THK Üniversitesi ‘gökyüzü tutkunu’ gençleri istikbale hazırlıyor

Türkiye'nin "havacılık, uzay ve savunma sanayi" alanında ilk ihtisas üniversitesi olan THK Üniversitesi, havacılık ve uzay mühendisleri ve göreve hazır pilotları ile ülkenin üst düzey havacılık projelerinde çalışacak genç nesilleri yetiştiriyor.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu “İstikbal göklerdedir” hedefiyle kurulan Türk Hava Kurumunun (THK) birikimini taşıyan THK Üniversitesi, “havacılık, uzay ve savunma sanayi” alanındaki ilk ve tek ihtisas üniversite olarak, Türkiye’nin kritik alanları için hedeflediği üst düzey projeleri hayata geçirecek havacılık ve uzay mühendislerini ve. 

AA ekibi, THK Üniversitesinin Sabiha Gökçen ve Vecihi Hürkuş’un izinden giden pilot adaylarının ve ülkenin havacılık ve uzay projelerinde görev almaya hazırlanan mühendis adaylarının “istikbal” vadeden çalışmalarını ve üniversitenin bu alanlardaki eğitim faaliyetlerini görüntüledi.

THK Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlknur Tunç, öğrencilerinin üniversitelerinde havacılık, uzay ve savunma sanayi özelinde çalışma alanı elde ettiklerini söyledi.

Bu amaçla, farklı bölümlerden öğrencilerin bir araya gelerek havacılık üzerine donanıma sahip laboratuvarlarda önce tasarım sonra üretim yaptıklarını anlatan Tunç, “Öğrencilerimiz, lisans seviyesindeyken yüksek lisans mertebesinde bir proje yapmış olmanın gururuyla mezun oluyorlar. Çünkü ülkemizin ilk ve tek havacılık ve uzay bilimleri ihtisası olan üniversitesiyiz ve alana nitelikli mühendisler yetiştiriyoruz.” dedi.

THK Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Tekin ise mezunlarının havacılık ve savunma sanayi alanında kendisini ispatlamış firmalarda iş ve başta Avrupa, ABD ve Kanada olmak üzere birçok ülkede yüksek lisans ve doktora imkanlarını elde ettiklerini belirtti.

Okulun kız öğrencilerinden İHA’lar için rekor hedef

Üniversitenin mühendislik fakültesinde eğitim gören kız öğrenciler, sektördekine benzer şekilde farklı disiplinlerdeki arkadaşlarıyla bir araya gelerek şimdiden pek çok havacılık Ar-Ge Projesi’ni yürütmeyi başardı.

Bu öğrenciler arasında bulunan Mühendislik Fakültesi ikinci sınıfta okuyan Rabia Tuana Atak, İnsansız Hava Aracı Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde makine mühendisliğini havacılık sevdasına dönüştürdüğünü anlattı.

Farklı alanlarda eğitim alan 5 kız mühendis ile Türk savaşçı kadınlarını temsil eden “BURLAS-İHA” adı ile havacılık alanında bir rekoru gerçekleştirmeye çalıştıklarını anlatan Atak, “Günümüzdeki multikopter İHA’lar, 30-55 dakikayı geçemeyen uçuşlar yapabiliyorlar. Hibrit sistemli bir projeyle saatlerce gözlem yapabilen bir İHA tasarladık. Böylece havada saatlerce durmayı ve bir rekora imza atmayı hedefliyoruz. Makine mühendisliğini havacılık ile birleştirmekten memnunum.” diye konuştu.

BURLAS İHA ekibinin yazılım sorumlusu mekatronik mühendisliği öğrencisi Duygu Nur Kibar da havacılığa büyük ilgi duyduğunu, üniversitesinde mekatroniği havacılıkla birleştirme imkanı elde ettiğini ve mezuniyetinden sonra da bu alanda çalışmak istediğini belirtti.

Ekibin bir başka üyesi bilgisayar mühendisliği öğrencisi Ümmühan Şahin ise üniversitesinin bilgisayar mühendisliğini havacılık alanında kullanması için pek çok imkan sunduğunu, İHA yazılımları üzerine çalışmayı hedeflediğini söyledi.

Mekanik, aviyonik ve tasarımdan sorumlu ekip üyesi Şeyma Nur Sırtlı, projelerini Teknofest’e hazırladıklarını ve iddialı olduklarını belirterek, “Havacılık okulunda olmak gerçekten ayrıcalık. Makine mühendisliğini havacılık tutkumuz ile birleştirme şansına sahibiz. 4-5 saat uçabilecek İHA’mız aynı zamanda sessiz de olacağından ‘görünmez İHA’ kavramını da ortaya getirmiş olacak. Böylece havada dikkat çekmeyecek.” dedi.

İHA ve İKA hibrit drone sistemi ile finale kaldı

TEKNOFEST’te finale kalan “Doğan” takımı üyesi mekatronik öğrencisi Hatice Nur Çetin de afetler sonrasında hem karadan hem havadan görüntü tespiti yaparak belirlenen koordinatlardaki afetzedelere insansız hava aracından (İHA) ve insansız kara aracından (İKA) oluşan hibrit bir drone sistemi sayesinde yardım paketi ulaştıran projeleri ile finalde yarışacaklarını belirtti.

Kadın pilot adayı: “Sabiha Gökçen’i göklerde temsil etmek büyük gurur”

THK Üniversitesi Hava Ulaştırma Fakültesi pilotaj bölümündeki pilot adayları da Sabiha Gökçen ve Vecihi Hürkuş’u örnek alıyor.

Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serdar Badoğlu, bölümde Türkiye’nin pilot ihtiyacının karşılanması için Türk Hava Kurumunun köklü geçmişinden faydalanarak öğrencilerine bütün imkanların sunulduğunu ifade etti. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden yetki almış akademik personel ve pilot hocalar ile adayları en iyi şekilde gökyüzü ile buluşturmaya ve kariyerlerine hazırlamaya çalıştıklarını dile getiren Badoğlu, “Pilot açığının arttığı sektörde mezunlarımız aranan elemanlar olmuştur. Bunun yanında 40 civarında mezun öğrencimiz, Orman Genel Müdürlüğünün yangın gözetleme ve söndürme faaliyetlerinde kullandığı helikopter filosunda gözetmen pilot olarak operasyonlara çıkıyor.” diye konuştu.

THK Üniversitesi mezunu ve pilotaj bölümü araştırma görevlisi Aysun Asena, bölümlerinde çok sayıda kadın pilot adayının bulunduğunu belirterek, “Bu bizim için mutluluk verici. Kadın pilotları yetiştirmek için akademik kariyer planlıyorum. Türkiye’nin yeni Sabiha Gökçen’lerini yetiştiriyoruz ve ülkemizi bayanların öncü olduğu havacılık sektöründe daha da ileri taşımayı hedefliyoruz.” dedi.

Pilotaj bölümü son sınıf öğrencisi Tuğba Merve Şen, pilotluk mesleğinin çocukluk hayali olduğunu belirterek, “Kadının gücünü her yerde temsil eden en güzel örnek Sabiha Gökçen. Sabiha Gökçen’i göklerde temsil etmek büyük gurur. Arapça, Almanca ve İngilizce eğitimi aldım. Mezuniyetten sonra havayolu pilotu olarak çalışmayı, sonra yurt dışına gitmeyi istiyorum. Şu an pilotajda 150 saat uçuşu geçtim. Yalnız da uçuyorum. Pilotluk benim için bir meslek değil bir tutku.” diye konuştu.

Uydulardan ilk sinyali almak için çalışıyorlar

Uzay Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Uğur Murat Leloğlu, uzayın çok büyük bir ekonomi alanı olduğunu, Türkiye’nin de Türk Uzay Ajansının kurulması, Türk Milli Uzay Programı’nın ilanıyla uzay alanında büyük bir ivme kazandığını belirtti. Leloğlu, Türkiye’deki en büyük sorunun bu alanda yetişmiş insan gücü olduğunu vurguladı. 

Leloğlu, üniversitenin uzay mühendisliği bölümünü yüksek notla bitiren bir öğrencinin açıkta kalmasının söz konusu olmadığını, bu mezunların firmalar tarafından paylaşılamadığını söyledi.

Ankara’nın savunma ve uzay sanayinin kalbi bir şehir olduğuna işaret eden Leloğlu, bu alanda hem teorik hem pratik bilgilerle donanmış öğrenciler yetiştirmeyi amaçladıklarını dile getirdi.

Bölümde eğitim amaçlı küp ve cep uyduları alanında pek çok proje yürütüldüğünü aktaran Leloğlu, bu kapsamda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde geliştirilen “Grizu-263A” isimli cep uydunun ilk sinyalinin de üniversitedeki yer istasyonundan alındığını belirtti.

Bu kapsamda, üniversitelerinin sanayi iş birliğinde yürüttüğü bazı uydu projelerinde de ortaklık yaptığını vurgulayan Leloğlu, bu kapsamda elektronik kirliliğin olmadığı yerleşkede araştırma ve eğitim amaçlı Uzay Yer İstasyonu’na sahip olduklarını söyledi.

Öğrencilerle uydu fırlatma projelerindeki tüm süreci de takip ettiklerine dikkati çeken Leloğlu, böylece uydu operasyonu konusunda da öğrencilerinin bilgi sahibi olarak mezun olacaklarını kaydetti.

Leloğlu, TÜRKSAT’ın bu yılki model uydu yarışmasına da öğrencilerinin hazırlandıklarını, projelerden derece beklediklerini kaydetti.

Tüm fakülteler havacılık için hazırlanıyor

THK Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Erbay, yaptığı değerlendirmede üniversite eğitimlerinin verildiği kampüsün dünya genelinde de havacılık alanında eğitim alınabilecek müstesna yerlerden biri olduğunu ifade etti.

Bu yıl üniversitelerine 929 yeni öğrencinin yerleştirileceğini aktaran Erbay, şunları kaydetti:

“Üniversitemiz, uzay, havacılık ve savunma sanayi alanlarında ihtisaslaşan ilk ve tek üniversite. Pilotaj üniversitemizin aynası, mühendislik alanları ise havacılık başta olmak üzere tüm alanlarda uzmanlaşma imkanı sağlıyor. İşletme fakültemiz öğrencileri de havacılık sektörüne iş gücü yetiştirmeyi hedefliyor. Mezunlarımız, ihtisaslaştıkları için sektörde çok rahat iş bulma imkanına kavuşuyor. Kız öğrencilerimiz kendilerini ‘yeni Sabiha Gökçen’ler olarak tanıtıyorlar. Kadın yöneticilerimizi üniversitemizde söz sahibi yapmak istiyoruz.”

Exit mobile version