Elektrik Sektör Raporu’na göre, dünyanın elektrik talebi geçen yıl enerji krizi ve ılıman hava koşullarına bağlı olarak yüzde 2 azalırken, talep büyümesi ülkelere göre farklılık gösteriyor.
Hindistan ve Amerika’da geçen yıl elektrik talebinde artış görülmesine rağmen Avrupa Birliği’nin elektrik talebi geçen yıl 2009 yılında finansal krizden beri yüzde 3,5 ile en büyük ikinci düşüş yaşandı.
Geçen yılki düşüşün ardından küresel elektrik talebinin 2025 yılına kadar yüzde 3 büyüme göstereceği tahmin ediliyor. Asya’daki gelişmekte olan ekonomiler bu büyümenin arkasındaki itici güç olarak öne çıkarken, dünya elektrik talebindeki artışın yüzde 70’inin Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya ülkelerinden kaynaklanacağı hesaplanıyor.
Elektrik talebinde gelecek üç yıla dair yüzde 3’lük büyüme öngörüsü, salgın öncesindeki yıllardaki ortalama yüzde 2,4 artışın da üzerinde bulunuyor.
Yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış, yeni nükleer santral kurulumları ve bazı nükleer santrallerin yeniden faaliyete geçmesiyle, dünya elektrik talebinde gelecek üç yıldaki büyümenin tamamının bu kaynaklardan karşılanacağı tahmin ediliyor.
Yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyümeyle, bu kaynakların küresel elektrik üretimindeki payının 2022 yılında yüzde 29’dan 2025 yılında yüzde 35’e yükselmesi bekleniyor.
Düşük karbon enerji kaynaklarının elektrik talebini karşılamadaki payının artmasıyla, sektör kaynaklı karbon emisyonlarının da 2022 yılında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından 2025 yılına kadar mevcut seviyesinde kalacağı hesaplanıyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora dair değerlendirmesinde, “Dünyanın elektrik talebi önümüzdeki üç yılda hızla artacak ve Japonya’nın mevcut elektrik tüketiminin iki katından daha çok büyüyecek. Yenilenebilir kaynaklar ve nükleer enerji de, bu artışı karşılayabilecek şekilde büyüyor. Bu da elektrik sektörü kaynaklı emisyonların zirve noktasına yaklaştığı anlamına geliyor.”
Birol, dünyanın iklim hedeflerine ulaşırken elektrik tedarikini de güvence altına almak için hükümetlerin düşük karbonlu elektrik üretim kaynaklarının daha çok büyümesini sağlaması gerektiğini söyledi.