havalimanı bölgesindeki son yaptıkları incelemeye ilişkin şunları kaydetti:
“Bulunduğumuz bölge Hatay Havalimanı’nın güney kısmı. Eğer bulunduğumuz lokasyona 5 Şubat’ta gelmiş olsaydık diğer komşu alanlarda olduğu gibi düz bir tarlaydı. Ancak deprem sonrası gelişen yüzey faylanmasıyla beraber jeoloji literatüründe bataklık gölü olarak nitelendirilen bir göl oluşmuş durumda. Gölün faya paralel uzunluğu yaklaşık 100 metre, genişliği ise 40 metre civarında. Bölgede 1 metre 20 santimlik bir yer değiştirme konusu da söz konusu. Buna benzer coğrafik değişiklikler büyük depremler sonrası oluşabiliyor. Büyük depremler arazide birtakım izler bırakır. Biz bu izleri takip ederek haritalandırma çalışmaları yaparız.”