Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Sezer Huysuz, AA spor sohbetlerinin konuğu olarak judoda devam eden çalışmaları ve gelecekle ilgili planları değerlendirdi.
Türk judosunu 6 yıldır yeni projelerle en yukarıya taşımanın mücadelesini verdiklerini belirten Huysuz, “2016 Ekim itibarıyla Türk judosunda 93 bin lisanslı sporcumuz vardı, bugün 130 bine yakın lisanslı sporcumuz var. Şu anda 81 il ve ilçelerinde judo antrenörleri atandı. Projeler ve çalışmalar judoyu bu rakamlara getirdi.” dedi.
Judoda başarının meyvelerini 2024’ten sonra almaya başlayacaklarını vurgulayan Huysuz, “2016 Rio’ya 4 sporcuyla katılmıştık, 2020 Tokyo Olimpiyatları’na 6 sporcuyla katıldık, 2016’dan kalan ve olimpiyatlara giden tek sporcumuz Kayra Sayit’ti, 5 yeni sporcumuz vardı. Bugün 6 sporcumuz da 2024 Paris için mücadele veriyor. Tabii hedefimiz 2024 Paris Olimpiyatları’nda madalyayı alıp 2028’deki sporcuların en iyi yere gelmesini sağlamak.” diye konuştu.
Huysuz, 2024 Paris için çok iyi hazırlandıklarını anlatarak, “Tokyo’daki ekibimizden başantrenörümüz ayrıldı, yerine Japon hocamız Kohei Oishi başladı. Kadın ve erkek olimpik takımımızın başına Japon hocamız geldi, sistemsel olarak da Japon sistemi ön plana çıkacak. Japon hocanın koordine edeceği bir ekip olacak, şu anda kamplarımızı beraber yapıyoruz. Japon hocayla beraber inşallah Paris Olimpiyatları’nda hedefe ulaşırız.” değerlendirmesinde bulundu.
Japonya’da teknik bir judonun yapıldığına, Avrupa’da ise güç üzerinden sporcuların başarı aradığına dikkati çeken Huysuz, “Şu anda en büyük hedefimiz Özbekistan’daki dünya şampiyonası. Japon hocayla iyi bir hava yakaladık, arkadaşlarımız da motive oldular. İnşallah 2024’te başarıya ulaşacaklar.” ifadelerini kullandı.
“Türk judo tarihinde ilk kez bir kişi EJU yönetimine seçildi”
Avrupa Judo Birliğinin (EJU) sportif direktörlüğüne seçilmesini değerlendiren Huysuz, şunları söyledi:
“Türk judo tarihinde ilk kez bir kişi EJU yönetimine seçildi. Sporcu olmamız ve 6 yıldır judo yöneticiliği yapmamızın bir meyvesi oldu. EJU Spor Direktörü olmak neden önemli; alınan her kararda bir imzamız, bir fikrimiz var. EJU’da yer almamızla beraber Türk judosunun bulunduğu nokta bir tık daha öne çıktı. Zaten Avrupa’da Türk judosu ön plandaydı, Avrupa’da ilk 7’deyiz.”
Avrupa ile her dönem yarıştıklarını vurgulayan Huysuz, “Dünyada da yerimiz 12’de, sizin de bildiğiniz gibi 17 yıl aradan sonra 2017’de Azerbaycan’da ilk madalyalarımızı aldık. 2018, 2019 ve 2020’deki dünya şampiyonalarını madalyayla tamamladık.” diye konuştu.
“2024’ten sonra çok daha başarılı bir ekip olacak”
Büyüklerin ve gençlerin koordineli çalıştığını kaydeden Huysuz, “Olimpik kadromuzdaki 28 sporcumuzun 20’si genç. Ekvador’daki şampiyonada yarışan kadın takımımızın tamamı olimpik sporcu. Yani 2024’ten sonra çok daha başarılı bir ekip olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Milli judocuların performanslarını artırmak için büyük müsabakalara girdiklerini anlatan Huysuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Avrupa, dünya, Akdeniz Oyunları, İslami Dayanışma Oyunları.. Takımlarımız iyi hazırlandı. Gençlerimiz Ekvador’da, oradaki büyükelçimize çok teşekkür ediyorum, takımı yalnız bırakmadı. Yoğun müsabakaların olduğu aylardayız. Özellikle Ağustos’ta; İslami Dayanışma Oyunları, Avrupa şampiyonaları, Ekvador’da gençler ve Bosna Hersek’te ümitler, dünya şampiyonaları, akabinde Özbekistan’da büyükler dünya şampiyonası, inşallah takımlarımız güzel sonuçlar alacak. Bu sonuçlarla da 2024 ve 2028 için koyduğumuz planlamanın doğru gittiğini gösterecekler.”
“Japon sporcularla karşılaşmak bizi iki madalyadan etti”
En büyük hayal kırıklığının Tokyo Olimpiyatları’nda madalyanın kıyısından dönmek olduğunu aktaran Huysuz, şunları kaydetti:
“2020 Tokyo’da takıma çok güveniyordum, inanarak oraya gittik. Pandeminin bize verdiği en büyük sıkıntı olimpiyatlarda kaçırdığımız madalyalar oldu. Türkiye’den ilk kez 4 sporcumuz dünya sıralamasında ilk 8 içinde olimpiyatlara katıldı. Bu çok büyük bir başarıydı, Tokyo’dan madalyasız dönmek hayal kırıklığımız oldu. İki sporcumuz 5. oldu. Vedat Albayrak ve Bilal Çiloğlu dünya sıralamasında çok iyi olmalarına rağmen ilk maçlarında Japon sporcuların çıkmasıyla erken final yaptı. En kötü Bilal ve Vedat’ın üçüncülükleri garantiydi ama Japon sporcularla karşılaşmak bizi iki madalyadan etti. Mikail Özerler ve Kayra Sayit ile de talihsizlikler yaşadık. 20 yıl aradan sonra ilk defa bu kadar iddialı gittik.”
Türkiye’nin spor tesisleriyle ve sporcuya destekleriyle sayılı ülkeler arasına girdiğine işaret eden Huysuz, “Şu anda her ilde faaliyet düzenleyebilecek bir altyapımız var. Malzeme ve tesis konusunda, eğitim hayatında, Türk sporu yatırımlarla, imkanlarla iyi bir seviyede. Eksikliklerimizden birisi koordinasyon diyebilirim, diğer federasyonlarla ortak projelerimiz maalesef çok iyi değil.” şeklinde görüş belirtti.
Yeni tesis 50 odalı 150 yataklı olacak
Huysuz, Judo Kamp Eğitim Merkezi inşaatına Gençlik ve Spor Bakanlığının da desteğiyle 2023’te başlanacağını belirterek, “Bu tesislerdeki hedefimiz sporcularımızın 365 gün orada kalabilmesi. 50 odalı 150 yataklı bir tesis olacak. Genç, ümit ve büyüklerin ortak kamp yapabileceği, yatılı kalabilecekleri tesisimizde güzel imkanlar sağlayacağız. Fizik tedavi merkezimizin, uluslararası antrenman salonumuzun olduğu, Japonya’daki sistemin aynısının olduğu bir merkez. Çocuklarımız burada kendini geliştirecek.” diye konuştu.
Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle ara verilen liglere de başlayacaklarını aktaran Huysuz, “Eylül ayında liglerimiz tekrar başlıyor. Bölgesel ligimiz, alt ligimiz, büyükler ve ümitler ligimiz var. Büyükler ligimiz 16 kadın 16 erkek takımdan oluşuyor, gerçekten ligimiz renkli bir lig, daha da geliştirebileceğimizi düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.