Uluslararası ve ulusal platformda diyet ve beslenme konularında söz sahibi Uzman Diyetisyen Begüm Tuna, sağlıklı yaşam ve doğru beslenmenin kişiye özel olduğunu vurgulayarak uzman desteği alınmasını “Siz diyetisyene değil, diyetisyen size uyumlanmalı” sözleriyle öneriyor.
Üniversite eğitimine Avusturya’da Viyana Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde başlayan Uzman Diyetisyen Begüm Tuna, buradaki 3 yıllık eğitiminin ardından Türkiye’ye dönerek İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde lisans ve yüksek lisansını yine Beslenme ve Diyetetik bölümünde tamamladı. Yüksek lisansını vitaminler ve c vitamini konusu üzerine yazan Tuna’nın çalışması dünyaca ünlü bilim dergisi Sience Direct’e yayımlandı. Çapa Üniversitesi Hastanesi, Türk Hava Yolları, Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi, Darülceze(Huzurevi) ve Uzman Diyetisyen Emel Unutmaz Duman’ın yanında stajlarını tamamlayan Begüm Tuna, kariyerine Uzman Diyetisyen olarak 3 yıl boyunca çalıştığı Doruk Hastanesi’nde başladı. Tüm bu deneyim ve iş yaşamının ardından kendi kliniğini FSM Bulvarı üzerindeki FSM Rızvanoğlu 1453 Plaza’da açan Uzman Diyetisyen Begüm Tuna, bugün pek çok danışanına sağlık yaşamı ve doğru beslenmeyi sürdürülebilir kılmalarında yol arkadaşlığı yapıyor.
Vitaminler üzerine özel çalışmaları bulunan Begüm Tuna, takviye kullanımından önce, gerekli vitaminlerin doğru sebze ve meyveler sayesinde doğal yollar ile vücuda girmesine yardımcı olan bir beslenme programı öneriyor. İletişim ve yaşam koçluğu eğitimleri alan, danışanlarıyla birlikte yol yürümenin önemine vurgu yapan Tuna, sürdürülebilir bir sağlıklı yaşam tarzını benimsemenin uzun zaman aldığını da belirtiyor. Diyetisyen listelerine uyan gıda tüketicilerinin yerine, kişinin dönemsel ya da sabit yaşam tarzına uyumlu özel beslenme listeleriyle, diyetisyenin danışanlara ayak uyduran yöntemler geliştirmesini doğru bulan Begüm Tuna’dan sağlıklı yaşam ve doğru beslenme ile ilgili akıllara takılan soruların yanıtlarını aldık.
Sağlıklı beslenme ve vitaminler arasındaki etkileşim, yaşamsal anlamda hangi bağlantıyı taşıyor?
Kovid dönemiyle birlikte vitamin takviyelerine karşı yönelim yoğunlaşsa da bunu besinler aracılığıyla da kolaylıkla alabileceğimizi göz ardı ediyoruz. Tezimde de bunun altını çizmekle birlikte her vitamin üreticisi markanın, hatta dünyaca ünlü vitamin markalarının içeriğinin sandığımız kadar bio-yararlılığı olmadığını ortaya koymuştum. Reklama para yatıran markaların içeriği zayıf. Ama laboratuvar kısmına para yatırmayı tercih eden firmalar ise içeriği güçlü ürünlere sahip. Bunu tüketicilerin bilmesi gerekiyor.
Sizin uzman bir diyetisyen olarak öne çıkan özelliğiniz de bu, doğru mu?
Evet, ben diyet ve beslenme listelerimi oluştururken danışanımın doğal ürünlerden alabileceği maksimum bio-yararlılığı tasarlayarak bir günlük plan oluşturuyorum. Bu da kilo verirken ya da kilo alırken sağlıktan ödün vermemeye ve hücre, kas yapısının korunup iyileşmesine yardımcı oluyor. Kan tahlilleri ve ayrıntılı anamnez raporu aldıktan sonra danışanlarımı ilaçlara yönlendirmeden beslenme listeleri hazırlıyorum. Kişinin yaşam tarzını öğrenip buna uygun bir beslenme programı oluşturmak öncelikli tercihim. Öğlen 12’de güne başlayan bir bireye saat 8’de kahvaltı yap demek bana uygun gelmiyor. Onun yaşam formuna göre benim bir yol haritası belirlemem en doğrusu. Bursa, bir sanayi şehri. Vardiyalı çalışan danışanlarım da var örneğin. Bunun yanında hızlı yaşamlara ayak uydurmak için markette ve pazarda kolayca erişilebilecek gıdaları listelere eklemeyi tercih ediyorum. Zor ulaşılabilen yiyecek maddeleri daha sonra diyet listelerinden kopmalara neden olabiliyor çünkü.
Bu doğrultuda verebileceğiniz örnekler nelerdir?
Örneğin beyaz ekmekle esmer ekmek arasında bir fark olmamakla birlikte esmer ekmek, daha tok tutucudur. Beyaz ekmek tüketimi ise acıkmayı kolaylaştırır, doyum noktasına geç ulaştırır. Bu da tüketimi arttırır. Bunu danışanlarıma açıklayıp esmer ekmek tercih etmeyi mantıksal bağlama taşıyorum. Kişi rahat olmalı. Eğer beyaz ekmek tercih ediyorsa bunun uygun bir tüketim yolunu bulmak gerekiyor.
“HER YOL, DOĞRU BESLENMEDEN GEÇER”
Kaygı, stres ve belirsizlik duyguları nedeniyle yaşamsal anlamda zorlanan günümüz insanına beslenme konusunda kilit önerileriniz olabilir mi?
Ben de yemek yemeyi çok seven ve direkt yemeye yönlenebilen biriyim. Zaten diyetisyenlik yolculuğum bu noktadan başladı. Kendi kilo verme serüvenimin sonunda eğitim ve kariyerimi bu alanda geliştirdim. Benim de öncesi ve sonrası fotoğraflarım oldu. Bu nedenle danışanlarımla iletişimim kuvvetlidir. Diyetsiz bir mide ameliyatı olamaz örneğin. Her yol doğru bir beslenmeye yani diyete çıkar. Mide büyüyüp küçülebilen bir organdır. Bunu unutmamak gerekiyor. Sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzına getirmek önceliğimiz. Her şeyi yiyebiliriz ama porsiyon kontrolünde olmalıdır.
Porsiyon kontrolünü nasıl sağlayacağız?
Adım adım öğreneceğiz. İlk 1 ay beslenmede çok kritiktir. Yanlış beslenmede kişi, kan şekerini çok dalgalandırıyor. Diyet diye uzun saatler aç kalınca bu kez kan şekeri dibe vuruyor. Birden yemek yiyince aniden kan şekeri fırlıyor. Bu da kilo vermeyi çok dengesizleşiyor. İlk 1 ay bu bakımdan önemli. Kan şekeri oturuyor, insülin direnci kırılmaya başlıyor. Kişi 1 ay sonra kendini ve dolayısıyla porsiyonunu kontrol etmeyi başarıyor artık. Benim danışanlarım tatillerden kilo almadan döner bu sayede. Açık büfede önce 1 tabak salata yerseniz, sonra istediğinizi yiyebilirsiniz. Çünkü mide dolu olunca kişi ve dolayısıyla porsiyon daha kontrollü olabiliyor. Açken markete gidilmemeli örneğin. Evde ve iş yerinde abur cubur bulunmamalı. Kriz anında yanlış beslenmeye kayılabilir.
İş yerinde neler bulunmalı atıştırmalık olarak?
Kuru meyve, protein bar, cips yerine tuzlu/limonlu marul, sebzeler, galeta ve peynir, kıtırlar, ayran ve chia tohumunu bir arada kullanmak gibi. Ara öğün olarak kullanılabilir.
KİŞİYE ÖZEL DİYET LİSTELERİ DAHA YARARLI
Son dönemde diyet türleri insanların kafasını karıştırıyor. Ne önerirsiniz?
Ben, aralıklı oruç yapıyorum. Çünkü kendimi kontrol etmek istiyorum. Bir ev hanımı geç kalkıyorsa günde 5-6 öğün yazamayız. Aralıklı oruç tavsiye ediyoruz. Ama saat 6’da kalkıp 7-8’de işe başlayan bir bireye Akdeniz diyeti ya da ara öğünlü diyet listesi yazmak da fayda vardır. Genç ve öğrenciler, aç bırakılmamalıdır. Sabah kahvaltısı olmalıdır. Yani, illa kişiye göre değişen bir liste olmalı. Kafamıza göre diyet yapmamalıyız. Uzman eşliğinde bir diyet size en uygun olandır.
Sonbahar ve kış ayları bizi bekliyor. Verecek tüyolarınız neler?
Yazın hafif ve hareketli geçiyor. Dış yemekler ya da alkollü masalar olabilir. Ancak kışın evlerde daha çok vakit geçiriyoruz. Bu nedenle diyet yerine sağlıklı beslenmeyi kış ayları için daha çok tercih etmeliyiz. İlaç ve takviyelere yönelmek yerine yaşam tarzımızı düzenlemek en iyi ilaç diyebilirim. Karbonhidrata kaçmadan doygunluk hissi sağlayacak sağlıklı alternatiflere ihtiyaç var.
İdeal bir öğün tabağında neler bulunmalı?
En az yarısında sebze ve lifli besinler olmalıdır. Diğer yarısının yüzde 50’si protein ve yüzde 25’i karbonhidrat ve diğer yüzde 25’te sağlıklı yağ olmalıdır. Tam tahıllı ekmekler, karbonhidratlar arasında tercih edilebilir. Ara öğünlerde hurma lokmaları tercih edilebilir. Kuru meyveler de olabilir.
Son olarak, yanlış beden algısı ve spor bağımlılığı gibi konulara yaklaşımınızı paylaşır mısınız?
Sağlıklı olmak, çok zayıf olmak değildir. Bu, sıkıntılı bir durumdur. Her zaman kilo almak, kilo vermekten daha zordur. Zayıf bireyler, herhangi bir hastalık ya da kaza durumunda vücut kendi yağını harcar. Yağ oranı az ise yoğun bakımda bu bir risktir. Bu nedenle ölüm oranı artar örneğin. Gençler, bu konularda yanlış bir algı içinde. Yaş ve boy/kilo eğrisine bakarak bedensel gelişim gereklidir. Normal olan bir genç, kiloluyum diye geliyor. Ailelerde çocuklarının büyümesi veya gelişimi için aşırı yemek yedirmekten kaçınmalıdır. Ayrıca Nilüfer ilçesinde yalnızca bizim kliniğimizde bulunan Detoxbody makinemiz ve AndumedicPro 3 aleti sayesinde yeme bozuklukları sonucu kilo alan bireyleri, hem ışın ve titreşimtedavisiyle hem de doğru diyet programıyla daha hızlı fit ve sağlıklı bir yaşama ulaştırabiliyoruz.