Şile'nin İmrenli köyünde Şile bezi üreticiliği yapan Mehmet Akgün:"Ben de seviyorum bu işi, benim ruhuma işlemiş onun için bırakamam"
Ahşap tezgahlarda dokunduktan sonra Şile sahillerinde yıkanarak üretilen Şile bezi, tecrübeli ustaların tutkusuyla yaşamaya devam ediyor.
Geçmişi 2 asra dayanan Şile bezinin son ustalarından 63 yaşındaki Mehmet Akgün, 48 yıllık işine olan sevgisi sayesinde üretimi bırakamıyor.
Şile'nin İmrenli köyündeki evinin altında kurduğu atölyeyle İstanbul'un coğrafi işaretli ürünlerinden Şile bezini geleneksel usullerle üretmeyi sürdüren Mehmet Akgün, neredeyse yarım asırdır bu tutkusunu sürdürüyor.
Oğlunu da Şile bezi üreticisi olarak yetiştiren Mehmet Akgün, işine olan tutkusunu ve hayat hikayesini AA muhabirine anlattı.
Akgün, 15 yaşında Şile bezi imalatçılığı için çırak olarak işe başladığını ve 12 sene aynı yerde çalıştığını söyledi.
İş vereninin üretimi bırakması üzerine tezgahıyla 1986'da kendi dükkanını açan Mehmet Akgün, "Çok arkadaşıma bu dokumacılığı öğrettim. Devam etmediler ama ben devam ediyorum. Bu işi öldürmeyelim Şile'mizin sembolü bu. Şile denildiğince önce bez gelir aklımıza. Daha sonra deniz gelir. Aslında önce derler ya Şile bezi ve denizi." dedi.
El tezgahlarında Şile bezi üreten komşularının rahmetli olduğunu ve yeni neslin bu geleneği devam ettirmediğini belirten Akgün, "Önceden el tezgahları vardı daha sonra bizim kara tezgahlar çıktı. Dört tezgahımla çalışmaya devam ediyorum. Şile bezini canlandırmak için elimden ne geliyorsa onu yapıyorum. Önceden sade krem ve beyaz yapılan bezi şimdi çeşit olarak renkli iplik alıp aynı kalitede dokumak için başladım. Allah'a çok şükür onda da muvaffak olduk. Müşteriler de memnun, satıyorlar." diye konuştu.
Akgün, 3 çocuğu olduğunu ve bir erkek çocuğunu Şile bezi üretmeye ikna ettiğini anlattı.
İkna ettiği oğlunun kısa süreliğine başka yerde çalıştığını ve orada iyi kazanamadığını belirten Mehmet Akgün, "Bu tezgahı burada kurmaya kalksan şu anda 200 bin lira yetmez. Onun için kurulu tezgah, evinin altında işin. Yol masrafın yok işe git gel derdin yok. 'Nereye gidip geliyorsun' diyen olmaz. En sonunda karar verdi. Ben de vergiyi falan her şeyi ona devrettim. Sana yardımcı olurum dedim." ifadelerini kullandı.
Ruhuma işlemiş, onun için bırakamam
Çok sayıda müşterisi olduğunu ve ürün yetiştirmekte zorlandığını söyleyen Akgün, şöyle devam etti:
"Bu işi bırakmayı düşünüyorum ben ama müşteri bırakmıyor. Ben bir aydır piyasaya gitmedim. Müşteriler sanki bir senedir görmemiş gibi 'Yahu usta sen neredesin, gel özledik' dediler. Bıraktırmıyorlar. Ben de seviyorum bu işi, Benim ruhuma işlemiş onun için bırakamam. Şile bezini yapan başka arkadaşlar var ama eskiye göre az. Bu köyde 6 kişiye dükkan açtık. Aldılar makinelerini, bu işi yapsınlar istedik. Şile'mizi kalkındıralım, burası beziyle anılıyor. Bezi olmasa burası kimin umurunda?"
Şile'den Afrika ve Avrupa ülkelerine ihracat yaptığını dile getiren 48 yıllık Şile bezi üreticisi Mehmet Akgün, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Ben buradan Afrika'ya bez gönderiyorum. Kumaşını veriyorum, onlar dikiyor gönderiyorlar. Sıcak olduğu için ince kumaşa rağbet varmış. Fransa'da, İtalya'da müşterilerimiz var. Aracı var tabii arada. Onun için diyorum ki geriden gelen nesil Şile bezini üretsin. Öldürmesinler. Bez biterse Şile öldü sayılır. Bana gelsinler ben yardımcı olurum."