Dünyada ve Türkiye’de gıda fiyatları yükseldi. 2008 yılında, Ayçiçeği, buğday, bakliyat ürünleri, bitkisel yağ, hayvancılık, yem başta olmak üzere birçok kalemde üretim yapmaktan zorlanan ülkeler oldu. Türkiye bu konuda gerekli önlemler alamadı. Pembe tablolarla ‘‘Uçuyoruz, şahlanıyoruz, rekor kırıyoruz’’ sözleri ile sürekli algı yaratarak gerçekleri gizlemeye çalıştı. Fakat gizlenen o gerçek gıda fiyatı ile patladı.
Tarım Bakanlığı pandemi sürecinde 106 tedbirle sorun yaşamdık diye açıklamalarla algı yaratmaya çalıştı. Bırakın 106 tedbiri, doğru dürüst 3-5 tedbir alsaydı bugün çiftçi, gıda sektörü bu kadar büyük sorunlarla karşı karşıya kalmazdı.
Politikasızlık tarım ve gıdayı çıkmaza soktu; Et fiyatları düşürmek için 11 yıl aralıksız ithalat yapıldı.2012 yılında Hal yasası çıkarıldı, Dönemin Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayatı Yazıcı yaş meyve ve sebze fiyatı %25 ucuzlar demişti. Maalesef ucuzluk olmadı yeni hal yasası çıkarılmaya çalışılıyor. 2014 yılında Dönemin Başbakanı Ahmet Davut oğlu talimatı ile Gıda komitesi kuruldu 2 yıl evrak üstünde kaldı, uygulamada hiç bir şey yapılmadı. 2016 yılında Başbakan Binali Yıldırım bir genelge ile Gıda komitesi kaldırıldı. Yeniden 3 bakanlığın bünyesinde sıfırdan başlandı, İthalat altın çağını yaşadı, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü damızlık hayvan ithalatında görevlendirilerek ithalat ofisi gibi çalıştırıldı. Sadece insanların değil, hayvanların gıdasını oluşturan yemde fiyatları düşürmek için ilk kez 2012’den sonra 2015’te ve 2017’de daha sonra az da olsa saman ithalatı yapıldı. Tanzim satışları kuruldu, 2019 seçim öncesi Ankara İstanbul olmak üzere çadırlarda uzun kuyruklar oluşturdu, Seçimden sonra bu çadırlar kapatıldı. Depo baskınları yapıldı patates ve soğan teröristleri ilan edildi. Gıda fiyatları düşürmek için Rekabet Kurumu çalıştırıldı. Ülke genelinde faaliyet gösteren 23 market zincirine, piliç eti üreten 19 firmaya ve Beyaz Et sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliğine, Gübre üreticisi 6 firmaya son olarak da 34 un fabrikasına milyonlarca ceza kesildi.
Belli dönemlerde İhracat engellenerek fiyatlar düşürülmeye çalışıldı. Soğan, patates ve limonda belli dönemler ön izne bağlanarak fiili olarak yasaklandı.2019’da domateste, 2021 başında portakalda analiz bahanesiyle ihracat yavaşlatıldı, engellendi.
Gıda fiyatları fiyatları düşürmek için birçok şey yapıldı. Yapılanların hiç birisi gıda fiyatlarını kontrol etmeye yetmedi. Çünkü işin temeline inilmedi. Tarım da üretim planlanması yapılmadı, tarım alanları daraltıldı, mera alanları talan edildi, çiftçinin üretim yapmasını engelleyen yüksek girdi fiyatlarına çözüm bulunmadı. Tarladan sofraya kadar olan süreç yönetilmedi. Çiftçi yok sayıldı. Üretici fiyatı ile tüketici fiyatı arasındaki uçuruma çözüm bulunmadı. Üreten çiftçi tüketici oldu. Köylere kadar giren zincir marketlerle ithal ürünler çiftçinin sofrasına ulaştı. Tarımdan zenginlik üretmek yerine, ithalata dayalı politika uygulandı.
Sistem tekrar değişiyor; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten 7 yıl sonra Cumhurbaşkanlığına bağlı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu kuruldu. Resmi Gazete’nin 28 Mart 2025 tarihli sayısında yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde değişiklik yapılarak Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu oluşturuldu.
Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu neler yapacak?
Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı’na göre yeni kurulan Tarım ve Gıda Politikaları Kurulunun görev ve yetkileri şöyle:
1- Gıda sağlığı ve güvenliği konusunda araştırmalar yapmak, risk analizi yaparak gıda sağlığının korunması için politika önerileri geliştirmek,
2- Bitkisel ve hayvansal ürün arzının, ürün kalitesinin artırılmasına yönelik politika önerileri geliştirmek,
3- Su kaynaklarının etkin kullanılması, su israfının önlenmesine yönelik araştırmalar yaparak politika önerilerinde bulunmak,
4- Gıdayla ilgili olarak üretim ve tüketim alışkanlıklarım iyileştirmek için araştırmalar yapmak,
5- Tarım ve hayvancılıkta yerli gen kaynaklarımızın korunması, ıslahı ve çeşitlendirilmesi için araştırmalar yapmak ve politika önerileri oluşturmak, destekleme politikaları geliştirmek,
6- Biyogüvenlik alanında politika ve stratejilerin geliştirilmesini, uygulamanın izlenmesini sağlamak.”
Kurul en az 3 üyeden oluşacak
Diğer kurullarda olduğu gibi Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu’nun başkanı Cumhurbaşkanı olacak. Kurul en az üç üyeden oluşacak. Kurul üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Cumhurbaşkanı kurul üyelerinden birini başkanvekili olarak görevlendirecek.
Tarım politikası kurulu oluşturulması güzel umarım geçmişten ders alır ve amacına uygun çalışır.
YORUMLAR