Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Çevre Komisyonunda benimsendi

TBMM Çevre Komisyonunda, tali komisyon olarak ele alınan Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi benimsendi.

Komisyon, AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta başkanlığında toplandı. Balta, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.

Kanun teklifinin ilk imza sahiplerinden AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, orman alanlarına atılan molozlarla ilgili verilen cezaların düşük olması nedeniyle uygulamada sıkıntılar yaşandığını, bu konuda kanun teklifiyle yeni bir düzenleme yapıldığını bildirdi. Şeker, “Bu özellikle bizim bölgede yaşanan bir olaydı. İstanbul tarafındaki inşaat atıklarının özellikle Kocaeli tarafındaki ormanlık alanlara kaçak dökümüyle ilgili. Onun önüne geçmeyle ilgili bir düzenleme var. ” dedi.

“Kaçak yapılaşma varsa anında orman idaresi ona müdahale edebilecek”

Orman idarelerin orman alanlarına yapılan kaçak yapılara direkt müdahale edemediğini ifade eden Şeker, “Bu alanda büyük sıkıntılar yaşanıyordu. Bir sürü yasal prosedürler vardı. Onlar tamamlanıncaya kadar binalar da tesis de yapılmış, bitmiş oluyordu. Şimdi yapılan düzenleme ile kaçak yapılaşma varsa anında orman idaresi ona müdahale edebilecek, anında yıkabilecek. Eğer bitmişse ona el koyup kendi ihtiyacı varsa kullanabilecek şeklinde düzenleme var.” diye konuştu.

Daha önce köylerde yaşayan vatandaşların felaket anında köydeki binaların bakım ve onarımı için ağaca ihtiyacı varsa, kişilerin muhtaç olup olmadığına bakıldığını anımsatan Şeker, yeni düzenleme ile afet anında muhtaçlığa bakılmaksızın köyde yaşayan her vatandaşın bu haktan istifade edebileceğini söyledi.

Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz ise tarımın bir milli güvenlik meselesi olduğunu söyledi. Minsolmaz, bu kapsamda kanun teklifinde tarımsal üretimin planlanması hususunda düzenlemenin yer aldığını belirtti.

Kanun teklifinde, Türkiye’de tarımsal üretimi planlama ve gıda güvencesi için üretim öncesinde ilgili bakanlıktan izin alınmasını belirleyen önemli bir maddenin yer aldığının bilgisini veren Minsolmaz, “Yapılacak bu düzenlemelerle arz talep durumuna göre üretim gerçekleştirilip kaynakların sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde, verimli kullanılması hedeflenmektedir.” dedi.

Minsolmaz, kanun teklifinde özel mülkiyete konu olan tarım alanlarının ekilmemesi halinde, bu alanların kiralanma suretiyle üretime aktarılmasına ilişkin de bir düzenlemenin yer aldığını kaydetti.

“Konya Ovası’nda bu yıl bine yakın obruk oluştu”

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider ise kanun teklifinde tarımla ilgili en önemli maddelerden birinin ürün ve üretimin planlanmasını öngören madde olduğunu işaret etti. Gizligider, “Yıllardır konuşulur kim, nereye, ne kadar ekecek? Bunun kararını kim verecek? Biz artık bu soruların net bir şekilde cevaplanmasını istiyoruz. Devletin bütün bilgileriyle bütün mevzuatıyla buna hakim olmasını istiyoruz. En basit şekilde anlatacak olursak, Konya Ovası’nda bu yıl bine yakın obruk oluştu. Şimdi bu obruklar neden oluştu? Malumdur ki suyun olmadığı bölgede su isteyen bir üretimin yoğunlaşması… Biz burada öncelikle suyu kendimize esas alacağız.” diye konuştu.

Boş tarım arazi olsun istemediklerini belirten Gizligider, bazen miras hukukundan bazen göç bazen de çarpık kentleşme kaynaklı yüzde 17’ye varan bir oranda Türkiye’de boş tarım arazisinin bulunduğunu, bu konuda ciddi tedbirleri söz konusu kanun teklifiyle getirmek istediklerini söyledi.

Gizligider, sözleşmeli üretimin hukuki çevresinin ne olacağı, çiftçinin, üreticinin ne şekilde korunacağının da kanun teklifinde yer aldığının bilgisini verdi.

Kanun teklifinde, at yarışlarına ilişkin de düzenlemelerin yer aldığını söyleyen Gizligider, “At Yarışları Kanunu’nda tecridi cezalandırmayı öngören, aslında tam bir adaleti öngören, sektörün de istediği bir maddemiz söz konusu.” dedi.

“Binlerce flamingonun havalandığında gökyüzünün karardığı Seyfe Gölü, şu an yok”

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, daha önce TBMM’de İklim Değişikliği ve Kuraklıkla Mücadeleye ilişkin bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulduğunu, kapsamlı bir rapor hazırladıklarını anımsattı. Rapora ilişkin ilgili bakanlığın bir çalışma yürütmediğini öne süren Bakan, Kırşehir Seyfe Gölü’nde Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) sulu tarım yaptığı arazinin bulunduğunu söyledi. Bakan, “Seyfe Gölü bitmiş, yani yüz binlerce flamingonun havalandığında gökyüzünün karardığı bir göldü Seyfe Gölü, şu an yok. TİGEM o gölü kurutmuş ve şu an hala orada yeraltından su çekerek sulu tarım yapmaya, hayvancılık yapmaya orada devam ediyor.” dedi.

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni ise maden alanlarının rehabilitesine ilişkin, “Şu ana kadar Türkiye’de rehabilite edilmiş tek bir maden sahası yok ve Türkiye’nin yüz ölçümünün yarıdan fazlası resmi olarak maden sahası ilan edilmiş durumda.” diye konuştu.

Orman vasfını kaybeden bir yerin orman olmaktan çıkmayacağını vurgulayan Çepni, o alanların da orman ekosisteminin bir parçası olduğunun altını çizdi.

Görüşmelerin ardından Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, komisyonda benimsendi.

Exit mobile version