Polikistik over sendromu;  hipofiz bezinden salgılan LH ve FSH hormonlarının anormal şekilde üretilmesiyle ilişkilidir. Bu hormonel değişime bağlı olarak yumurtlama düzensizliği oluşur. Mensturasyon (adet) döngüsü değişir veya gerçekleşmez(amenore). Yumurtlıklarda erkeklik hormonu olan testosteron ve androstenodion üretimi artar. Bu durum insülin direnciyle yani kan şekerinin normal sınırlarda bulunmaması ile ilişkilidir.

Polikistik over sendromlu bireyler menstrurasyon olamama veya düzensizliği, gebe kalamama, aşırı tüylenme, yumurtalıklarda kist miktarını n fazla olması, karın bölgesi yağlanması ve obeziteyle karakterizedir.

Kadınların yaklaşık %7 si polikistik over sendromu ile mücadele etmektedir. Bu sendromu yaşayan kadınların %55’inde obezite görülmektedir. Ayrıca karın bölgesinde yağlanma, aşırı karbonhidrat tüketimi, kilo vermekte zorluklar, kan şekerinin düşmesi, yağlı cilt de sık olarak görülmektedir.

Polikistik over sendromun ilerleyen zamanlarında diyabet, hipertansiyon, kalp problemleri gibi kronik hatalıklarla ilişkili olabildiğinden teşhis ve tedavisi oldukça önemlidir.

Tedavide kilo kaybını sağlamak mensturasyonu düzene sokmada etkin olabilmektedir. Ayrıca insülin direncini de kırmada önemlidir.

Polikistik over sendromunda polikistik_over_sendromu_pkos_olanlar_beslenmede_nelere_dikkat_etmeli_1600195890_3705 hangi besinler yenilebilir?

  • Lif içeriği yüksek besinler: Brokoli, karnabahar, brüksel lahanası, kabak gibi sebzeler; kuru fasulye, mercimek gibi bakliyatlar; çilek, armut, ananas gibi meyveler tüketilebilir. Lifli besinler sindirimi yavaşlatarak kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller ve insülin direnci ile mücadeleye yardımcı olur.
  • Zengin protein kaynakları: Yumurta, balık çeşitleri, tavuk ve kırmızı et proteinden zengin besinlerdir. Protein açısından zengin olan besinlerin lif içeriği de yüksektir ve sindirim süreleri karbonhidrat kaynağı besinlere göre daha uzundur. Bu yüzden kan şekerinin daha geç yükselmesini sağlar.
  • Anti-inflamatuar besinler: Zerdeçal, zencefil, domates, sarımsak, somon balığı, zeytinyağı ve pulbiber gibi baharatlar anti-inflamatuara etkisi yüksek olan besinlerdir. Bu besinler vücutta iltihaplanma riskini de azaltır.
  • Yağlı tohumlar: Ceviz, badem ve fındık gibi kuruyemiş çeşitleri omega-3 kaynağıdır ve lif açısından zengindir. Bu besinler tokluk verir ve kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller.

Hangi Besinlerden Uzak Durulmalı?

  • Rafine karbonhidratlar: Rafine karbonhidrat kaynağı olan besinlerden uzak durulması önerilir. Bu besinlere beyaz ekmek; beyaz undan yapılmış kek kurabiye, poğaça gibi hamur işleri; pirinç pilavı ve makarna örnek verilebilir.
  • Şekerli atıştırmalıklar ve içecekler: Şeker içeren hazır meyve suları ve asitli içecekler; şekerlemeler, çikolatalar ve beyaz şeker içeren besinlerden uzak durulmalıdır. Bu besinler hem kan şekerini hızla yükseltir hem de kilo artışına neden olabilir.
  • İşlenmiş gıdalar: Salam, sosis, sucuk gibi işlem görmüş et çeşitleri tüketilmemelidir.
  • Kızartma türünde hazırlanmış yağlı besinler, margarin, mayonez ve krema gibi besinler tüketilmemelidir.
  • Salamura besin, dondurulmuş ürün ve konserve gibi tuz içeriği yüksek besinler tercih edilmemelidir.
  • Etiketinde şeker, yüksek fruktoz, mısır şurubu ve dekstroz yazan besinlerden uzak durulmalıdır. Besinleri tüketmeden önce etiket okuma alışkanlığı oluşmalıdır.

UZM. DYT. BEGÜM TUNA