Orhan Sarıbal’dan skandal niteliğinde iki belge

CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi, TBMM Tarım Komisyonu üyesi Orhan Sarıbal’dan skandal niteliğinde iki belge. Tarım Bakanlığı’nın BTV (Mavidil Virüsü) hastalığı ile ilgili Almanya’nın iki eyaletini kapsayan sığır ithalatı yasağı kararı, yine Tarım Bakanlığı eli ile çeşitli istisnalarla neredeyse geçersiz hale getirilmiş.

Orhan Sarıbal belgelere ilişkin şu açıklamaları yaptı:

Elimde, Alman kurumlarının kendi iç yazışmalarını gösterir 2 belge var. Burada ilk belge, ilk bilgi notu, Türkiye Tarım Bakanlığı’nın 30 Ekim 2023 tarihinde Almanya’nın iki eyaletinden sığır eti ithalatını Mavidil Virüsü nedeniyle yasakladığını ve bu yasağın somutlaştırılarak hangi istisna ile güncellendiği bilgisi var. 13 Mayıs 2024 tarihli bilgi notuna göre Bakanlığın 30 Ekim 2023 tarihliyasağı, bu tarihten önce yasak kararına konu olan 2 Alman eyaletinden başka eyaletlere gönderilmiş hayvanlar için geçerli değildir. Yani yasağın tarihi ile, bilgi notunun tarihi arasında geçen aylardan sonra ve yasağa konu olan eyaletler bakımından gündeme gelen bir istisna var gibi görülüyor. 

 

Yani Türkiye önce diyor ki Almanya’daki şu eyaletlerden ben Mavi dil hastalığı nedeniyle ithalat yapmayacağım, ithalat yasağa getireceğim diyor. Fakat sonra, bu yasakla ilgili yeni bir istisna gelişiyor ve hem yasaklı eyaletten taşınmış hayvanlar hem de yasak tarihinden öncesi için bir kapı açılmış oluyor.

İthalat yasağına konu olan hayvanlar başka bir eyalete gitmişlerse o eyaletten, üçüncü eyaletten onların ithalatını uygun buluyorum deniliyor. Şimdi birinci istisna bu. Yani aldığı kararı delmeye, dağıtmaya burada başlıyor. Bu iki eyaletten mavi dil hastalığı nedeniyle yasak olan ithalatı bir nevi buradan dolanarak aşmaya çalışıyor. Ne gerekçesi? Eğer 30 Ekim öncesi buralardan başka eyaletlere hayvan gitmişse menşei oradan bile olsa o hayvanları alabiliriz diyor.

Bu yetmiyor. Bu arada 2. bir karar gündeme geliyor. Bunun tarihi ise 30 Mayıs 2024. Paris’te Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü Toplantısı gerçekleşiyor. O toplantı sırasında Alman yetkililerle yeni bir görüşme yapılıyor. Bu görüşme çerçevesinde bu istisnalar daha da büyümeye başlıyor. Yani o bölgede ithalatını yasakladıkları o bölgede yeni alanlar açıyorlar. Karantina bölgesine dair yeni kriterler getiriyorlar. Yeni önerilerde bulunuyorlar. Bunlardan birincisi o belgede şu, diyor ki yeni yazışmaya göre, iki eyaletten 30 Ekim öncesi hayvanların başka eyalete gitmesi ve oradan transferini açıyor.

İkincisinde ise şu ana kadar, 3 Ekim 2023-30 Mayıs 2024, 8 ay sonra. Diyor ki “şu ana kadar sözleşmesi yapılmış, ithalat anlaşması varsa bunlar bu kısıtlamanın, bu yasağın dışındadır”.  8 ay önce bir karar alıyorsunuz, yasaklıyorsunuz, 8 ay sonra varsa bir sözleşme, o sözleşmeye ait olan hayvanlar bu yasağın dışındadır diyorsunuz. Dahası, Almanya’daki 3 karantina noktası, yani hayvanların toplandığı, karantinaya alındığı, 1 ay, 20 gün, 15 gün, oradaki tam kuralları bilmiyorum. O süre içerisinde o karantinada olanlarla ilgili de bu aldığımız yasak kararı geçerli değil diyor. Bu üçüncüsü. Üç temel görüş ortaya koyarak önce yasaklıyor sonra o yasakları parça parça kaldırıyor. Aynı zamanda da bakın aynı zamanda da tarih olarak 15.05.2024 tarihinde Bakanlık birincil yasağa ilişkin bir istisna koyuyor ama aynı tarihte Almanya’nın bir diğer eyaleti için yine aynı yasağı getiriyor.

Üç eyalete çıkarıyor yasaklama kararını. Bir tarafta karantina alanını genişletiyor, öbür taraftan muafiyetleri arttırıyor. Yaman bir çelişki. Bu da yetmiyor, diyor ki bu üç istisnaya bağlı olarak diyor, ithalatçıları da belirledim diyor. İthalatçıların belgeleri, ithalatçıların kimliği, ithalatçılar kim? Onları da belirledim diyor. Biz bu belgeleri ve bilgileri sadece bu iki belgeye dayanarak söylüyoruz. Ama her belgenin 15 sayfa her yazışmanın 15 sayfa 20 sayfa ekleri olduğu belli. 

Düşünebiliyor musunuz? Gıda güvenliğinin ve ithalat için iktidarın nasıl da bu ülkeyi çaresiz bıraktığını ve nasıl da kendi aldığı karantina kararlarını yasaklama kararlarını bozucu bir politika uyguladığını. Geçtik yeterli üretim, geçtik yerli üretimi, ithalatta bile ne yazık ki Ukrayna’dan gelen etler meselesi üzerinden daha önce Polonya’dan gelen etler üzerinden, şimdi de Almanya’dan gelecek ithalat canlı hayvanlar üzerinden yaşadığımız durum bu.

Buna göre de Tarım Bakanı Yumaklı’ya sorularım şunlar

En önemlisi de şu bizim belimizdeki belgeler bunlar. Biz sadece bunlardan yola çıkarak değerlendirme yapıyoruz. Bütün gerçekler sizin ellerimizde. Belgelerde, kağıtlarda mavi dil hastalıklı hayvanların bu ülkeye girip girmediği de o karantina bölgelerinde ne kadar hayvan ithalat edildiği edilmediği de sizin elinizde Almanya hükümeti bunu o kadar net, açık, şeffaf bir şekilde bu bölgelerde mavi dil hastalığı var diye net bir şekilde ortaya bilgi koyarken, sizin kendi kararınızı defalarca bozarak ısrarla oradan hayvan alma çabanızın anlamı nedir? 

Bu bir skandaldır. Bu ülkenin et sorununu çözemediğiniz için, hayvancılık sorununu çözemediğiniz için, bu ülkenin insanlarını gıda güvenliği olmayan ürünlerle baş başa bıraktığınızı görüyoruz. O yüzden gıda güvenliğini hiçe sayan, kendi kararlarını kendi eliyle bozan Bakanlık bütün bilgileri doğrulamak, gerçek açıklamalar yapmak sorumluluğundadır. Bu bir skandaldır. Onlarcasını yaşadık. Demek ki bu devam etmektedir.

Exit mobile version